21/11/2013 | Yazar: Sinem Sal

Biz insanlarsa, günahları ortadan kaldırmaya çalışarak, günah ortamlarını en aza indirgeyerek yeni bir dünya düzeni oluşturuyor ve tanrıcılık oynuyoruz belki de, hı?

Türkiye’de yaşayanların artık ortak bir derdi var:

“Derdim çoktur, hangisine yanayım?”
 
Sevmekten ödü kopan, ödü kopmaya devam edecek olan bir nesil yetiştiriyoruz. Hiçbirinize selam çakmıyorum. Hiçbirinize de eyvallahım yok.
 
Bildiğim kadarıyla cehenneme toplu alım yapmıyorlar. Yani sıra dayağı kavramı yok inandığım Allah’ın. Tek tek alıyor. Öyle de adil kendisi… Buyur ediyor günah işleyeni cehennemine.
 
Burada ise günahı önlemek için tüm kurallar toplu toplu konuyor. Allah istese zaten günah nesnelerini, baştan çıkarıcı muhteşem hileleri ortalığa koymazdı. O ne akıllıdır ki bunlardan bizi mahrum bırakmamıştır. O ne yücedir ki insanın kalbini keşfedeceğine inanmış, insanı tüm günahların orta yerine koymuştur. O ne güzeldir ki kendisi için binlerce kere “Affediciyimdir, yeter ki kul hakkı yemeyin” demiştir.

Biz insanlarsa, günahları ortadan kaldırmaya çalışarak, günah ortamlarını en aza indirgeyerek yeni bir dünya düzeni oluşturuyor ve tanrıcılık oynuyoruz belki de, hı?
 
Şu sıralar yapmak istediğim tek şey politikacıların, askerlerin ve din adamlarının omzuna dokunup şöyle demek: “Dostum rahat ol, hepimiz öleceğiz.”
Demokrasi oldukça mutsuzuz vesselam. Önce bunu bilelim.
 
Çoğunluğun azınlığa hükmettiği bir yerde hiçbirimiz mutlu olamayız. Bu yüzdendir ki ne dershanelerin kapatılmasından yanayım, ne de karma eğitimin kaldırılmasından elbette. Her insanın, her türlü seçim hakkı olmalı. Birilerinin görüşüne göre kimsenin hayatına yol, yön verilmemeli. Verilmesin artık.
 
Bu yüzdendir ki nasıl transların kendisi olması için bir mücadele veriyorsak, veriyorsam, başörtülü bir kadının hakkını da sonuna kadar savunmaktan yanayım. Hiçbir şeyi yadırgamayacağımız bir gün olacak mı bilmiyorum ama buna inanmak istiyorum.
 
Sevemiyoruz. Arkadaş Zekai Özger’in umuduna bağlanıyorum ben de şu sıralar:
 
“Acıyla büyütüyorum aşkımı
bir gün bana sevişmeyi öğretecek”

Bu ülkede, yıllardır, yeterince acı çektik değil mi? Öyleyse şimdi sıra? 

Etiketler:
nefret