21/03/2012 | Yazar: Esmeray

Biz küçükken, bir hafta, on gün hatta on beş gün önce Newroz kutlamaları başlardı. Herkes damlara çıkardı. O karların üstünden kurumuş otları çıkarırdık. Sonra daha sert otları toplardık.

Biz küçükken, bir hafta, on gün hatta on beş gün önce Newroz kutlamaları başlardı. Herkes damlara çıkardı. O karların üstünden kurumuş otları çıkarırdık. Sonra daha sert otları toplardık. Damların üstüne çıkar, ateşleri yakardık. “Ay alav alav!” diye bağırırdı Azeriler. Kürtçenin alav alavı yoktu ya da biz bilmiyorduk, ama biz Azeriler gibi kullanırdık. Biz de “alav alav!” derdik.

Baharın gelişini hissediyorduk; kimse söylemiyordu ama biz anlıyorduk. Newroz yaklaşırken kadınlar dua ederdi. Derlerdi ki, “İnşallah Newroz günü yağmur yağar”. O gün yağmur yağarsa o yıl bereketli geçer. Annem de derdi ki, “O gün yağan yağmurdan içersen eğer, çok sağlıklıdır; aynı zamanda da bereketlidir”. Böyle bir inanç işte... Biz o suyu, içinde toplasın diye kaplara koyardık. O suları içerdik. O yaktığımız ateşin içindeki kordan alın bir tane derlerdi. Alın ahırın içine atın. Bacadan içeri atın; o ateşin bereketi içeri girsin.

Zerdüştlükten geliyor bu gelenek. Tüm denenleri yerine getirdik. Yıl bereketli geçsin, hayvanlar sağlıklı yavrulasın... Yağmur yağmadığı yıllar, bu sene bereket olmayacak derdik; cidden de olmuyordu. Newroz günü yağan yağmur çok önemliydi. Çünkü cemre düşerdi, bahar gelirdi. Bir bahar havasına giriyorduk. Sonra Newroz ateşinin üstünden atlardık. Kim ateşin üstünden hiç ateşe değmeden atlarsa onun kısmeti, bahtı açık olurdu. Evliliği güzel geçer denirdi. Bu eski kurumuş otları toplardık ya, aslında hiç kimse anlatmıyordu bize bunu ama biz biliyorduk ki, bu eski, kurumuş otların yerine yenileri yeşerecek. O damların üstündeki otlar sonradan yeşerirdi. Her şekli ile baharın gelişini biliyorduk. Baharın gelişine biz kendi ellerimizle yardım ediyorduk. Eskileri yakıyorduk. Yerine yenileri çıkıyorduKuruyemişler alınırdı sonra, kutlama işte. Yumurtalar haşlanırdı. Yumurtalar tokuşturulurdu. Yani Azerilerle Kürtlerin birbirinden aldığı farklı kültürler çelişiyordu. Bazen bizim annelerimiz, yumurta Ermenilerin işi diyorlardı. Ama buna rağmen yapıyorduk. Ama Azeriler hiç böyle demiyorlardı ve yapıyorlardı. Halkların bayramı idi bu, bunu biliyorduk. Biz “Newroz” diyorduk; Azeriler “Noyruz” diyordu. 

Evet, işte bizim çocukluğumuzun Newroz’u böyle olurdu. Yani kimse bize dayatmazdı, ille de 21 martta kutlanacak... 21 mart finaldi; ateşler harlanırdı birbirine karıştırılırdı. 90’lı yıllarda hep Newroz kutlamaları yasaklanırdı. İzin verilmezdi. Sonraki tarihlerde bildiğiniz gibi başta Diyarbakır olmak üzere karnaval havasında geçerdi... Ne olay olurdu ne de kimse kimseye saldırırdı. Bayramdı çünkü. Çoluk çocuk, kadın, erkek herkes ateş yakardı; baharın gelişini kutlardı. Böylece herkesçe idrak edilmişti, asıl olayları kim çıkarıyor diye...

Birden bire ne olduysa bu sene izin verilmedi ve hop tekrar geriye dönüş; neymiş gününde kutlanacakmış yahu sanki resmî bayram ilan edildi de kimse uymadı. Yıllarca hafta içine denk geldiği için ya erken ya da daha geç kutlanırdı. Buradaki amaç ise herkesin katılımını sağlamaktı. Şimdi sormak lazım birden ne oldu da bu sene böyle bir karar verdiniz. Yapacağınızı yaptınız; çoluk çocuk, kadın demeden gaz bombardımanına tutunuz insanları. Hatta insanlar korkudan denize attı kendini... Daha da felaketi bir insan öldü. İnsanlar bıçaklı saldırıya uğradı. Şimdi bunların hesabını kim verecek? Her olayda olduğu gibi direktif bekleyip sonra haber yapan medya bu olayda da aynısını yaptı. Hatta ölen, saldırıya uğrayanlardan hiç mi hiç bahsetmedi. Görsel medyaya eskiden kartel medyası denirdi. Şimdiki adı ne bu yeni medyanın? Taraf mı, bitaraf mı, bertaraf mı? Kendi halkınızı sadece bayramı kutlamak istediği için yasaklayacaksınız. Her zalimliği reva göreceksiniz. Sonra başka ülkelerden aynı zulme uğradıkları için kaçanlara çadırkentler kuracaksın. Bu ne samimiyetsizlik! Şimdi insana demezler mi kendi haline bak diye? Ne diyeyim bütün bunlara rağmen Newroz piroz be, Noyruzunuz mibarey ola!


Etiketler:
İstihdam