06/12/2012 | Yazar: Ecem Morkoyun

ODTÜ’de okuyan bir kadın yine ODTÜ’de okuyan bir adam tarafından 1,5 yıldır taciz ediliyor.

ODTÜ’de okuyan bir kadın yine ODTÜ’de okuyan bir adam tarafından 1,5 yıldır taciz ediliyor.

Hikâye çok tanıdık kocasının öldüresiye dövmesine rağmen polis tarafından eve geri gönderilen, "devlet koruması"ndayken öldürülen ya da her gün taciz, tecavüz tehditleri alan yüzlerce kadından bir tanesi aslında...
 
Kadın sığınaklarının açılışında kurban kesen zihniyetin yaşamın her alanında şiddetin çeşitli biçimlerine maruz bıraktığı kadınlar artık "üzgün olmaktansa öfkeli olmayı ve direnişi yükseltmeyi istiyor."
Kadınlar artık biliyor ki biz öldürülmeden devlet tacize, tecavüze gözlerini kapatacak, sorumlular tahrik indiriminden yararlanacak. Kadın cinayetlerinin %1400 arttığı bir ülkede erkek ve devlet şiddetini durdurmak için yaşam alanlarımızda mücadeleyi yükseltelim.
 
Tacize uğrayan arkadaşımızın yazdığı yazı şöyle: 
 
Ben ODTÜ’de okuyan bir kadın olarak, ODTÜ’de okuyan bir adam tarafından 1,5 yıldır taciz ve tehdit ediliyorum. Bu topraklarda yaşayan bir kadın olarak; taciz ve tehditlerin, tecavüz ve ölüme dönüşmeden sesimi sadece bir azınlığın duyacağının farkındayım. Aldığım ölüm ve tecavüz tehditleri yüzünden herhangi resmi bir kuruma başvurmayı da, sokak ortasında tecavüze uğrayan ve devlet korumasındayken öldürülen kadın istatistiklerinin güncelliğini bile takip edemez durumda olduğum için reddediyorum.

ODTÜ’de okuyan bu adam, her an her yerde bana tecavüz edip, öldürebileceğinin garantisini verebiliyorken, kampüs sınırları içinde ve dışında rahatça dolaşabiliyor ve her an aynı şiddete maruz bırakabileceği kadınlarla ilişki kurmaya devam ediyor.

Maruz kaldığım şiddetin salt bir adam tarafından üretilmediğinin, kalabalıklar tarafından beslendiğinin farkındayım. Yapılan her tacizin, insanın tüm hayatı boyunca gerçekleştirdiği eylemlerinin hepsi gibi politik olduğunun, tacizciye ve tacize sessiz kalanların anlık hatalar yapmadığının, onların politik ve dolayısıyla da etik olarak suçlu olduklarını biliyorum.

Ben tacize uğrayan bir kadın olarak üzgün değilim, ağlamıyorum ve korkmuyorum. Çünkü tüm bunlar beni mağdur yapar. Mağduriyeti kabul etmekse, beni sorumlu yapar. Oysaki ben maruz kaldığım şiddetin bir parçası ve sorumlusu değilim. Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğliyorum ve tüm kadınları daha da öfkelenip direnişlerini yükseltmeye çağırıyorum.

*Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okuyan bir kadın

Etiketler: kadın
nefret