05/12/2012 | Yazar: Esmeray

Eğer gerçekten kadına yönelen şiddetten canınız acıyorsa, bunu gündeme getiriyorsanız, şiddete maruz kalmış kadını çağırdığınızda kesinlikle kadın hakları alanında deneyimli olan bir kadın da orada olmalı!

Geçtiğimiz günlerde Seda Sayan’ın televizyon programına konuk olarak Fatma Şen’in şu anda hastanede tedavi altında olmasına sebep olan Çetin Şen çağırılmış. Fatma Şen 29 yaşında, 12 yıldır Çetin Şen ile evli. Evliliği boyunca şiddete maruz kaldıktan sonra iş dönüşü, eşinin zorlamasıyla kendisini doğalgaz borusuna asıyor fakat fular kopuyor ve kurtulduğunu sanan Fatma Şen, bıçak zoruyla balkondan atlamaya zorlanıyor ve dile kolay dokuz ameliyat geçiriyor. İki bacağında sekiz kırık oluşuyor. Beli ve omurgaları kırılıyor. Sağ topuğu patlıyor. Fatma Şen’in ömür boyu sakat kalma ihtimali var ve onu bu hâle getiren insan da beraat ediyor. 
Ne yazık ki genel olarak hâkimler ve mahkemeler böyle davalarda erkeği korumaya yönelik kararlar veriyor. Mahkemenin bu kararı yetmiyormuş gibi Seda Sayan Hanım böyle bir adamı programına çağırıyor. İnsanın olayı duyduğu zaman tüyleri diken diken oluyor. Böyle bir adamı nasıl çağırırsın programa? 

Tabii ki doğal olarak feminist kadın hareketi bu olaya tepki gösteriyor. Seda Hanım kadın örgütlerinden iki kadın arkadaşımızı çağırıyor. Efendim neymiş de, Seda Hanım Türkiye’nin en sevilen kadınıymış da! Türkiye’nin en sevilen kadınını feminist kadınlar üzmüş de! Çok üzülmüşmüş!!! Vah vah! Ayol sen o psikopatı çıkarmışsın kanala ya! Bir de Seda Hanım donanımlı olduğunu, kadına yönelik şiddetten haberinin olduğunu iddia ediyor. Eğer donanımlı olsaydın; zerre kadar bunu kendine dert etseydin, o adamı asla programa çağırmazdın! Hatta ve hatta böyle bir program yapmazdın! Kime ne diyorsun sen? Efendim neymiş de cevap hakkı varmış! Ayol neyin cevap hakkı! Şimdi bütün bunları yapan bir adamı sen programa çağırdığında “evet ben yaptım” mı diyecek adam. Kendini, hafifletici gördüğü! sebepleri sunarak savunacak ve böylece aklanacak! Nihayetinde de aklandı, Seda Hanım! 

Bütün bunlar olurken hobaa bizim Cemil İpekçi, kadın hakları savunucusu olduğunu iddia eden, Cemil İpekçi Beyefendi (kadın hakları sanki ona kalmış gibi) Seda Hanım’ın imdadına koşuyor. İnsanın tüylerini diken diken edecek şeyler söylüyor. Erkek ve fütursuzca maço hareketlerle oradaki kadınlara “siz beş dakika susun!” deme cüretini göstererek susturuyor. Kadına yönelik şiddeti kadınlar üretiyormuş gibi cahil analıktan bahsediyor. Cahil analardan kurtulalım. (Öldürelim mi demek istiyor acaba?) 

Cemil İpekçi Beyefendi şunu mu demek istiyorsun: “Erkekler hazırdır bekliyor, ellerinde silahları, siz sakın yanlış yapmayın! Yaparsanız hemen vururuz, öldürürüz, asarız, keseriz!” Yani tüm bu olanlar meşru mu demek istiyorsunuz? Şiddet uygulayanlara herhangi bir lafın var mı? Onu niye söylemiyorsun da mağdur üzerinden yorumluyorsun olanları! 

Cemil İpekçi haddini aşarak tecavüze kadar vardırıyor işi. Kadınlar bara gidiyormuş, açılıyormuş, saçılıyormuş, bunun adı sonra da tecavüz oluyormuş! Bu ne şimdi! Bunu nasıl dile getirebiliyorsun? Yani tecavüz bu koşullarda meşru mu diyorsun? Aynı şekilde yine soruyorum, tecavüz eden adamlara lafın ne senin? İstersen kendine gel Cemil İpekçi! Senin kadınların bedeni üzerinde söz söyleme hakkın yok! Bu hakkı hiçbir kadın sana vermiyor! Elini çek ve sen yerinde otur! Sus ve bir daha konuşma! 

Dönelim yine Seda Sayan’a... Seda Hanım doğru bir laf söylüyor aslında. Ne yazık ki doğru, evet, Türkiye’de sevilen bir kadın... İbrahim Tatlıses de en sevilen sanatçı! O kadar seviyorlar ki, evlendiği kadınlardan birisinin gözünü morarttı, hayatında olan bir kadının topuğuna sıktı. Adam habire kadın dövüyor, ama seviliyor. İşte Seda Hanım, Türkiye’de ne zaman insanlar sizin yaptığınız programları izlemekten vazgeçerse, ne zaman İbrahim Tatlıses hayranlığından vazgeçerse belki de kadına yönelik şiddette ciddi bir adım atılmış olur. Şikâyet ediyorsunuz ya “ben kötü program yapmıyorum, ben kadın programı yapıyorum” diye. Hayır Seda Hanım çok kötü bir program yapıyorsun. Şiddete uğrayıp çare arayan kadınları oraya çıkarıyorsunuz ve sizin seyircilerinizin hepsi birer birer yargıç, hâkim oluyor. Siz program sunucuları da mahkeme başkanı oluyorsunuz! Olmadık sorular soruyorsunuz ve şiddeti magazinleştiriyorsunuz! Zaten şiddete maruz kalmış o kadınlar bir kere daha sizin şiddetinize maruz kalıyor, bunun farkında mısınız acaba? Eğer gerçekten kadına yönelen şiddetten canınız acıyorsa, bunu gündeme getiriyorsanız, şiddete maruz kalmış kadını çağırdığınızda kesinlikle kadın hakları alanında deneyimli olan bir kadın da orada olmalı! Onun deneyiminden yararlanmalısınız! Yoksa Cemil İpekçi’ye söylediklerim sizin için de geçerli olur. Artık yeter, elinizi bedenimizden çekin, oturun oturduğunuz yerde, magazininize devam edin! 

esmerayozadikti@gmail.com 


Etiketler: kadın
İstihdam