15/06/2015 | Yazar: Janset Kalan

Kanaatimce AKP azınlık hükümetini kuracak, kabinesi Cumhurbaşkanınca onanacak ve Parlamento’da MHP’nin dışarıdan desteği ile güvenoyunu alıp göreve başlayacaktır.

Editör notu: Seçimler bitti, koalisyon olasılıkları konuşulmaya başlandı. Biz de hükümetsiz hava sahasından faydalanıp Gökkuşağı Forumu yazarlarımıza sorduk: Seçimi ve sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Hiç alışık olmadığım bir şey yapıp seçim analizi işine gireceğim sanırım. Bu arada kendi rızamla yazsam da fikir benden çıkmadı. Belirteyim…
 
Tüm çevremdekiler oy kullandılar geçtiğimiz Genel Seçimlerde. Neredeyse hepsi de HDP’ye oy vermiş. Oh, pek güzel!
 
Ben zaten seçime bir ay kala elimdeki kartları açtım ve “oyum HDP’ye” dedim. Oyumu verdim, tercihimi yaptım. Ancak 7 Haziran’da oy kullanmadım, sandığa gitmedim. Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemi içerisinde oy kullanma bir hak olarak değil de yurttaşlık görevi olarak tanımlanıyor zannımca; hukukçular beni düzeltsinler, lütfen. Ben yurttaş olmayı becerememiş bir ibi-ne olarak bu “görev”den de kendimi azlettim. Aman, evler yanmasın!
 
Benim politik kimliğim, duruşum, vs. bunlar önemli olsa gerek yapacağım her yorumda. Kişi kendinden bilir işi derler ya ben de kendimi merkeze koyarak konuşup, kafa patlatanlardanım. Aksini yapabilen var mı bilemem ama yapabildiği varsayımıyla ortada gezen çok biliyorum. Eyvallah!
 
Dilim kopsun ama “LGBTİ”lerin (artık nasıl bir toplaşma haliyse bu herkes birer LGBTİ bireyi asla ibne ya da dönme değil) oy vermesi, seçim çalışmaları, birbirleriyle didişmeleri sanki dünyanın en büyük meselesiymiş gibi seçim sonrası hezeyanları, histeriaları, nevrozları da umrumdaymış gibi davranamayacağım. Verdiniz, anladık; ama yeter gayrı!
 
Bazen rahmim olmadan daralabiliyor; çok sıkıntıya giriyorum doğururken. İnsanın içinde büyüyeni dışarı çıkaramaması kötü tabi. Sezaryen de olmuyorum; ameliyat izi kalır, iş göremem. Of aman!
 
Seçimlere dair bir iki satır yazmam gerekiyor ama içimden de gelmiyor.
 
Gözün gördüğüne, kulağın işittiğine, beyin reaksiyon göstermese de, algılama mekanizması zuhur etmese de altyazı ile anlatmak tarzım değil. Yine de bir iki şey söyleyip, içimi ferahlatıp kaçabilirim.
 
HDP’nin seçim başarısının yadsınamaz ve azımsanamaz derecede kıymetli olduğunu düşünenlerdenim. Ancak yeni Parlamento’nun ortaya sunduğu, sunacağı yemeği ne kadar yiyebilirim göreceğim. Ki benim midem hemen herşeyi kabul edebilir elastikiyettedir.
 
Beni temsil etmeyecek ama alanına, sokağın sözünü meclis kürsüsüne ve gündemine taşıyabilecek bir sürü isim girdi Parlamento’ya. Umarım başarılı olacaklar. Kısmet!
 
Bunca telaşe, saldırı, hedef gösterme, öteleme, itme kalkma yaşanmış kabus gibi bir seçim sürecinden sonra 8 Haziran günü sokakta ilginç bir huzur, insanların suratında ise “salak” bir gülümseme vardı. Çok tatlıydı!
 
Bugün yine gözler kimi punduna getirsem de aşağılayıp olmayan kıymetimi var etsem çıkmazlarında fıldır fıldır dönüyor. Ruhi dinginlik iki gün hakim olabiliyor bu coğrafyada demek ki. Ömrünüze bereket!
 
Kafalarda bir sürü soru, kalplerde ise bir dolu kaygı var. Hükümet kurulacak mı? Reis-i Cumhur diktatör kime görev verecek? Ekonomik kriz patlar mı? Erken seçim olur mu, olmaz mı? Falan filan felan feşmekan…
 
Kanaatimce AKP azınlık hükümetini kuracak, kabinesi Cumhurbaşkanınca onanacak ve Parlamento’da MHP’nin dışarıdan desteği ile güvenoyunu alıp göreve başlayacaktır.
 
Bir sakinleşsin herkes…
 
Mecliste bu dönem AKP istediği hiçbir yasayı MHP desteği olmadan geçiremeyecek. Diğer iki parti CHP ve HDP seçimler öncesi çizdikleri karenin dışına çıkma ve muhalefetten uzaklaşma lüksüne asla sahip değiller. Dolayısıyla bu iki bloğu (neo-liberal muhafazakar ve ırkçı milliyetçi kümülatifi) zora sokacak bir perspektiften güçlü, samimi ve iradeli bir yerden politika üretmek zorundalar. Parlamento’nun sunduğu nimetleri halkların, sokağın ve biz LGBTİ’lerin derdini dillendirmek; yurttaşın kelamını seçilmişlere taşımakla yükümlü olduklarını unutmamalılar. Buradan doğru kuracakları her hamle/ strateji planı kendilerini güçlendirici, ayakkabılarını ortopedik rahatlıkta sağlamlaştırıcı etki yaratacaktır.
 
Yeni hükümetin göreve başlayıp, Parlamento’nun meclis tatili sonrası işlevine başladığı andan itibaren de bolca feminist ve kuir meselelerin gündeme taşınacağına; hatta birtakım yasa önerilerinin geçebileceğine inanıyorum.
 
Umutluyum ben ya… 

Etiketler:
İstihdam