16/07/2009 | Yazar: KAOS GL
Murat Boz hakkındaki tüm bilinmeyenleri anlattı. Boz, güzel sevgilisi Eliz Sarkuçoğluna da sahip çıktı.
Murat Boz hakkındaki tüm bilinmeyenleri anlattı. Boz, güzel sevgilisi Eliz Sarkuçoğluna da sahip çıktı. 
'Şans' adlı albümünüz piyasaya çıkalı dört ay oldu. Bu süreç içinde nasıl tepkiler aldınız, beğenildi mi?
Albümde 14 tane şarkı var ve hepsi de tek tek çok sevildi. Geri dönüş olarak en olumlu gösterge konserler tabii ki. Bu yaz çok yoğun bir konser programım var. Bunun dışında ufak tefek eleştiriler de oluyor arada ve onlar da benim için çok önemli. Eleştirenler de '14 tane şarkı çok olmuş' diyor.
Yurtdışı konserlerine neden ara verdiniz?
Daha önce yurtdışında yoğun bir konser trafiğimiz olmuştu ama bir süre yurtdışına gitmeyi tercih etmiyorum. Çünkü orada genelde konserler playback oluyor. Bu da bir müzisyen olarak beni pek tatmin etmiyor. Yurtdışındaki dinleyicilerimiz ve bizi seven insanlar daha iyisini hak ediyorlar diye düşünüyorum.
Eğer bir gün işleriniz yolunda gitmezse alacağınız tavır ne olur?
Kriz durumlarında kendime acımam. Bir problem varsa, nerede hata yaptığıma yönelik kendimi sorgular, çözüm üretirim. Yani neden böyle oldu diye oturup ağlamam.
Beğenilmek ve takdir edilmek duygusuyla mı yaşıyorsunuz, yoksa eleştirileri de önemsiyor musunuz?
Beğenilmek ve sevilmek tabii ki insanı onore eder ama ben eleştiriye de çok açık bir insanım. Hakkımda çok kötü şeyler yazan ve söyleyen insanlarla da aynı masada oturarak sohbet edebilecek kadar komplekssizim. Eleştirildiğim noktaya inanıyorsam, suçu kendimde ararım ve o durumu çözmeye çalışırım. Eleştiren kişiler, karşılığında benim agresifleşmemi bekliyorlar. Ben bunu yapmak yerine çözümcü ve anlayışlı olmayı tercih ediyorum, öyle kavgacı bir yapım yok çünkü.
KONUŞULACAK BİRİYİM!
Neyle anılmanız sizin için önemli mi?
Bir şey yaptığım zaman konuşulacağını biliyorum. Mesela sırt dekoltesinin gündem olacağını biliyordum. Ama 'acaba ne diyecekler' konusunu hiç düşünmem. Ben yapmak istiyorum, içimden geliyor ve yapıyorum. Zaten endişe edersem yapamam. Ayrıca sırtımı açtığımda bunu kendi adına gündem fırsatına çevirmeye çalışanlar olacağını da biliyordum.
'Ben ne yaparsam konuşulur!' duygusu özgüven mi veriyor?
Ben zaten özgüveni olan bir insanım. Benim yaptıklarım herkesin yapamayacağı şeyler. Dolayısıyla yapamayanlar çok konuşuyor ve konuşacaklar da! Ama ben hayatımı hiçbir zaman insanların hakkımda ne söyleyeceğini düşünerek şekillendirmedim.
Sırt dekoltesi giyerken amacınız insanları konuşturmak mıydı?
Ben bunu yaparken insanları konuşturayım diye yapmadım. Sadece canım istedi. Bir konserimde İskoç eteği giymiştim. "Daha fazla ne yapabilirsiniz?" dediklerinde de "Kalıpları olan bir adam değilim, sırt dekoltesi bile giyerim" demiştim. Bu sözümün üzerine giydim. Çok da hoşuma gitti.
SINIRLARIM YOK BENİM
Peki, artık daha fazla ne yapabilirsiniz?
Gerçekten hiç sınırlarım yok. İğreti durmadığı sürece içime sinen her şeyi yaparım. Gerçekten hiç sınırım yok. Biri çıktı sırt dekoltesi giydim diye 'gey' dedi. Çok güldüm, eğlendim. Bunlara çok kırılacağımı, üzüleceğimi falan sanıyorlar galiba. Eliz'le (Sarkuçoğlu) gazeteleri alıp gülmekten yerlere yatıyorduk artık.
Sizce şov dünyasındaki erkek figürü giderek feminenleşiyor mu?
Bundan kime ne ki! Feminenden kastın ne olduğu bile belli değil. Birileri feminenleşiyormuş, e ne yapalım, feminenleşsin. Bu kötü bir şey mi? Feminenliğe giden figürler beni çok ilgilendirmiyor. Feminenleşince ne oluyor ki?
Ben cinsellikle ilgili konuların kategorize edilerek gündeme getirilmesinden hiç hoşlanmıyorum. Bazı insanlar bizi 'gey' mi sanıyormuş ne oluyor onlar öyle sanınca? Çok gereksiz konuşmalar.
Bence, sadece şov dünyası değil dünyadaki tüm insanların bu uydurma cinsel kalıpların dışında tutulması gerekiyor. Ben insan ayırt etmiyorum. Bunlar çok sakıncalı konular. İnsana sıfatlar yakıştırmak bana ırkçılık gibi geliyor. Çok insan benim için 'gey' dedi mesela. Umurumda değil! Gey olunmaması gerekiyormuş gibi insanlara hakaret ederek bu yaftayı yapıştırıyorlar. Gey olmak kötü bir şey mi! Buna ne sen ne de ben karar veremeyiz. İnsanları tercihlerinden dolayı ayıramayız. Asıl bu düşünce tarzı tehlikeli. İnsanlara ve seçimlerine saygı duymak lazım.
Röportaj: Özlem Esmergül
'Şans' adlı albümünüz piyasaya çıkalı dört ay oldu. Bu süreç içinde nasıl tepkiler aldınız, beğenildi mi?
Albümde 14 tane şarkı var ve hepsi de tek tek çok sevildi. Geri dönüş olarak en olumlu gösterge konserler tabii ki. Bu yaz çok yoğun bir konser programım var. Bunun dışında ufak tefek eleştiriler de oluyor arada ve onlar da benim için çok önemli. Eleştirenler de '14 tane şarkı çok olmuş' diyor.
Yurtdışı konserlerine neden ara verdiniz?
Daha önce yurtdışında yoğun bir konser trafiğimiz olmuştu ama bir süre yurtdışına gitmeyi tercih etmiyorum. Çünkü orada genelde konserler playback oluyor. Bu da bir müzisyen olarak beni pek tatmin etmiyor. Yurtdışındaki dinleyicilerimiz ve bizi seven insanlar daha iyisini hak ediyorlar diye düşünüyorum.
Eğer bir gün işleriniz yolunda gitmezse alacağınız tavır ne olur?
Kriz durumlarında kendime acımam. Bir problem varsa, nerede hata yaptığıma yönelik kendimi sorgular, çözüm üretirim. Yani neden böyle oldu diye oturup ağlamam.
Beğenilmek ve takdir edilmek duygusuyla mı yaşıyorsunuz, yoksa eleştirileri de önemsiyor musunuz?
Beğenilmek ve sevilmek tabii ki insanı onore eder ama ben eleştiriye de çok açık bir insanım. Hakkımda çok kötü şeyler yazan ve söyleyen insanlarla da aynı masada oturarak sohbet edebilecek kadar komplekssizim. Eleştirildiğim noktaya inanıyorsam, suçu kendimde ararım ve o durumu çözmeye çalışırım. Eleştiren kişiler, karşılığında benim agresifleşmemi bekliyorlar. Ben bunu yapmak yerine çözümcü ve anlayışlı olmayı tercih ediyorum, öyle kavgacı bir yapım yok çünkü.
KONUŞULACAK BİRİYİM!
Neyle anılmanız sizin için önemli mi?
Bir şey yaptığım zaman konuşulacağını biliyorum. Mesela sırt dekoltesinin gündem olacağını biliyordum. Ama 'acaba ne diyecekler' konusunu hiç düşünmem. Ben yapmak istiyorum, içimden geliyor ve yapıyorum. Zaten endişe edersem yapamam. Ayrıca sırtımı açtığımda bunu kendi adına gündem fırsatına çevirmeye çalışanlar olacağını da biliyordum.
'Ben ne yaparsam konuşulur!' duygusu özgüven mi veriyor?
Ben zaten özgüveni olan bir insanım. Benim yaptıklarım herkesin yapamayacağı şeyler. Dolayısıyla yapamayanlar çok konuşuyor ve konuşacaklar da! Ama ben hayatımı hiçbir zaman insanların hakkımda ne söyleyeceğini düşünerek şekillendirmedim.
Sırt dekoltesi giyerken amacınız insanları konuşturmak mıydı?
Ben bunu yaparken insanları konuşturayım diye yapmadım. Sadece canım istedi. Bir konserimde İskoç eteği giymiştim. "Daha fazla ne yapabilirsiniz?" dediklerinde de "Kalıpları olan bir adam değilim, sırt dekoltesi bile giyerim" demiştim. Bu sözümün üzerine giydim. Çok da hoşuma gitti.
SINIRLARIM YOK BENİM
Peki, artık daha fazla ne yapabilirsiniz?
Gerçekten hiç sınırlarım yok. İğreti durmadığı sürece içime sinen her şeyi yaparım. Gerçekten hiç sınırım yok. Biri çıktı sırt dekoltesi giydim diye 'gey' dedi. Çok güldüm, eğlendim. Bunlara çok kırılacağımı, üzüleceğimi falan sanıyorlar galiba. Eliz'le (Sarkuçoğlu) gazeteleri alıp gülmekten yerlere yatıyorduk artık.
Sizce şov dünyasındaki erkek figürü giderek feminenleşiyor mu?
Bundan kime ne ki! Feminenden kastın ne olduğu bile belli değil. Birileri feminenleşiyormuş, e ne yapalım, feminenleşsin. Bu kötü bir şey mi? Feminenliğe giden figürler beni çok ilgilendirmiyor. Feminenleşince ne oluyor ki?
Ben cinsellikle ilgili konuların kategorize edilerek gündeme getirilmesinden hiç hoşlanmıyorum. Bazı insanlar bizi 'gey' mi sanıyormuş ne oluyor onlar öyle sanınca? Çok gereksiz konuşmalar.
Bence, sadece şov dünyası değil dünyadaki tüm insanların bu uydurma cinsel kalıpların dışında tutulması gerekiyor. Ben insan ayırt etmiyorum. Bunlar çok sakıncalı konular. İnsana sıfatlar yakıştırmak bana ırkçılık gibi geliyor. Çok insan benim için 'gey' dedi mesela. Umurumda değil! Gey olunmaması gerekiyormuş gibi insanlara hakaret ederek bu yaftayı yapıştırıyorlar. Gey olmak kötü bir şey mi! Buna ne sen ne de ben karar veremeyiz. İnsanları tercihlerinden dolayı ayıramayız. Asıl bu düşünce tarzı tehlikeli. İnsanlara ve seçimlerine saygı duymak lazım.
Röportaj: Özlem Esmergül
Etiketler: kültür sanat
