05/04/2013 | Yazar: Buğra Tokmakoğlu

İnsanlar teyit etmeden iki satırlık paylaşımlara inanıyor, beğeniyor, paylaşımların altına döşeniyor sorgusuz sualsiz. Yanlış ve yalan bilgi kartopu misali büyüyor ve herkese ulaşıyor.

Toplumsal yapımızı en iyi şekilde gözlemleyebileceğimiz alanlardan biri sosyal medya.
 
Facebook ile başlayan Twitter ve Foursquare gibi markalarla çeşitlenen sosyal medya son dönemde artan kullanıcı sayısı, paylaşım ve etkileşimle dikkat çekiyor. Sosyal medyada tartışılan konu ya da kişiler zaman zaman ülke gündemini de belirleyebiliyor.
 
Facebook kullanıcı sayısı sıralamasında üstlerde yer alan Türkiye, sosyal medyayı kullanma biçimiyle de diğer ülkelerden farklı özellikler barındırıyor. Zira Türk kullanıcılar ülkeyi sosyal medyada kurtarıyor, siyasileri idam ediyor, zaman zaman darbeler gerçekleştiriyor, suçluları cezalandırıyor, kan ihtiyacı olana bir tıkla kan gönderiyor, sağlık sorunu yaşayan küçük bir çocuğa her beğenme ve yorum aktivitesiyle birkaç sent yardım yollayabiliyor.
 
Merhamet katsayısı bu denli yüksek olan ve mali yardımlarıyla Afrika’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyayı da kalkındıran ülkemizde sosyal medyanın bu derece etkili kullanımı göz yaşartıyor doğrusu.
 
Fanatizm ve sosyal medya
 
Herhangi bir spor kulübümüzün uluslararası arenada çıkacağı bir maç öncesi, maç sırası ya da sonrasında sosyal medyayı şöyle bir takip edin. Herkes işin uzmanı, herkes bir diğerine sallarken klavye başında adeta kaplanlaşıyor, çıldırıyor.
 
Sosyal medya zararlıdır, yanlıştır aman kullanmayalım söylemine girmiyorum haliyle. Ben de sıkı bir sosyal medya kullanıcısı ve takipçisiyim. Gün içinde kısa gezinmelerle gündeme dair birçok satır arasını yakalamama yardımcı da oluyor sosyal medya.
Günümüzde teknolojik gelişmelerin artan hızına yetişemiyor oluşumuzla ifade edilebilecek bilginin hızlı dönüşümü, “bilgi kirliliğini” körüklüyor, daha az okuyan ve araştıran insan tipini yaratıyor her geçen dakika.
 
İnsanlar teyit etmeden iki satırlık paylaşımlara inanıyor, beğeniyor, paylaşımların altına döşeniyor sorgusuz sualsiz. Yanlış ve yalan bilgi kartopu misali büyüyor ve herkese ulaşıyor.
 
Türk adı çıkıyormuş!
 
Son günlerde ipe sapa gelmez iki paylaşıma rast geliyorum sık sık. Gerçekten kafası çalışmayan, beyin damarları tıkanmış zihniyetler Facebook’ta ne görsek de inansak, ona buna çamur atsak anlayışı ile körüklüyor parmaklarını klavyelerinin başında.
 
Paylaşımlar arttıkça benim sinir katsayım da artıyor, boğasım geliyor o karakterleri.
 
Sağlık Bakanlığı’nın “aile sağlığı ve aile hekimliği” merkezlerinin tabelalarından Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltması olan “TC” ibaresi kaldırılıyormuş sözde. Paylaşımda bulunanlar iki farklı fotoğrafı koyarak tezlerini doğrulamışlar Allah razı olsun!
İki farklı fotoğrafın üstte olanında, "TC Sağlık Bakanlığı Bilmemnere Sağlık Ocağı" yazıyor siyah kalın puntolarla ve düz yazıyla.
Alttaki fotoğrafta ise TC Sağlık Bakanlığı düz yazısının yerini Sağlık Bakanlığı’nın yakın geçmişte tasarlanan logosu almış. Logoda TC ibaresi geçmediğinden eski tabeladaki düz yazı ile karşılaştırma gayretine giren zorlamacı tipler Türkiye Cumhuriyeti elden gidiyor yaygarası koparıyor fütursuzca. E akıllı deyip sorgulamıyor kimse. Düz yazı yok yeni tabelada logo koymuşlar. Logoda da TC yazmıyor zaten.
Ziraat Bankası örneği
 
İkinci örnek ise Ziraat Bankası. Yıllar yılı geri kalmışlığın, köhneliğin ve bürokrasinin simgesi olan küflü Ziraat Bankası son dönemde yenilenmeye girişti. Şubelerini elden geçirirken logosuna da el attı. Bilenler bilir, Ziraat Bankası’nın logosunun başında buğday başağı şeklinde ZB yazar, ZB’nin hemen üstünde de aynı fonta yakın TC ibaresi vardır. Dikkatli inceleyenler logonun farkına varırlar.
 
Bu buğday başağı şeklindeki logoyla beraber bankanın tabelasında "T.C. Ziraat Bankası" yazardı her biri büyük harflerle olmak üzere. Yenilenmeye giren banka, tabelasına da biraz hareket ve estetik katarak fontlarını yuvarlamış. Logodaki ana öge olan buğday başağı sabit kalmak üzere büyük harflerle yazılan "T.C. Ziraat Bankası" yazısındaki T.C. kaldırılmış. Başakta "TC ZB" yazarken ana yazıdaki T.C.’nin kaldırılmasını cumhuriyet yıkılıyor nidalarıyla sosyal medyaya taşıyanlara binlerce beğenme ve yorum yapılıyor hâlâ. TC kaldırıldı diye feryat edenler başağın üstündeki TC’yi görmüyorlar mı acaba?
 
Düşünmeden onu bunu beğenenler, sadece kendi ideolojilerine uygun felaket senaryolarıyla yaşayan bir kitle oldukça bu ülkede; ne birlik, ne bütünlük, ne sağduyu ne de ortak bir kültür benimsenebilir.
 
Biraz düşünün, sorgulayın ey insanlar!

Etiketler: medya
İstihdam