26/07/2008 | Yazar: KAOS GL

Ayça Örer

Ayça Örer
Mayıs ayında kurulan Lambdaistanbul Aile Grubu, toplantılarını şimdilik yedi ailenin katılımıyla sürdürüyor. Babalar, kardeşler ve annelerden oluşan aile grubunun kaygısı ortak: "Ayrımcılık ve şiddet yaşamasınlar."

Lambdaistanbul Aile Grubu, Ahmet Yıldız cinayetinin ardından bir mektup yazarak, "Biz çocukları eşcinsel, biseksüel, travesti ve transseksüel olan bir grup ebeveyniz ve diliyoruz ki, bu topraklarda cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun, insanlara yöneltilen şiddet artık son bulsun" dedi ve bu çıkışla da adını duyurdu.

Lambdalstanbul Aile Grubu mayıs ayında, bireylerin aileleri ile, cinsel kimliklerini paylaşma süreçlerinde yaşadıkları sıkıntılar üzerine çalışan Metehan önün çağrısıyla kuruldu. Üyeleri ise Lambdatstanbul’un kapatılma davası sürecinde, ilk kez kendilerini bir "grup" olarak tanımlayıp, cumartesi günleri düzenli olarak buluşmaya başladı. Benzer durumlardaki ebeveynlere ulaşarak, onların yaşadığı sıkıntıları çözmeye yardımcı olmak için kurulan grubun buluşmalarına bugün en az yedi aile katılıyor.

‘Sen benim çocuğumsun’

Bu gruba mensup ailelerle çocuklarının yüzleşme hikâyeleri başka başka olsa da, en sonunda gelinen nokta hep aynı: "Kim olursan ol önce benim çocuğumsun." Bunu söyleyen ailelerle çocukların arasındaki sıkıntılar ise hızla aşılıyor.

15 yaşında "Ben senin gibi hissediyorum, kız gibiyim" itirafıyla, oğlunu geçmişte bırakıp yeni kızını kabullenen Pınar’ın hikâyesi, birçok aileye örnek olacak cinsten. "Hâlâ oğlumun yasını tutuyorum, geceleri eski fotoğraflarını öpüp öpüp koynuma koyuyorum" diyen Pınar, şimdi çocuğuna, ameliyat öncesi sürecinde destek oluyor. Yalnız kalmak istemediği ve kendini kötü hissettiği için, Lambdalstanbul’u o bulmuş. O, çocuğundan daha ilgili, bir an önce bilinçlenmek istiyor. Pınar, "İki arada bir derede kalmamalı çocuğum" diyor ve ekliyor: "Çünkü can çekişiyor, görüyorum."

Anneler ve eşcinsel oğulları

Mevlüt Tezel, (Hürriyet)

Oğlunuz bir gün yanınıza gelip "Ben eşcinselim" deseydi ne yapardınız?

Türkiye’de bu soruyla yüzleşen ya da bildiği halde yüzleşmekten kaçınan birçok aile var. Var ama, eşcinsellerin sorunlarının tartışılması için önümüzde daha yüz yıl olduğundan (bunu şu anki devlet yetkilileri diyor) bu sorunlar gündeme gelmiyor.

Neyse ki, Lambdaistanbul gibi sivil toplum kuruluşları var. Lambdaistanbul, eşcinsel, biseksüel, travesti olan çocukları ebeveynleriyle buluşturuyor.

Cumartesi günleri düzenli olarak buluşan Lambdaistanbul Aile Grubu, "Kim olursan ol, önce benim çocuğumsun" sloganından hareket edip "Bu topraklarda heteroseksüellerden farklı cinsel kimliklere yöneltilen şiddet son bulsun" diyor.

Taraf gazetesinden Ayça Örer, "Onlar eşcinsel çocuklarına sahip çıkıyor" başlıklı haberinde 15 yaşında "Ben senin gibi hissetmiyorum. Kız gibiyim" itirafında bulunan oğlunu artık kızı kabul eden Pınar Hanım’ın şu anlamlı sözlerine yer vermiş:

"Hálá oğlumun yasını tutuyorum, geceleri eski fotoğraflarını öpüp koynuma koyuyorum."

Aynı Pınar Hanım şimdi çocuğuna ameliyat öncesi süreçte yardımcı oluyormuş. Hatta çocuğundan daha ilgiliymiş, bilinçlenmek istiyormuş.

Lambdaistanbul Aile Grubu’nda aynı durumu yaşayan ailelerle fikir alışverişinde bulunmak için toplantıları kaçırmıyormuş.

Türkiye’de Pınar Hanım’ın durumunda birçok anne var. Bilinçlenmeleri, yol gösterilmeleri gerekiyor.

Lambdaistanbul, bu görevi üstlenen sivil toplum örgütlerinden biri. Ancak onlar da toplumun ahlakını bozdukları iddiasıyla kapatılma davasıyla boğuşuyorlar. Seslerini duyurma şansları çok az. Çünkü Türkiye’nin çok daha önemli gündem maddeleri var!

*Konuyla ilgili adresler:

http://listag.wordpress.com/

*Konuyla ilgili haberler:

[[Ahmet’e mektup]]

[[Lambdaistanbul kapatılmak isteniyor, ebeveynler sahip çıkıyor]]

Etiketler: insan hakları, aile
nefret