13/12/2010 | Yazar: Osman Bulugil

Futbolun en geniş bakış açısına sahip oyuncularının başında ilk olarak kaleciler geliyor. Onları stoperlerin takip ettiğini söylemek gerekiyor.

Futbolun en geniş bakış açısına sahip oyuncularının başında ilk olarak kaleciler geliyor. Onları stoperlerin takip ettiğini söylemek gerekiyor. Kalecilerden başlarsak; Futbol bir takım oyunu olduğu gerçeği bir yana, bir maçta son dakika kurtarışı ile takımını kurtarabilen ya da yediği bir golle de mağlubiyete neden olabilen futboldaki en zor mevkide oynayan kalecileri ayrı tutmak gerekiyor. Bir takımın başarılı olması iyi bir kaleciye sahip olmasından geçer. Mükemmel bir takımınız olabilir fakat iyi bir kaleciniz yoksa attığınız kadar da yiyebilirsiniz.
 
İyi bir kalecide olması gereken özelliklerin başında oyunu iyi okuyabilmesi geliyor. Uzun boylu, refleksleri çok iyi olan bir kalecinin oyun zekası yeterli değilse sahip olduğu avantajlar pek de bir işe yaramaz. Bir kaleci öncelikle topa ve oyuna göre çok iyi pozisyon almalıdır. Bunun yanında pozisyonları olabildiğince önceden sezebilmelidir. Önsezileri güçlü ve oyunu okuyabilen bir kaleciye gol atmak çok zordur. Oyun zekasıyla beraber kalecinin fiziksel özellikleri (zıplama, refleks, top kontrol vb) birleştiğinde, gol atmanın çok da kolay olmadığı mükemmel kaleciler ortaya çıkar. Bir kaleci, hem zihinsel hem de fiziksel özelliklerin hepsine sahip olmak zorundadır. Bunda oyun zekası çok önemlidir. Çünkü kalecinin fiziksel özellikleri antrenmanlarla geliştirilebilir. Yani bir kaleci iyi bir antrenman ile daha çevik, daha iyi zıplayabilen bir özelliğe ulaşabilir. Fakat oyun zekası kalecinin altyapıda futbola başlamasıyla başlar. Kaleci ilk gelişim sürecine paralel olarak oyun zekası da gelişmelidir. Bu gelişme de zamanla kazanılabilir.
 
Kalecilerin yanı sıra stoperlerden de bahsetmek gerekiyor. Takımların genelde dörtlü defans oynaması, stoperlerin en azından birinin geriden oyun kurma becerisine sahip olmasını gerektiriyor. İki kesici stoperle oynamak oyun kurma yükünü tamamen orta saha oyuncularına bırakmak anlamına geliyor. Bu da çıkarken top kaptırma riskinizi artırıyor. Çünkü geriden oyunu iyi başlatamadığınızda pres yapan rakiplere karşı çok zorlanırsınız. Bu açıdan dörtlü defans oynayan takımların stoperlerinden biri, geriden oyun kurabilen, dikine paslar atabilen ve baskı altında topu kaybetmeme özelliklerine sahip olması gerekir.
 
2000’li yıllarda Galatasaray’ın başarılarında en önemli rollerden birine sahip olan Popescu da geriden oyun kurabilme, dikine skor yaratan paslar atabilme özelliklerine sahipti. Popescu’nun bu özelliği sayesinde Galatasaray orta sahada Okan, Emre, Suat üçlüsüyle ileride rahatça pres yapabiliyordu. Orta sahanın ortasında oynayan Suat oyun kurmak için geriye gelmek zorunda kalmıyor, bu görevi Popescu rahatça yapabiliyordu. Popescu’nun geriden attığı pasları forvet hattı kaybetse bile Okan, Emre, Suat hemen baskı yapıp topu rahatça kazanabiliyorlardı. Kesici stoper görevini de Bülent üsleniyordu. Bu yönüyle Galatasaray ideal stoper modeline sahipti ve bu, başarılarda önemli rol oynadı.


Etiketler: yaşam, spor
İstihdam