25/03/2014 | Yazar: Hüner Aydın

Gerçek: Heteroseksüel, eşcinsel ya da biseksüel erkekler de, çocukları cinsel olarak istismar ederler. Bununla birlikte, cinsel istismarcıların büyük bölümü heteroseksüeldir.

Putin’in pedofiliyle eşcinselliği bir tuttuğuna uluslararası bir şekilde tanık olduktan sonra “Eşcinsellik hastalık değildir; pedofili hastalıktır” sloganına rastladım. Eleştirilmesi gereken ilk durum Putin’in eşcinselliği pedofiliyle bir tutacak kadar bilgisiz, konudan uzak bir devlet başkanı olması –ki buna şaşırmak, bu kara parçasında mümkün değil; aşina olduğumuz bir konu-  İkinci durum “pedofili” kavramı gündeme geldiğinden beri kavrama ne denli uzak olduğumuzun açığa çıkması; üçüncüsüyse üretilen sloganda görüldüğü üzere eşcinselliğin hastalık olduğu düşüncesinin, pedofiliyle bir tutulmakla birlikte cereyan eden melunluğu.
 
Christiane Sanderson’ın Çocuğun Cinsel Eğitimi ve Tacizden Korunma Rehberi kitabının                                       Çocuk Cinsel İstismarı ile ilgili Efsane ve Gerçekler bölümünde şöyle bir efsane ve                                                 gerçek yer alıyor:
 
Efsane: Sadece eşcinsel erkekler, erkek çocukları istismar ederler.
Gerçek: Heteroseksüel, eşcinsel ya da biseksüel erkekler de, çocukları cinsel olarak istismar ederler. Bununla birlikte, cinsel istismarcıların büyük bölümü heteroseksüeldir.
 
(Bu efsane ve gerçeği gördükten sonra Lindsay Anderson’ın 1968 yapımı “If….”ini hatırlamak boynumuzun borcu. Tanıştırana, izletene teşekkürle.)
 
Cezayir’de Kadın Olmak kitabında Elizabeth Schemla bütün cinsel şiddet olaylarının kadının toplumda ikinci cins olarak görülmesinden kaynaklandığını anladığını söylüyor ve Halide Mesudi de buna karşılık olarak “…buradan kaynaklanan tek şiddet kadınlara yönelik şiddet değil. Tümüyle bir tabu olan erkek eşcinselliği bir başka şiddet biçimine yol açıyor; çünkü olguların neredeyse tümünde, eşcinsellik özgür bir seçimin ürünü değil. Cinsel yoksunluğun sonucu ve bazen erkek çocuklarına tecavüz edilmesine kadar varıyor. Zira bu toplumda çocuklara karşı da her tür şiddet uygulanabiliyor” cevabını veriyor. Anladığım şey, Mesudi’nin yanıtının yukarıdaki efsane-gerçek alıntısıyla örtüştüğü. Bir başka anladığım şeyse eşcinselliğin “özgür bir seçim” olduğunun seneler önce de olsa düşünülmüş olmasının artık komik geldiği. Özgür bir seçim? Seçenekleri / şıkları alabilir miyiz?
 
California Üniversitesi-Psikoloji Bölümü Profesörü Gregory M. Herek, 1977 yılında Amerika’da “Bizim Çocukları Kurtarın” sloganıyla bir kampanya başlatıldığını ve bu kampanyanın eşcinsel öğretmenlerden çocukları tacize karşı koruma amacıyla yola çıktığını söylüyor (Save Our Children From Homosexuality’nin başka bir yazının konusu olmayı gerektirdiğini eklemeliyim). Ve eşcinsellikle cinsel istismar arasında bir ilişki kurmaya yönelik çalışmaların başarısız olduğunu ekliyor. Sonuç olaraksa bize gösterdiği, eşcinsel ve biseksüellerin çocuklar için heteroseksüellerden daha fazla tehdit oluşturmadığı, bunun hiçbir bilimsel temellendirmesinin yapılamadığı oluyor.* Belki de yazıya pedofilinin tanımını yaparak, çocuk istismarından söz ederek başlamalıydım. Yine de eşcinsellikle pedofiliyi bir tutma konusunda yüzeysel olarak “değildir” dışında şunu söyleyebilirim: Çocuk tacizcilerini tam olarak tanımlayan ya da açıklayan tek bir ‘profil’ yoktur.** Bilmemiz gereken, benim bu yazıyla vermek istediğim en temel fikir budur.
 

**Robert A. Prentky, Raymond A. Knight, Austin F.S Lee(1997), Child Sexual Molestation: Research Issues 


Etiketler:
nefret