25/11/2015 | Yazar: Deniz A

"1 Ocak 2015- 23 Kasım 2015 arasında erkekler, 255 kadını öldürdü, bunların yüzde 18,5’i, yani neredeyse her 5 kadından 1’i, boşanmak-ayrılmak istediği için öldürüldü. Yüzde 9’u kendilerini öldüren erkekten daha önce şikâyetçi olmuştu"

"1 Ocak 2015- 23 Kasım 2015 arasında erkekler, 255 kadını öldürdü, bunların yüzde 18,5’i, yani neredeyse her 5 kadından 1’i, boşanmak-ayrılmak istediği için öldürüldü. Yüzde 9’u kendilerini öldüren erkekten daha önce şikâyetçi olmuştu"

Arin Mirxan’ın açtığı yolda yürüme umuduyla. Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Tüm günlerin bugün olması dileğiyle Jin, Jiyan, Azadi...

25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kadının (Mirabel Kardeşler) tecavüz edilerek vahşice öldürülmesinin ardından, 39 yıl sonra 1999'da 25 Kasım tarihi, Birleşmiş Milletler tarafından ‘Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü' ilan edilmişti.

Bu tarihin üzerinden geçen 39 yılda kadına karşı şiddetin azalmadan sürdüğüne şahit olmaktayız. Her yıl olduğu gibi, dünyada kadına yönelik uygulanan şiddeti 25 Kasım’da açıklanan istatistiksel bilgilerle net bir şekilde görmekteyiz.

Bugün dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen iki milyona yakın kız çocuğu fuhuşa zorlanıyor. Dünyada her 6 dakikada 1 kadına tecavüz ediliyor. ABD’de her yıl 4 milyon kadın şiddete maruz kalıyor. Hindistan’da her gün 5 kadın çeyiz kavgaları yüzünden ölüyor. Güney Afrika’da her 90 saniyede bir kadına tecavüz ediliyor. Çin’de 1 milyon kız çocuğu sadece kız oldukları için anne karnında öldürülüyor. Irak’ta savaşın ilk aylarında yirmi bin kadına tecavüz edildi. Her yıl 2 milyon kadın uluslararası kadın ticaretinde kullanılıyor. Türkiye’de ise günde 5 kadın erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybediyor.

Bu yıl Türkiye’de 1 Ocak 2015- 23 Kasım 2015 arasında erkekler, 255 kadını öldürdü, bunların yüzde 18,5’i, yani neredeyse her 5 kadından 1’i, boşanmak-ayrılmak istediiği için öldürüldü.  Yüzde 9’u kendilerini öldüren erkekten daha önce şikâyetçi olmuş, koruma tedbir kararı çıkartmış ya da sığınma evinde kalmıştı, yüzde 53’ünü dini veya resmi nikâhlı kocaları, nişanlıları veya sevgilileri öldürdü, yüzde 11’ini eski partnerleri (eski eş, eski nişanlı, eski sevgili) veya birliktelik teklifini reddettikleri erkekler öldürdü, yüzde 15’ini ise baba, erkek kardeş, ağabey, damat, eski damat, oğul, kayınpeder, kayınbirader gibi aile fertleri öldürdü, Cinayetlerin yüzde 57’si ateşli silahlarla, yüzde 27’si bıçak ve diğer kesici aletlerle işlendi. Bunun yanısıra kadınlar arabayla ezilerek, boğularak, boğazları kesilerek, darp edilerek ve yakılarak öldürüldü.

Erkekler 90 kadını tabancayla, 56 kadını tüfekle, 69 kadını bıçak ve diğer kesici aletlerle, 17 kadını boğarak, dokuzunu boğazını keserek, altısını darp ederek, beşini cisimle darp ederek, birini yakarak, birini arabayla ezerek öldürdü. Bir kadının öldürülme şekli haberlerde yer almadı.

Kadınlar fabrikada, tarlada, evde emekleriyle yaşamlarını sürdürdükleri her alanda ekonomik yönden şiddete uğruyorlar. Tekstil, kimya, tarım ve bir çok alanda ucuz iş gücü olan kadın emeği sömürüsü yoğun olarak yaşanıyor. Kadınlar sendikasız, sigortasız ve düşük ücretlerle sağlıksız ortamlarda çalıştırılıyor. Bu durum, kadınların, en temel sorun dediğimiz emek-sermaye çatışmasında emek cephesi tarafında durduğunun ve bu zeminde değerlendirilmesi gerektiğinin göstergesidir. Kadınlar fabrikada, tarlada, evde emekleriyle yaşamlarını sürdürdükleri her alanda ekonomik yönden şiddete uğruyorlar. Burjuva medyasına da bir yerde dur demek, politik mesajlar değil de doğru, dürüst, yalın, gerçek, popülerlikten uzak ve korkmadan kadın hareketlerini, çalışmalarını ön plana çıkarıp sivil toplum örgütlerinin sesine ses olmalılar.

Yoksulun daha yoksullaştığı, Zenginin bir gecede daha fazla zengin yapıldığı, çocukların yatağa aç girildiği, Çocuk gelinlerimizin Türkiye de 181 bin sayısına çıktığı, Adaletli, barışçı ve özgürlükten bahsedemediğimiz bir ülkede yaşamaktan her ne kadar içim yansa da Barış güvercinlerimizin uçuracağımız günü özlemle bekliyorum…

Evet

Erkek lik

Vurup vurup kaçan ERKEKLİK

Dövüp dövüp dövmedim diyen ERKEKLİK

Sövüp sövüp sövmedim diyen ERKEKLİK

Konuşup konuşup hiç konuşmadım diyen ERKEKLİK

Yayıla yayıla yatan ERKEKLİK

Öldür diyen ERKEKLİK

Yat! Diyen ERKEKLİK

Kalk! Diyen ERKEKLİK

Gülme diyen ERKEKLİK

ERKEKLİK

ERKEKLİK

ERKEK LİK

ER KEK LİK

Erkek egemenliğinin olmadığı yarınlara!


Etiketler:
İstihdam