25/03/2011 | Yazar: Cenk Erdem

Nette Bir Fenomene Dönüşen Genç Yıldız Yağmur Yaman  İlk Single ve İlk Albümüyle Star Olmaya Hazır… 

Nette Bir Fenomene Dönüşen Genç Yıldız Yağmur Yaman  İlk Single ve İlk Albümüyle Star Olmaya Hazır…
 
İzmir doğumlu ve 9 yaşından beri enstrümanların peşinde... Evinde piyano, elinde klasik gitarla büyüyen Yağmur Yaman, 13 yaşında elektro gitarı keşfedip, kendi müziklerinin hayalini kurmaya başlamış. 17 yaşında hazırladığı repertuvar ve kurduğu grupla İzmir’de sahneye çıkmaya başlayan Yağmur, 2009 yılında bir rock müzik yarışmasında finale kaldıktan sonra şarkısı “Derin Mevzular” internet ortamında 2 milyondan fazla tıklanınca, Sony’nin kulağına gitmiş… Böylece ilk single çalışmasıyla Sony Music'in yeni yıldızı olarak şarkısı daha piyasaya çıkmadan internette fenomene dönüşen Yağmur'un albümüyle sağanak yağış geliyor. Yağmur’la bir sabah kahvesi için buluşup, şarkılarını, yeni albümünün heyecanını ve star olma yolunda ilerleyen hikâyesini konuştuk…
 

Henüz single’ın yayınlanmadan internet ortamında bir fenomene dönüştün ve “Derin Mevzular” çalışman için Sony Music sana bir videoklip çekti bile. Günün birinde kapıların açılacağına inanıyor muydun?
Annem bana henüz 9 yaşımdayken bir klasik gitar hediye etmişti; teyzem de evimize bir piyano koymuştu. O zamanlar klasik gitarı elime aldığımda hoşuma gitmedi ancak elektro gitara özeniyordum. 13 yaşında elektro gitarı keşfettiğimde, bir gün bir albüm yapmayı hayal etmeye başlamıştım bile. Zaten annemin tek starı bendim! Sözler yazıp, şarkılar bestelemeye başladığımdan beri tek isteğimin bu olduğunu çok iyi biliyordum.
 
Annen sana ilk müzik aletini almış ve sana inanmış. Peki, çevrendeki diğerleri ve arkadaşların?
13-14 yaşlarımdayken arkadaşlarım metal müzik dinliyordu ve grup kurup metal çalmaya başlamışlardı. O yaşlarda arkadaşlarım sert müzikler severken, ben alternatif müziklerden hoşlanıyordum. Metal çalmak zordur; bu yüzden, benim sevdiğim müziklerle arkadaşlarım alay ediyordu. Ama ben kendime inanıyordum; onları da kısa bir süre sonra ikna edip grubumuzu kurdum.
 
Alternatif müzik türlerini dinlerken, o dönemlerde en çok kimler sana ilham veriyordu?
En çok Muse, Coldplay ve Radiohead diyebilirim. Özellikle Muse’un şarkıcısına hayrandım. Alternatif rock ve Britpop dinliyordum. Yalnız kalmayı çok sevdiğim için bir yandan da kendi şarkılarımı yazmaya başlamıştım ve dinlediğim isimler -özellikle Muse- bana ilham veriyordu.
 
İlk besteni nasıl yaptığını hatırlıyor musun? Nasıl bir şarkı yazmıştın?
Aşağı yukarı aynı dönemlerde özel matematik dersleri alıyordum ve matematik hocamla arkadaş gibi olmuştuk. Hocam şiirler yazıyordu; ilk olarak onun şiirlerinden birine beste yapmıştım. Henüz 15 yaşındayım ve ilk yazdığım şarkı özlemle ilgili bir şarkı oldu.
 
Şimdi single olan ”Derin Mevzular”, 2009 yılında rock müzik yarışmasında finale kalmıştı. Peki, bu yarışmaya katılmak yine senin fikrin miydi?
Yarışmayı duyduğumda, özellikle jüride sevdiğim müzisyenlerin de olduğunu görünce, hiç tereddüt etmeden yarışmaya katıldım. Yarışma için İzmir’den İstanbul’a geldim ve finale kaldım. Şarkının yarışmaya katılan halini yakın bir arkadaşım youtube’a ve facebook’a koyunca, bir anda büyük ilgi görmeye başladı. Ben de işin peşine düşmek için İstanbul/Cihangir’e yerleştim; tamamen müziğe konsantre olup, çok sıkı çalışmaya başladım.
 
Birden bire 2 milyondan fazla tıklanarak, bu dönemin endüstrisinin nasıl star yarattığına en iyi örneklerden biri oldun. Ancak ilk çıkışındaki alternatif rock lezzetine rağmen -tıpkı süperstarlar Pink, Katy Perry ve Adam Lambert gibi- farklı türlerde de şarkıların olacak mı?
Aslında benim yaptığım, kendimi şarkılarla ifade etmek. Bu yüzden herhangi bir türe sıkıştırılmak istemiyorum. Derin Mevzular’ın ilk hali daha melankolikti; geçtiğimiz Kasım ayında şarkımı Sony ile tekrar kaydettik single için. Şimdi albüm için de çok farklı şarkılar hazırlıyorum. Hiç acele etmiyorum. Şarkıların aranjelerini de ben hazırlıyorum; bu yüzden tamamen kendimi ifade edebildiğim bir albüm oluyor.
 
Bir yandan sosyoloji okuyorsun, bir yandan çıkış şarkında özellikle sözlerin çok güçlü… Her iki ortak nokta ile, senin tarzın ve Teoman’ın tarzı arasında benzerlikler var desem?
Teoman’ın sözleri çok güçlü ve kendine özel bir tarzı var. Ben yolun başındayım ve ilk şarkımla bazı ünlü isimlerle kıyaslanmam çok doğal. Emre Aydın da ilk çıktığında -hiç alakası olmadığı halde- Teoman ile karşılaştırılıyordu. Bence o kadar çok pop şarkıcısı varken, birkaç alternatif müzik yapan isimle karşılaştırılmam benim için daha iyi…
 
Her ne kadar derin sözler yazsan da, bir rock şarkıcısı için fazlaca yakışıklısın ve çok tutacak bir pop star havan da var. Peki, senin beğendiğin ve tarzı hoşuna giden pop starlar yok mu?
Çocukluğumdan beri Justin Timberlake’i çok beğeniyorum. Şarkı söyleyişi, dansı ve tavrıyla bence çok iyi bir pop star. Ayrıca az önce söylediğim gibi, tarzımı herhangi bir türle kısıtlamak gibi bir niyetim yok. Türk pop müziğinde de tarzını çok beğendiğim isimler var; bence Sıla çok iyi bir pop yıldızı…
 
Henüz 17 yaşında bir repertuar hazırlayıp, kendi grubunu kurup, İzmir’deki barlarda şarkı söylemeye başlamışsın ve hayallerinin peşine düşmüşsün. Peki, sırada neler var?
Ben grubumu kurduğumda, arkadaşlarım çok sert müzikler yapıyorlardı. Onları ikna ettikten ve repertuar hazırladıktan sonra barlarda şarkı söylemeye başladığım günden beri kendime inanıyordum. Benimle dalga geçiyorlardı. Hatta aile çevrem de -annem dışındaki herkes- başka bir meslek edinmem konusunda telaş içindeydi. Şimdi Sony ile albümümü hazırlıyorum. Ömerli Barajı’nda tam hayal ettiğim gibi, dökülen yaprakların arasında, ormanda bir video çektik yönetmenimiz Gökhan Palas ile… Acelem yok ve güzel şarkılar yazmak için çok uğraşıyor olacağım.

 


Etiketler: kültür sanat
İstihdam