09/02/2017 | Yazar: Murat Sayan

Sık sık, yaşadıkları bir ilişkiden sonra HIV ELISA testi yaptıran kişilerle karşılaşıyorum. Ancak bunu yazma nedenim, söz konusu kişilerin test yaptırma sarmalına girmiş olmaları.

Sık sık, yaşadıkları bir ilişkiden sonra HIV ELISA testi yaptıran kişilerle karşılaşıyorum. Ancak bunu yazma nedenim, söz konusu kişilerin test yaptırma sarmalına girmiş olmaları.

Anlıyorum, HIV kapma endişesi bu. Yükü ağır bir endişe.

Böylesi bir durumda ne yapmalıdır?

Günümüzde 4. nesil HIV ELISA tekniği kullanıyoruz. Bu yaklaşım çok keskindir ve doğrulama testi (Western blot) yapmaya gerek kalmıyor. Bu arada Western (batı) blot adı, bu tekniği bulan kişinin çalıştığı laboratuvarın şehrin (Seattle, USA) batı sahilinde bulunmasından geliyor (1979 yılı). Öyle ki, bunu bilim dünyası mizah konusu yapmış ve diğer analiz tekniklerinden bazıları Southern (güney) blot, Northern (kuzey) blot olarak adlandırılmıştır.

Zembereğinden boşanmışçasına sürekli HIV ELISA testi yaptırmanın bir anlamı var mıdır?

Nereye kadar test yaptırmalıdır?

Ya da bunu şöyle özetleyelim:

HIV antikorları, vakaların;
%60’ında 4 hafta sonra, 
%80’inde 6 hafta sonra, 
%90’ında 8 hafta sonra, 
%95’inde 12 hafta sonra saptanabilirdir.

Daha fazlası şurada.

Sanırım, HIV ELISA ile ölçülen antikorların saptanma olasılıkları açıklayıcı olmuştur. Bir vakada, HIV’in olmadığı, 12 hafta (3 ay) sonra kesinlik kazanabilir. Ancak pozitif bir vaka daha erkenden de saptanabilir.

Fotoğraf, The Guardian’dan. Endişe içinde beklenen bir telefon.

Haberin gelişi mi endişe kaynağı yoksa beklenen haberin ne olduğu mu bu belli değil ancak ellerin duruşu endişeyi çok iyi yansıtmış.

Bu kısacık an, hayatımızı çok iyi özetlemiş.

Bir endişeyle…
Hep beklerken…


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret