09/07/2012 | Yazar: Ramazan Başar

Kimliksiz bir halkın yerinden yönetime varan mücadelesine tanık olduğumuz Suriye’de yaşayan Kürt nüfusu giderek nüfuzunu ortaya koyuyor.

Kimliksiz bir halkın yerinden yönetime varan mücadelesine tanık olduğumuz Suriye’de yaşayan Kürt nüfusu giderek nüfuzunu ortaya koyuyor.
 
Alman araştırmacı sosyolog Neumann’a göre,  insanoğlu genelde kanaatleri nedeni ile dışlanmaktan kaçınmakta, bulunduğu ortamın çoğunluk görüşlerine uyum göstermeyi tercih etmektedir. Egemen görüşlerle aynı doğrultuda olduğunu saptayan kişinin özgüveni artmakta, korkmadan benimsediği fikirleri ileri sürmekte, gazetesini veya rozetini herkesin görebileceği şekilde sergilemekte sakınca görmemektedir. Buna karşın psikolojik sezgisi ile görüşlerinin azınlıkta olduğunu fark eden kişi “ötekileştirilmiş” konuları, örneğin kadın-erkek eşitliği, Alevilik, laiklik, içki içme, oruç tutmama gibi tartışmaya açık konularda görüşlerini açıklamaktan kaçınmaktadır; özellikle bu görüşlerin açıklanması dayak yemek, tecavüze uğramak, öldürülmek gibi ağır tehditlere yol açacaksa. İşte bu noktada “suskunluk sarmalı” oluşmaktadır. Başka bir deyimle korkuya kapılan, dışlanmak istemeyen, gruptan kopmayı göze almayan birey, çareyi sessizliğe gömülmekte bulmaktadır.
 
Yıllarca çoğunlukta oldukları topraklarda azınlık muamelesi bile görmeyen, kimlikleri verilmeyen Suriye’de yaşayan Kürtler çeşitli istihbarat oyunları ile sindirilip suskunluğa mahkûm edildi. Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen ayaklanmaları fırsat bilen Kürtler tepkilerini gecikmeden ortaya koydu. Emperyalist güçlerin oluşumu olan Suriyeli muhalifler arasında yer almayıp gelişmeleri kendi içinde örgütlenerek sürdüren Kürtler; Qamişlo, Afrin, Amude ve Haseki gibi kentlerde hızlı bir şekilde sosyo- kültürel ve politik olarak kazanımlar elde ediyorlar.
 
Esad rejimini devirmek için bölgede meydana gelen olayları geniş bir şekilde manipüle ederek veren medya, Suriye’nin Kuzey’inde temel haklarını kapitalist oluşumlara yaslanmadan arayan Kürtleri görmezden geliyor. Kitlelerin beynine emperyalist güçlerin ideolojisini yerleştiren medya, sapla samanı birbirine karıştırıp kafalarda soru işareti bırakıyor. Suskunluğa itilen kitlelerin üzerinde tehlikeler olan ve meşru hale getiriliyor. Neumann’ın deyişiyle medya suskunluk sarmalına çanak tutuyor.

Etiketler:
İstihdam