13/11/2010 | Yazar: Erkan Altay

İzmir’de bir transeksüel kardeşimiz, bir Serap daha boğazı kesilerek öldürüldü. Alay eder gibi bilmem ne anlayışına ‘kurban’ edildi.

İzmir’de bir transeksüel kardeşimiz, bir Serap daha boğazı kesilerek öldürüldü. Alay eder gibi bilmem ne anlayışına ‘kurban’ edildi. Çığlık çığlığa susturularak kanı akıtıldı, söylemesi bile titretir insan olanı... Ömürlük kurban bayramımız kutlu ola! 

Neden susakalır kalpsiz ama ‘nur yağan’ yüzünüz sizden olmayana? Demokrasinizden, nasip için el uzatınca, acımasızca?..
 
Neyindir bu tartışması, neyin tafrası? Özgürlük payesi kimin faturası? Dillerinden öz-gür-lük vurgusu düşmeyenlerin nedendir tek derdi örtünme ve dündürme furyası? Neyindir hesabı, ölümün olduğu yerde nefret hesapları? Sessizce kan izleme kurnazlığı...
 
Sakinliğiniz ile birlikte ’SAKİNE’ olur bir yanda değerli yargılarınız...
 
Serap koparıldı yukarıdakilerin umrunda mı? Neden çığlık çığlığa bu cinayetlere karşı çıkmıyor ‘ayrımcılığı’ dilinde pelesenk etmiş, ‘özgürlük’ neferi, ezilmişmişmişmişmişmişmişmişmiş’in ‘sesi’ ama ‘nedense’ Kavaf politikalarınız?
 
İğreniyoruz sizden her özgürlük her ayrımcılık deyişinizde... Bende mi sorun ‘yoksa’ mı sizde? Ne de olsa özgürlüklere ‘bakışınız’ çok farklı teşrifiniz çok anlamlı türünde.
 
Bu sistem yapbozunun en arsız, çıkarcı, patenti size ait ‘aydınlarınız’, yandaşlığın son hali değişik türdeki kalıplarınız, karizması bol havuzlu, karpuzlu villalarınızda ağırladıklarınız, birden bire sus-pus olan sizin olsun satılık mallarınız. ‘Adaletinizden’ nasiplensek; gerisi zaten Allah’lık yaptıklarınız.
 
İlla seyretmeniz mi boğazı kesilerek öldürülenlere kasıtlarımız? Ha-şa, ayrımı boldur sizin, işten attıklarınız, ayağını kaydırdıklarınız, sokağa itip; ‘dejenere’ gazeli yazdırdıklarınız... Öldürülünce de oh çekip ‘kurtulduklarınız!’
 
İpoteğimiz var kelimelerinizde haberiniz olsun... Boğazı kesilerek öldürülen transeksüeller ‘hastalıklı zihniyetiniz’ yüzünüzden her ‘saniye’ ölmeye devam ederken, transeksüel, eşcinsel haklarını ‘pak’ ağzınıza almazken, özgürlük, ayrımcılık kelimelerini kullanamazsınız.
 
Kullanamıyorsunuz zaten, içi boş çünkü... Ne zaman ayrımcılık, özgürlük derseniz, ipoteğimiz canlanır suratınızda, iğreniriz sizden o an, sonra şaşırmayın nedir bu hissettiğimiz ‘nefret’ diye bizden...
 

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam