23/08/2006 | Yazar: Ali Erol

"Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüellerin yaşadıkları insan hakları ihlallerini görmezden gelip heteroseksüellik dışındaki cinselliklerin “siyasetin alay k

"Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüellerin yaşadıkları insan hakları ihlallerini görmezden gelip heteroseksüellik dışındaki cinselliklerin “siyasetin alay konusu” yapılması olsa olsa demokratikleşme ve insan hakları konusunda ne kadar samimi olunduğunun göstergesidir." Kaos GL'den Ali Erol, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Haluk Koç'a "hakaret" olarak kullandığı sözleri yorumluyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Fırat’ın “yanlış bir seksüel tercih içindeymiş gibi hareketler yapmak” sözünün Meclis dışında, sokaktaki telaffuzunun “ibnelik yapma ulan” olduğunu bu memlekette, milletinden vekiline bilmeyen var mıdır? Bugün Mecliste, vekil atışması şeklinde karşımıza çıkan homofobik yaklaşımlarla, eşcinseller, günlük hayatın her alanında ve sosyal kurumlarda her an karşı karşıyalar.

Bu hoyratlığın, homofobik yaklaşımın “şaka”ya gelir yanı yoktur!
Bugün Meclis çatısı altında bir tek gey, lezbiyen veya biseksüel milletvekili ya da meclis çalışanı olmayabilir. Şayet var olsa da, tam bu homofobik kuşatmadan dolayı seslerini çıkaramayacaklar ve canları istediği gibi “şaka” yapamayacaklardır. Yine bir tek gey, lezbiyen veya biseksüel vekil ya da çalışan var olmasa da, heteroseksüel bir vekil çıkıp da, “Sayın milletvekilleri bu yaptığınız düpedüz homofobik bir yaklaşımdır. Cinsel yönelimlerinden dolayı insanlara ayrımcılık yapmak, homofobik tutum ve uygulamalara maruz bırakmak hem insan haklarına hem de demokratik haklara uymamaktadır” demeyecektir. Çünkü başka bir “şaka”ya, “eşcinselleri savunmak ha, ne iş!” ithamına maruz kalmak istemeyecektir.

Heteroseksüelliği dayatan, heteroseksüellik dışında cinsel yönelimlere ve kimliklere yaşama hakkı vermeyen heteroseksist zihniyetin tezahürüdür bu. Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüellerin yaşadıkları insan hakları ihlallerini görmezden gelip heteroseksüellik dışındaki cinselliklerin “siyasetin alay konusu” yapılması olsa olsa demokratikleşme ve insan hakları konusunda ne kadar samimi olunduğunun göstergesidir.

Bilmemek değil öğrenmemek ayıp....

Eşcinsellik konusunda herkesin bilgi eksikliği olabilir ancak gerçek olmayan, homofobik dezenformasyonla eşcinselliği açıklamaya çalışmak, eşcinselliği karikatürize etmek mecliste de, sosyal hayatta da artık çıkar yol olamaz.
Türkiye’de eşcinsellere ve heteroseksüellere eşcinsellik konusunda doğru bilgileri vermek ve toplumun homofobisiyle yüzleşmesi için 12 senedir Kaos GL dergisini çıkartıyoruz. Kaos GL Dergisini, süreli yayınlar bölümünün talebi üzerine TBMM Kütüphanesine düzenli olarak gönderiyoruz. AKP’li Fırat ve isteyen tüm milletvekilleri Meclis Kütüphanesinden dergimize ulaşabilir ve eşcinsellik konusunda yanlış bilgilerini ve homofobik önyargılarını düzeltebilir...

Milletvekillerimizin cinsellik konusunda bilgilenmeye ihtiyaçları olduğunun bir kez daha gördük.

Eşcinsellik, biseksüellik ve heteroseksüellik bir “cinsel tercih” değildir, cinsel yönelimdir. Heteroseksüellik dışında kalan diğer cinsellikleri “yanlış” olarak değerlendirmek ise homofobik bir “tercihtir”. Homofobik tutum ve uygulamaların vardığı nokta ise eşcinsel vatandaşlara yönelik cinsel yönelim ayrımcılığıdır. Peki, ayrımcılık, suç değil midir?

Genel ahlak ablukası bir kez daha karşımızda...

Biz Türkiyeli eşcinseller olarak 2002 Türkiyeli Eşcinseller Buluşması sonuç bildirgesinde “genel ahlakın bir tanımı olmadığının” altını çizmiştik ve “genel ahlakın eşcinsellere yönelik olarak kullanılmasından” dolayı endişelerimizi dile getirmiştik. Fırat, eşcinselliği “yanlış bir seksüel tercih” olarak tanımlarken “genel ahlak” nitelemesini de kullanıyor ve eşcinsellik ve genel ahlak arasındaki bağı yeniden homofobik bir şekilde kuruyor.

Yanlış olan Homofobi’dir!

“Yanlış” olan, insanların cinsel yönelimleri değil zorunlu heteroseksüelliktir!
“Yanlış” olan, heteroseksüel olmayan kadın ve erkek bireylerin genel ahlak ablukasıyla kuşatılması ve cinsel, sosyal ve kültürel varoluşlarını gerçekleştirmelerinin engellenmesidir!
“Yanlış” olan, kadın ve erkek vatandaşların bazılarına sırf cinsel yönelimleri ve cinsel kimliklerinden dolayı ayrımcılık yapmaktır!
“Yanlış” olan, “seksüel tercih”leri farklı olan kadın ve erkek bireyleri alaya almak, aşağılamak, damgalamak ve savunmasız bırakmaktır!
“Yanlış” olan, cinsel yönelimleri farklı olan kadın ve erkek bireylere ifade özgürlüğünün tanınmaması ve engellenmesidir!
“Yanlış” olan, cinsel yönelimleri farklı olan kadın ve erkek vatandaşların örgütlenmelerini engellemek ve derneklerini kapatmaktır!

Tüm Milletvekillerine çağrımızdır...

Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmaktan vazgeçin!
Herkesin heteroseksüel olmadığını, bazı kadın ve erkeklerin eşcinsel, biseksüel, transeksüel olabileceğini unutmayın.
Eşcinselliği “yanlış”, “sapkınlık”, “ahlaksızlık” veya “suç”muş gibi tanımlamaktan; eşcinsel varoluşla dalga geçmekten, “eşcinsel” ithamını rakiplerinize karşı bir küfür gibi kullanmaktan vazgeçin. Tüm bu yanlışları, bulunduğunuz ortamlarda gerçekte bir tek eşcinsel kadın veya erkek biri olmasa bile yine de yapmayın...
Eşcinsellik realitesi ile kadın ve erkek eşcinselleri birikmiş önyargılardan hareketle anlamaya çalışmak sizleri doğru bilgiye götürmeyecektir.

Tüm bu önyargı ve homofobiden bir günde arınılamayacağını biliyoruz.
Bununla birlikte homofobi ve cinsel yönelim ayrımcılığına, kadın ve erkek eşcinsellere yönelik şiddete seyirci kalmamanın, örgütlenme ve ifade özgürlüğünün ihlal edilerek eşcinsellerin derneklerinin kapatılması ve dergilerinin toplatılmasına karşı en temel demokratik ön kabullerden hareket etmenin mümkün ve de gerekli olduğunu sizlerin de bildiğinden şüphe etmiyoruz.


Etiketler: insan hakları
İstihdam