30/05/2011 | Yazar: Özgür Güçlü

Yaş nerdeyse kırk. Saçta sakalda tek tük aklar. Gözlerimin, ağzımın çevresinde sinsi sinsi derinleşen halkalar. Koca adamım yani.

Yaş nerdeyse kırk. Saçta sakalda tek tük aklar. Gözlerimin, ağzımın çevresinde sinsi sinsi derinleşen halkalar. Koca adamım yani. Gel gelelim, ne zaman “Sezen’in yeni albümü çıkmak üzere” haberini alsam 10 yaşımdayım. Arife gecesi, ertesi sabah yiyeceği tatlıyı, şekeri düşünüp de gözüne bir türlü uyku girmeyen bir yumurcak. Beklerim heyecanla.
 
İki gün önce kalkıp da “Öptüm”ün çıkmış olduğunu duyunca şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Türkiye’de olsaydım hemen İstiklal’e koşardım. Albümü alırdım; caddeyi boydan boya yürürken üç adımda bir, yüksek ayar Sezen şarkıları duymak da cabası. Maalesef Amerika’dayım. Son hız indirip bir siteden, iPod’uma aktardım Sezen’in selamını.Yasemin ve lavanta kokusunun birbirine karıştığı mavi göklü, az biraz rüzgarlı ılık San Francisco baharına salıverdim kendimi. Ve bastım “Play” düğmesine…
 
48 saattir sürekli Sezen kulaklarımda. Şimdilik en öne çıkanlar Arkadaş Şarkısını Duyunca, Kaçırıcam Seni ve Ah Felek Yordun Beni.
 
Biliyorum bu liste, haftalar aylar yıllar içinde değişecek. 88 albümünde “Geçer”in can alıcı haykırışlarından “Kavaklar”ın sessiz ağlayışına varmam dört yıl sürmüştü. Git albümündeki “Beni Unutma”, yıllar sonra Levent Yüksel hastanelere düştüğünde ciğerimi dağlamıştı. Sezen şarkıları evladiyelik…
 
Yine de ilk izlenimler:
Unuttun mu Beni – Sözleri ben mest ediyor. Zaten duymuştum Kral TV müzik ödülleri sonrasında. Dillere düşmeye aday şarkılarda; düzenlemesinde zaman zaman düğün salonu tadı olsa da!
 
Arkadaş Şarkısını Duyunca – Müzik oynak başlıyor ama sözler tokat gibi suratımda. Sezen’im “bi sela verilince” ağlar da, ben durur muyum? Tüyler diken diken, gözlerim nemli.
 
Ballı – Her nota Nazan Öncel. Sezen nasıl söyler onun şarkılarını diye merak etmeyeceğiz artık. Düzenleme beklenti dışı başlıyor, ama arada bir yerlerde direk Nazan Öncel tarzına dönüşüyor. Bu beni hafiften bozuyor ;)
 
Vay – Albümde arka vokaller pek bir revaçta. Bu şarkı da öyle başlıyor. “Yine mi keder? Ama artık yeter” Belli, dinlendikçe güzelleşecek, kolay eskimeyecek…
 
Ayar – Stadyum şarkısı tadında sözler, müzik de keza. “Mithat Can düzenlemesi” imzası oturuyor kafamda. Neyin ‘Tam ağzına durduk’ diyor Sezen?
 
Sayım – Medyada öyle reklamı yapıldı ki ben “Gülümse – 2011” bekliyordum açıkçası. Yine de “kasığından” derken, “öptüm” derken of çektiriyor!
 
Acıtmışım Canını Sevdikçe – Dingin, durgun, su gibi. Sezen’inimin içini görüyorum, pırıl pırıl… Bence bu şarkı ‘Sayım’ı sollar!
 
Kaçırıcam Seni – “zulamda aşk” diyor üstat. Bu aralığı hiç duymamıştım onun sesinden. Bi başka güzel onun dilinde, dudağında.
 
Aşka Şükrederim – Tempo hızlı ama yine “ağlarım” der Sezen, iyi ki yazın oynak albümü olmuş, yoksa ayvayı yiyecektik. “Arkadaş Şarkısını Duyunca”nın kıpırtılı kardeşi sanki. Düzenlemedeki kemanlar albümün arabesk ruhlara tek göz kırpışı…
 
Ah Felek Yordun Beni – Oh be!!!! Albüm fıkır fıkır bitmiş. Şimdi başa saralım… (kaset sanki) A dur! Paketten bonus çıkıyor!
 
Unuttun mu (akustik) – “İşte yorumcu” dedirtiyor bu mutfak manzarası. Sezen dındındın dese de, sesinin rengi, tınısı “aşk” diyor, “hayat” diyor…
 
O diyor:”Bi daha okuyum mu? Hı?”
Ben: “Lütfen, hiç susma e mi, Sezen?” Gözümde bir damla yaş…
 


Etiketler: kültür sanat
İstihdam