12/07/2012 | Yazar: Emre Korlu

İğne deliğinden geçirmeye çalıştığımız hayat, bu kez yine ve yeniden katletti bizi. Seçil’in şarkısı, dün gece Antalya’da evinde boğazı kesilerek yarım bırakıldı.

İğne deliğinden geçirmeye çalıştığımız hayat, bu kez yine ve yeniden katletti bizi. Seçil’in şarkısı, dün gece Antalya’da evinde boğazı kesilerek yarım bırakıldı. Doğum günüme dokuz gün kala, hali hazırda sokakta kalmaya devam ederken, bir ölüm daha vurdu kapımı…
 
İzmir’den İstanbul’a, ilk kez bir yolculukta,” bay” yanını ayırttırdım. Transseksüel olunca korkuyor insan, ne zaman öldürüleceğimle ilgili bir bilgiye sahip değilim. En çok bu konuda cahilim. Yaşamla ölüm arasında bir bağlaç olmak…
Zor olan bu.
Seçim hakkı yaşamaktan yana iken, ölüme zorlanmak ne idüğü belirsiz bir ülkenin, hain saldırısı…
 
Sen de öldürüldün, Seçil. Daha düne kadar yaşarken, bir 11 rakamının ölüm saatin olarak kayıtlara geçeceğini bilemezdin. Bilemezdin elbet, huzur bulduğun evinde bir gün ölüme zorlanacağını…
 
Üvey evladı olduk bu ülkenin. Varlığımızı kanıtlasak da, bir delil olamadık.
 
İyi ki koridor tarafında yolculuk...
 Trans erkekliğim belli olursa bir erk_ek tarafında el tacizine veya bıçak yarasına maruz bırakılabilirim.
 
Memlekete benimmiş gibi sahip çıkmıyorum. Sahip çıkılmadıktan sonra aile kavramına yanık türküler bestelemek anlamsız geliyor. Bu ülkenin topraklarından medet ummak, bir komedi dizisinin ortasında ağlama krizine girmek gibi bir şey…
 
Ne uğursuz bir sayıdır şu 11
Seçil yalnızca transseksüel olduğu için katledilmiş, 1995 yılında 8.372 Bosna- Hersek vatandaşı Srpska Cumhuriyeti Ordusu tarafından yalnızca Boşnak olduğu için yok edilmiştir. İkisi arasında bir fark yoktur. Biri saati gösteren on bir, diğeri yıla tekabül eden gün sayısıdır.
 
Üvey evlat olmak zor!
Bana iyi yolculuklar dileyin!

Etiketler:
İstihdam