20/03/2007 | Yazar: Kürşad Kahramanoğlu
‘Hele Sezen’in çıkaracağı gazete fikri doğrusu içimi kıpır kıpır etti.
‘Hele Sezen’in çıkaracağı gazete fikri doğrusu içimi kıpır kıpır etti. Zekâsına ama asıl yüreğine güvendiğim Sezen’in çıkaracağı gazeteyi hacıyolu gözler gibi bekledim.’ Kürşad Kahramanoğlu’nun kaleminden.İsmet Berkan’ı tebrik ederim. Her ne kadar son zamanlarda Radikal’in radikalliği gittikçe tartışılır hale gelmekteyse de gazeteyi önce Orhan Pamuk’a sonrada Sezen Aksu’ya çıkarttırmak fikri neredeyse dâhiyane bir fikir. Allah biliyor ya, hepimizin klişelerden uzaklaşan; aslında hepimizi ilgilendirmesi gerektiği halde gazete editörlerinin önemsemediği konukları okuduğumuz gazetelerde görmeye ihtiyacımız var!
Hele Sezen’in çıkaracağı gazete fikri doğrusu içimi kıpır kıpır etti. Zekâsına ama asıl yüreğine güvendiğim Sezen’in çıkaracağı gazeteyi hacıyolu gözler gibi bekledim. Ne de olsa
‘Bıçak sırtlarında dolaşmayı
Tehlikeli sularda seyredip pupa yelken
Geçici emniyetlere ulaşmayı
Kadınları, erkeleri, romanları
Hele baş kaldıranları’
seven, anlayan bir editör iş başında olacaktı!
‘Ne çok hırpalandık
Kırık dökük hayatımız, lekeli
Ne renk, ne ışık var
Her şey ne kadar ortalama
Yazık, yazık oldu!
Vurulduk ince ince
Ayrılıklara bölündük
Fark etmedik senelerce
Yalnızlıklara yürüdük’
diyen bir şair gazeteyi çıkaracaktı!
Sarı odalardan çıkıp;
‘Bu kadar cilvelisi olur mu be erkeğin?
Delikanlı mısın, kız mısın?
Anlıyalım artık, hop usta!
Sen başımıza bela mısın?’
diyen bir efe radikalleştirecekti Radikal’i!
‘Başkası olma, kendin ol
Böyle çok daha güzelsin
Ya gel bana sahici sahici
Ya da anca gidersin’
diyen cesur bir Mevlevi, gazete nasıl çıkarılır gösterecekti!
‘Şikâyetim var cümle yasaktan
Dillerimi hâkim bey, bağlasan durmaz
Gelsin jandarma, polis karakoldan
Fikrim firarda, mahpusa sığmaz eyvah
Gün olur yerle yeksan olurum
Gün olurum şahım devr-i devranda
Kanun üstüne kanun yapsalar
Söz uçar, yazı iki cihanda eyvah
Sussan olmuyor, susmasan olmaz
Dil dursa, hâkim bey, tende can durmaz
Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma, tek durmaz’
diyebilen bir insan hakları mücadelecisi birçoklarının susa geldiği konurları dile getirecekti!
Heyhat Sezen hiyerarşiyi bozmadı. ‘Türkiye’nin beş ayıbı’ vardı ve bunlar içinde cinsellik yüzünden ayrımcılığa uğramak yoktu! Hatta hatta Editör Sezen Aksu’nun çıkardığı gazetede bırakın ayrımcılığı ‘cinsel’ kelimesi bile geçmiyordu. İsmet Berkan ne rahatlamıştır ama? Kimseyi kızdırmayacak, üzmeyecek milyonlarca insanın baş sallayacağı bir liste: Kadın, çocuk, hayvan, engelli insanların hakları ve çevre.
Türkiye’de bu beş konunun bile daha adı okunmazken dünyanın medeni ülkelerinin Sezen gibi sanatçıları eşcinsel haklarını bu listeye eklemek için podyumlarda boy gösteriyorlardı. Türkiye milyonlarca itilip kakılan latan eşcinselle dolu. Bu eşcinsellerin en radikalleri ise cinselliğinden utanıyor ve cinselliği nedeni ile özür dileyerek yaşıyor. Sezen ne yapsın? Herhalde
‘Yapamazdık yapamazdık
Bizde öyle yürek yoktu
Daha doğrusu başka yürekleri
İncitmekten akıl korktu
Korktuk evet, cezalanmaktan
Ki vazgeçtik sevdalanmaktan
Bize düştü eksik hayatlar
Ki farklıydık sözde, yalan
Yeryüzünde bir noktayken
Büyüttük aciz ihtirasları
Yaralandık, paralandık
Kurallara kurban ettik tüm aşkları’
diye düşünmüş olsa gerek.
Etiketler: yaşam, siyaset