26/03/2018 | Yazar:

Pozitif sayılabilecek bir süreç yaşadık ve bunun, önceki nesil LGBTİ aktivistlerin çalışmaları ve başarıları sayesinde mümkün olduğuna karar verdik.

Yakın bir arkadaşımla aldığımız karar sonucu Kadıköy askerlik şubesine gittik. İlk olarak girişte sizi yönlendirmek üzere (sıra numarası vermek için) bir görevli neden geldiğinizi soracak ve sizden bir form doldurmanızı isteyecek. Askerlikte durum şu şekilde işliyor, “ben eşcinselim ve bu sebeple askerliğe elverişli değildir raporunu almak istiyorum” diye bir başvuru seçeneği olmadığı için askere gitmek istiyormuşçasına başvuru yapmanız gerekiyor. Görevliye “tecilimi bozup askere gitmek istiyorum” deyin. Formdaki bütün bilgileri eksiksiz doldurun ve sıra numarası alın. Sağlık durumunuzla ilgili sorulara pozitif cevap verin (genel sağlık durumum: çok iyi. Ameliyat geçirdiniz mi: hayır gibi. Doğru olmasa bile aşırı derecede sağlıklı bir imaj çizin. Çünkü ek tahliller isteyebilirler ve bu size zaman harcatır). Burada beyan ettiğiniz adres önemli (e-devlette yazan ikamet adresiniz olursa tadından yenmez) çünkü söylendiği kadarıyla tüm bu sürecin en sonunda bütün detaylarıyla birlikte bir rapor bu adrese gönderilecek. Eskiden olduğu gibi ailenin ikamet ettiği adrese gönderilmiyormuş yani.

Daha sonra üst katlara, bankolarla yönlendirildik. Sabah erken saatlerde gitmek burada bekleme süresi kısaltabilir. Oradaki görevliye durumu anlatabilirsiniz, sanırım askeriyenin sivilleşmesinden ötürü çalışanlar artık asker değil de devlet memuru olduğu için durum biraz değişmiş. Ben 2014 yılında ilk tecilimi yapmaya gittiğimdeki durumla 2018’deki durum oldukça farklıydı. Eğer cinsel yöneliminizle ilgili durumu söylemek istemiyorsanız da “askerliğe elverişli değildir raporu almak için başvuruyorum” deyin. Biz arkadaşımla beraber muhatap olduğumuz bütün memurlara (şube müdürü dahil) karşı dürüst olduk ve eşcinsel olduğumuz için elverişsiz raporunu almak istediğimizi söyledik. Burada da ekleyeyim, herkes son derece yardımsever ve sıcakkanlıydı.

Eğer nüfusa kayıtlı olduğunuz il/ilçedekinden başka bir askerlik şubesine gidiyorsanız sizin bu tecil bozma isteğinizi oradaki şubeye faks yoluyla bildirip onay alacaklar. İlk günümüzü böyle bitirdik, ertesi gün gelip yanıtı onaylamamızı istediler.

Mayıs 2018 celbine tabi olan herkes gibi, hazırlık işlemlerimizi 1-31 Mart arası yapmamız gerekiyordu. 1 Mart sabahı saat 9’da oradaydık. Prosedür gereği ilk olarak aile hekimliğine yönlendirilmemiz gerekiyormuş. İkimiz de ikametimizi Kadıköy’e aldırmamıza rağmen aile hekimliğimizi aldırmakla uğraşmamıştık. Öyle olunca da ilçe toplum sağlığı merkezine gidilebiliyormuş ancak. Bize verilen belgeleri Kadıköy toplum sağlığı merkezine götürdük, oradaki hekime durumu açıkladık, gayet tatlı bir şekilde o da süreci anlattı. Psikiyatri bölümüne sevk edilmemizi belirtti bize verilen kağıtta. O kağıdı tekrar askerlik şubesine götürdük (evet sürekli bir mekik dokuma durumu olacak ama dayanınız efendim).

Bu sefer bize bir sevk yazdılar. Darbe girişiminden sonra bütün askeri hastaneler sivilleştirildiği için askerliğin sağlıkla ilgili bütün işlemleri artık devlet hastanelerinde yapılıyor. Bizi ikamet adresimizdeki ilçeyi temel alarak Göztepe eğitim ve araştırma hastanesinin psikiyatri bölümüne yönlendirdiler. Bu sevk kapalı bir zarf ile yapılıyor ve size teslim edilen bu kapalı zarfı sadece gittiğiniz hastanedeki görevli açabiliyor. Bu nokta önemli.

İşte “daha feminen giyinip, kadınsılığı bir tık abartmayı” gerektiren nokta burada başlıyor.

Sevkle gittiğimiz için randevu almadan çatırt diye görüşme randevusu aldık psikiyatrlarla. Görüşmelere tek tek giriliyor. Gideceğiniz hastane belirlendikten sonra oradaki doktorları araştırıp hekiminizi ona göre seçmeniz iyi olabilir. Yoksa sizi rastgele bir doktora atayacaklar.

İlk günkü görüşmede genel olarak kendimden bahsetmem, eşcinselliğimi ne zaman fark ettiğim gibi genel sorular soruldu. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar şunlar;

- Sevgiliniz olsa bile olmadığını söyleyin, “çok eşli ve her gördüğüyle yatmak isteyecek bir kişi” imajı göstermek önemli.

- Günlük hayatta eşcinselliğinizi gizlemeyerek yaşadığınızı anlatın. En azından aileniz bilmiyorsa bile yakın arkadaşlarınızın bildiğini, bazı lgbti örgütleriyle iletişim halinde olduğunuzu ve etkinliklerine katıldığınızı belirtin. Burada sizden dernek ismi, etkinlik ismi falan istenebilir. Hiçbirini bilmiyorsanız internetten kısa bir araştırmayla işinize yarayacak kadarını öğrenebilirsiniz.

- Sistem eleştirisi (anti militarizm gibi) yapmak pek işe yaramıyor. Sanki “TSK’nın eşcinselleri kabul etmemesi gibi bir durum olmasaydı gitmeyi kabul edebilirdiniz, ama koşullar gereği orada bulunmak sizin açınızdan kötü olacakmış” gibi bir açıklama yapın. Askerlik kurumunun erkek egemen olduğunu, yaşam tarzınızın sizi orada zorluklara iteceğini, orada geçireceğiniz sürede psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalma ihtimalinizin kuvvetli olduğunu, Türkiye’deki zorunlu askerlik sürecine uyum sağlayamayacağınızı altını çize çize ve çeşitli söylemlerle besleyerek anlatın.

- Omuzlarınız hafif düşük, vücut dilinizle çekingen bir enerji verin.

- Günlük yaşantınızda “çok feminen” pratikleriniz yoksa uç noktaları zorlamayın. Topuklu ayakkabı, makyaj, aşırı efemine konuşmak eğer günlük rutininizin parçası değilse o görüşmede çok eğreti duracak ve kimseyi ikna etmeyecek. Ben günlük hayatta “feminen pratiklerim” olmadığı için biraz daha renkli giyinerek bu açığı kapatmaya çalıştım. Geniş ve açık omuzlu bir tişört, uzun bir hırka ve renkli spor ayakkabılarıyla “gerekli feminenlik seviyesini” aşabildim. Kulağınız delik değilse takma küpeler işe yarayabilir. Mutlaka sinekkaydı tıraşınızı olun.

- Bizden istenmedi ama aile görüşmesi talep edilebilir. Eğer çekirdek ailenize açık değilseniz ikinci, üçüncü derece akrabalarınızdan rica edebilirsiniz. Hiçbir aile üyesine açık değilseniz, size yakın olan ve sizi tanıyan, sizi üçüncü bir kişiye anlatabilecek birisinin ismini verebilirsiniz. Çevremizden duyduğumuz kadarıyla doğrudan aile bireyi olmayan, sadece tanıdıklık durumu olan kişileri de görüşme için kabul ediyorlarmış.

Bu görüşmeden sonra doktor tarafından ikimiz de psikoloji kısmına yönlendirildik ve mmpi (minnesota multiphasic personality inventory - minnesota çok yönlü kişilik envanteri) testi yapmamız istendi. Bu 560 soruluk bir doğru-yanlış testi ve yanlış hatırlamıyorsam 13 adet parametreyi ölçmeyi hedefliyor. Testte sorulan soruları şu linkte bulabilirsiniz: https://eksisozluk.com/entry/21450530 (sağolsun sayko bir sözlük yazarı bütün soruları tek tek yazmış). Bu testin ölçtüğü şeylerden biri tutarlığınız ve güvenilirliğiniz. Aynı soruların bazen tekrar tekrar, bazen de farklı versiyonlarıyla sorulduğunu göreceksiniz. Temel konularda dürüst olun. Öncesinde çalışıp veya yanıt ezberleyip girmeyin. Bazı sorular feminenlik-maskülenlik ölçen sorular. Bu noktada beraber katıldığım arkadaşım o tip sorularda mümkün olduğunca “feminenliği çağrıştıracak” cevaplar verdi, bense 560 soru boyunca hangi soruya ne cevap verdiğimi hatırlayamayacağım için çoğunlukla dürüst oldum. Zaten eşcinsellikle ilgili doğrudan sorular var, yaparken anlayacaksınız. Teste girmeden önce nasıl bir strateji izleyeceğinizi kafanızda netleştirip öyle girin ve tutarlı yanıtlar verin.

Bu test yaklaşık 2 saat sürdüğü için mesai bitimine yetiştiremedik. Testi veren psikolog (psikiyatr değil) test sonuçlarının 2-3 güne hazır olacağını, o zaman tekrar gelmemizi söyledi. 4 gün sonra sabahtan tekrar gittik hastaneye, doğrudan psikiyatr görüşmesine alındık tekrar. Bu sefer farklı bir doktor vardı, ama bir önceki görüşmemizin notları ve test sonuçlarımız doktorun bilgisayarında hazır bulunuyordu. Çok fazla detaya girmedi, 5-10 dakika kadar muhabbet ettik genel lgbti konularında ve “cinsel yönelim bozukluğu” teşhisi koydu. Kağıda 1 yıl tecil verilmesinin uygun olduğunu yazdı. Doktoru ikna etmeye çalıştıysak da (yardımcı olmaya çalıştı o da baya, ama başaramadı maalesef) muafiyet kararının ilk seferinde verilemeyeceğini söyledi. TSK’nın bütün devlet hastanelerine yazı gönderdiğini, eşcinsellik üzerine gelen başvurularda ilk seferinde muafiyet verilmemesi ve onun yerine 1 yıl tecil verilmesini istediklerini söyledi (bu mobbing için bir alkış).

Sonuç raporumuzun hastane kuruluna gideceği söylendi, kurul sadece hastanedeki birçok daldan doktorun bir araya geldiği bir oluşum. Orada herhangi bir karar verilmiyor, sadece psikiyatrın size koyduğu teşhisi onaylayıp belgeyi size geri veriyorlar. Bu belgeyi askerlik şubesine götürdük ve 1er yıl tecil aldık. Şubat 2019 itibariyle tekrar gelmemizi ve tekrar hastaneye sevk edileceğimizi söylediler, ama bu sefer bu uzun süreçler yerine sadece tek bir psikiyatr görüşmesi ile sonuçlanacakmış.

Notlar;

- bir kere “cinsel yönelim bozukluğu” tanısı konduktan sonra artık TSK sizi askere kabul etmiyor. Bize verilen 1er yıllık tecilin ne anlama geldiğini sorduğumuzda şubedeki çalışanlar (ve şube müdürü) bunun sadece bir uzatma olduğunu, maksimum bir kere daha 1 yıllık tecil verilebileceğini, üçüncü seferinde ise kesin kararın (muafiyet) çıkmasının zorunlu olduğunu söylediler.

- bu sürecin (muafiyet aldıktan sonra) sonunda askerlik durum belgesi aldığınızda sadece “askerlik yapmaya elverişli değildir” yazıyor. Pembe tezkereyi almış birkaç tanıdığımdan teyit ettim. Askerlik şubesinde de defalarca sorduk, bu teşhisi kişinin kendisi dışında kimseyle paylaşmıyorlarmış. Yani ileride işvereniniz tarafından bu belge sizden istenirse herhangi bir sağlık sorunu söyleyerek (düztabanlık, göz, artık aklınıza ne gelirse) ek sorulardan kaçabilirsiniz.

- “sonuca itiraz etmiyorum” yazıp imzalamanız gereken belgeleri iyi okuyun. Size zorla/beyanınız dışında bir belge imzalatılmasına müsaade etmeyin. Yasalar sizin yanınızda, “yok yok sen iyisin. Gidersin askere. Eşcinsellikle ilgili bir teşhis koymayacağım” gibi bir tavır takınırlarsa cıngar çıkarın. Unutmayın, askeri hastanede değilsiniz. O doktorlar devlet memuru ve gerçeği yazmak zorundalar.

- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Hiçbir noktada (eğer ciddi bir psikolojik/fiziksel saldırı yoksa) çalışanlarla ters düşmemeye çalışın. İşleriniz ciddi ölçüde kolaylaşabilir.

- yer yer gullüm muhabbeti yapın. Gullüm iyidir, hem onların gözündeki eşcinsel imajını perçinler hem de konuştuğunuz kişiyle (askeriyedeki memur, hastane çalışanları, doktorlar) aranızdaki o soğuk duvarı yıkar. Win win.

- etrafınızda bunu yapmak isteyen ama cesaret edemeyen başka eşcinsel/biseksüel arkadaşlarınız varsa onları da gaza getirin ve beraber deneyimleyin bu süreci. Hem yanınızda psikolojik bir destek olur hem de uzun bekleme gerektiren anlarda sıkılmazsınız.

- bu konularda deneyimli bir avukatla iletişim halinde olmak iyi olabilir. Benim hiç ihtiyacım olmadı, ama her şeyi düşünmek lazım.

- tarihleri iyi takip edin. Ben mayıs celbinde idim ve işlemlerimi şubat sonunda başlatmam gerekiyordu. Tesadüfen o tarihlere denk getirdik. Hangi celp için hangi tarihlerde başvuru yapmak gerek bunları hatmedin.

- “seküler” semtlerdeki askerlik şubelerini tercih edin. Benim ikametim normalde Ankara olmasına rağmen arkadaşımla beraber İstanbul-Kadıköy’e taşıdık ikametimizi. Arkadaşımın söylediğine göre burası Türkiye’deki en düzgün askerlik şubesi imiş. Gerçi Üsküdar ve Ataşehir de aynı binadaydı dolayısıyla çok farklı değildir herhalde. Şubedeki çalışanlar (memurlar ve şube müdürü dahil) neredeyse pro-lgbti idi diyebilirim. Kadıköy askerlik şubesi çalışanlarına ve şube müdürü Kader hanıma yardımseverliklerinden ötürü buradan teşekkürlerimizi iletiyorum!

- genel olarak ikamet adresiniz neresiyse orada bu işlemleri başlatın. Çünkü sizi yönlendirecekleri hastane adrese dayalı olarak yapılıyormuş. Bir de ilk tecilimi bozduğum zaman eski adresime (e-devlette güncellenmemiş olan eski ikamet adresim) tecilimi bozdurup askere alım işlemlerine başlamam gerektiğiyle ilgili bir mektup aldım.

- muafiyet raporu verildikten sonra geçmişe yönelik asker kaçağı cezalarının da silindiğini söyledi arkadaşım.

- ek sorularınız olursa Kaos GL ( danisma@kaosgl.org ), SPOD ( info@spod.org.tr ) gibi derneklerle iletişime geçebilirsiniz. Buradan size bir avukat da yönlendirebilirler.

- son olarak, pozitif sayılabilecek bir süreç yaşadık. Ve arkadaşımla beraber bunun, önceki nesil LGBTİ aktivistlerin çalışmaları ve başarıları sayesinde mümkün olduğuna karar verdik. Bu yazıyı okuyan herkesin de bunun farkında olmasını istedim.

Bol şanslar…

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda ya da ilgili başlıklarda yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, askerlik
nefret