11/02/2009 | Yazar: Murad Esin

Bu yazıda ‘halekon’lardan söz edeceğim. Bir ülkenin dünyadan izole edilmiş eşcinselleri. Halekon güzel çocuk demek. Afganistan ve Pakistan’da yaşayan Peştunların geylere verdikleri isim.

Bu yazıda ‘halekon’lardan söz edeceğim. Bir ülkenin dünyadan izole edilmiş eşcinselleri. Halekon güzel çocuk demek. Afganistan ve Pakistan’da yaşayan Peştunların geylere verdikleri isim. Ve halekonlarından vazgeçmeyen bir toplum.
 
Bu konuda yayınlanmış makalelerden bazıları şunlar; ‘Shh, It's an Open Secret: Warlords and Pedophilia’ (New York Times) 2/02, ‘Kandahar's Lightly Veiled Homosexual Habits’ (Los Angeles Times) 4/02, ‘Kandahar comes out of the closet’ (Times of London) 12/02. Bu yazılar 2001 yılından sonra Taliban rejimine karşı yürütülen savaşla dünyaya açılan Afganistan’dan geylerle ilgili haberler. Yukarıdaki makalelerden anlaşılacağı üzere Kandahar, bu kent Taliban’ın başkenti olarak biliniyor, Asya’nın gey kenti olarak adlandırılıyor. Öyle ki Peştunların bir sözü bile var; Kuşlar Kandahar üzerinde uçarken tek kanatlı uçarlarmış, öteki kanatları ile arkalarını kapatırlarmış. İlginç bir yapı. Youtube’a ‘gay Taliban’ yazdığınızda bu çocukların nasıl dans ettiklerini görüyorsunuz. Öyle ki Kandahar’daki erkeklerin % 50’si hayatlarında en az bir defa erkek erkeğe ilişkiye girmişler. Bazıları hoşlandıkları ve beraber oldukları erkek çocukları kaybetmemek için kız çocukları ile evlendirip aile içinde bile tutuyorlarmış. Tabi bu durum varlıklı olanlar için geçerli. Gençler ilişkileri için dağ ya da çölü tercih ediyorlarmış. Hatta Afgan-Rus savaşında mücahitlerden bazıları savaş bölgesine kendi halekonlarını götürüp özel çadırlarında tutuyorlarmış. Halen daha dünyadan izole edilmiş olan bölgelerde eşcinsellerin köy içlerinde farklı muamelelere tabi kaldıkları gelen haberler arasında. Tabii birde cezalandırmaları var, eğer Taliban eşcinsel ilişki yaşayanları yakalarsa üç ayrı ceza uyguluyor. Bu cezalar kan dondurucu, direğe bağlayıp yakmak, yüksek bir tepeden aşağıya atmak ve duvarın arkasına koyup duvarı üzerine yıkmak. Ancak birçok Taliban üyesinin halekonları da yok değil. Bu kuralları kendilerinden olmayanlara uyguluyorlar. Bazı Taliban medreselerinde halekonları tutup ihtiyaçları için kullanıyorlarmış.
2007 yılında çevrilen Kite Runner(Uçurtma uçuran) filmi bu yaşamı beyaz perdeye yansıtarak Afganistan hakkındaki bu yazılanları filme aktardı. Kite Runner filmi aynı adı taşıyan Khaled Hosseini tarafından yazılan bir romandan alınma. Filmi seyrederken orda yaşananların durumu için kayıtsız kalmak mümkün değil. Filmin karakterlerinden zavallı Hassan’ın başına gelenler, tecavüze uğraması ve aynı kaderi küçük oğlunun kendine tecavüz eden tarafından bir Taliban karakolunda Halekon olarak tutulması, Hassan’ın arkadaşı Amir’e yıllar sonra yazdığı mektup sonucu Amir’in Afganistan’a gidip bu çocuğu kurtarmasını anlatan bir film. Hassan ve ailesi Amir’in varlıklı babası Ali’nin yanında hizmetçi olarak çalışıyorlar. Amir’in babası Hassan’ın annesine tecavüz ediyor. Hassan aynı zamanda Amir’in kardeşi. Amir bu gerçeği yıllar sonra Hassan’ın durumu için kendini arayan babasının arkadaşından öğreniyor. Bu filmin Türkiye’de gösterime girip girmediğini bilmiyorum ancak Afganistan’ın öteki yüzünü anlatan bir yapım. Seyredilmesinde yarar var.
Halekonlarıın hikâyesi, evlere kapatılan erkeklerin, tecavüz edilenlerin ve sonradan uyduruk şeriat kuralları ile öldürülenlerin hikâyesi. Yazık değil mi?
Yazımı Nazım Hikmet’in bir şiiriyle bitiriyorum;
 
Yarma
bir jandarma
tarlada zina eden
bir çifti sürür.
Kahvede
piri mugan dede
sulanırken çırağa
"Lâhavle ve lâ" çekip derin derin
bu geçenlerin
suratına tükürür.

Nazim Hikmet (Yalnayak,1922)


Etiketler:
İstihdam