01/08/2016 | Yazar: Derya Barış
Yeni medya sanatında teknolojik olanaklar ve bunun en başında gelen internet, kimliklerin inşa ve algılanış süreçlerini araştırma bakımından önemli bir aygıt olmuştur.
Yeni Medya Sanatı nedir?
Türkiye ve Ortadoğu açısından popüler olmayan ancak uluslararası sanat arenası var olduğundan beri, bahsedilen coğrafyalarda da başarılı pek çok örneğine rastladığımız bir sanat alanı “yeni medya sanatı”. Yeni medya sanatı, ya da İngilizce çevirisiyle “new media art”, özellikle 1990 ve sonrasında medya teknolojileri ve dijital kültürün gelişmesiyle birlikte politik, kültürel ve estetik gibi çeşitli kaygılar güdülerek üretilen sanat yapıtlarının ait olduğu, eksiksiz bir tanımın yapmanın neredeyse imkânsız olduğu bir sanat alanı.
Mark Tribe’ın Taschen’den çıkan New Media Art adlı kitabındaki tanımlama, tam anlamıyla olmasa da birçok eksiği kapatacak bir tasvir sunmakta. Tribe, bahse konu kitapta, yeni medya sanatını tanımlamak için iki alt kategori sunuyor: medyayla ilgili olma zorunluluğu olmayan yeni teknolojik olanakları kullanan “sanat ve teknoloji”, günümüzde pek de yeni sayılmayan ve video sanatı, iletişim sanatı, deneysel film gibi alt dalları da içeren “medya sanatı”. Yeni medya sanatı da, bu iki kategorinin kesişim alanlarıyla oluşan, zaman zaman grileşen, rengi tam kestirilemeyen alanda şaheser nitelikte işler sunuyor.
Yeni Medya Sanatı’nın tarihsel geçmişi
Yeni medya sanatı kavramını anlamak için, bu sanat alanının tarihsel geçmişine bakmak birçok bakımdan kafa açıcı olacaktır. Yirminci yüzyılın ilk yarısında kendi kendini parçalamaya ve savaşla yok etmeye çalışan burjuvaziye karşı oluşan Dada hareketi, çeşitli ortaklıklar bakımından yeni medya sanatının öncüllerinden biri sayılabilir. Tıpkı Dada’nın savaşın endüstrileşmesine ve imajlarla metinlerin mekanikleşen yeniden üretime tepkisi gibi yeni medya sanatının da bilgi teknolojileri devrimine ve kültürel formların dijitalleşmesine bir yanıt olduğunu söylemek yanlış olmaz. Buna paralel olarak, çok sayıda Dadaist yöntemin yeni medya sanatında yeniden belirmesi de öncüllük ilişkisini doğrular niteliktedir. Fotomontaj, kolaj, hazır ürünlerin kullanımı ve politik eylemlilikler bu yöntemlerin arasında yer almaktadır. Örneğin Marcel Duchamp’ın kadın kıyafetlerine bürünerek yarattığı Rrose Sélavy (karakterin adı, “Eros, yaşam budur” ya da “yaşamın şerefine” olarak çevrilebilecek Fransızca bir okunuşla ortaya çıkmıştır) kimliğiyle ortaya çıkardığı algı kırılmaları ve yanılgıları, Türkçe karşılığıyla net-sanatı olan net-art’ın başarılı örneklerinden mouchette.org’un ortaya çıkarttıklarıyla büyük benzerlikler teşkil eder. mouchette. org’da üretilen online kimliklerin güvenilirliğine açılan sorgulama, Duchamp’ın Rrose Sélavy kimliğinde açılan bedenlerin sorgulanmasının çağdaş bir karşılığıdır.
Yeni medya sanatının tarihsel arkaplanında yatan sanat akımlarından diğerleri de, kuşku yoktur ki, Pop Art ve kavramsal sanattır. Pop Art’ta hazır ürünlerin kullanılmasıyla yaratılan işlere benzeşim oluşturacak biçimde yeni medya sanatında da hazır ürünlerin kullanımı, çizgiromanların video oyunlarına dönüştürülmesi örneğinde olduğu gibi, görülebilir. Kavramsal sanatın temelini oluşturan ‘sanat eserinin değil, düşüncenin önemli olması’ kabulü de yeni medya sanatında önemsenen bir noktadır. John F. Simon Jr.’ın Every Icon adlı işinde 32x32’lik bir karede trilyonlarca yıl içinde çok farklı görseller oluşması hedeflenmiştir. John F. Simon Jr.’ın bu işi anlaşılmaktan veya tamamlanmaktan çok üretilmek üzerine kurulmuş, basit bir Java uygulamasıyla çalışan bir eserdir.
Yeni Medya Sanatı’nın başlangıcı
Küresel sanat çevrelerinin oluşumu, bilgi teknolojilerindeki değişimler ve programlama alanındaki yenilikler yeni medya sanatının oluşmasına ortam hazırlayan önemli etmenlerden olmuştur. Yeni medya sanatıyla birlikte internet camiası bilgiye ve sorunlara açılan bir kapı olmaktan çıkmış, sanatsal bir müdahale alanına da dönüşmüştür.
İnternet, sanat işlerinin üretilmesi bakımından sağladığı maddi kolaylıklar ve sanat izleyicisinin 90’lı yılların başında halk kütüphaneleri ve üniversiteler gibi kamusal alanlardan erişiminin kolay olması nedeniyle tercih edilen alanlardan biri olmuştur.
Bu etmenle birlikte yeni medya sanatı, alt dalı olan net-sanatı’nda ilk ürünlerini vermeye başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki süreçte Sovyet asıllı sanatçılar, bu alt dalın önde gelen isimlerinden olmuştur. Olia Lialina’nın Erkek Arkadaşım Savaştan Döndü (My Boyfriend Came Back From War) adlı eseri, 1996 yılından günümüze taşınan ve net-sanatı’nın öncülerinden olan bir yeni medya sanatı eseridir.
Yazılım sanatı, oyun sanatı, yeni medya enstalasyonları/yerleştirmeleri ve yeni medya performansları genel anlamda yeni medya sanatının başlangıcında rastlanan alt dallardı. Bu alanlar arasında kesinliği olan ayrımlar yapmak günümüzde bile oldukça güç. Örneğin çok bilinen ve “terörizm oyunu” olarak adlandırılan Counter Strike oyununa karşı Bush’un Irak’ı işgalinden sonra ortaya çıkan düşünceyle birlikte oluşturulan Velvet-Strike adlı yeni medya sanatı eseri, hem bir yazılım, hem bir oyun, hem de yerleştirmeyle birlikte bir performans. Kendini militer güçler karşıtı olarak niteleyen bir grup kadının yaptığı Velvet Strike adlı yerleştirmenin temel amacı Counter Strike adlı oyundaki binalara anti-militarizm yazılamaları yapmak.
Yeni Medya Sanatı’nda tema ve eğilimler
Yeni medya sanatı farklı disipliner arka planları gerektirdiğinden, sanatçılar arasında geçici veya uzun süreli işbirliklerini meydana getirebilmektedir. Bu da eserlerin değişik versiyonlarının yapılmasına veya benzerlik göstermesine yol açabilir. Picasso’nun ünlü deyişi “İyi sanatçılar kopyalar, muazzam sanatçılar çalar” sözü yeni medya sanatçılarının düsturlarından biridir. Hukuki çevirisi “mal sahibinin izni olmadan el koyma” olan appropriation kavramı pek çok eserde rastlanan bir yöntemdir. Ancak burjuva hukukunda zaman içinde gelişen fikrî ve sınaî haklar düzenlemeleri sanatçıları zor duruma sokmuş ve bugün önemli bir işletim sistemi olarak bilinen açık kaynaklı Ubuntu’nun oluşturulmasına kadar gidecek bir süreci başlatmıştır.
Hacktivizm, yeni medya sanatındaki eğilimlerden bir diğeridir. Hacking ve siyasal aktivizm kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulanhacktivizm sözcüğünün en güzel tanımı Brian Harvey’nin “Hacker, bilgisayarla yaşayan ve nefes alan kimsedir.” sözüyle anlam buluyor. McKenzie Wark’ın 2004 yılındaki Bir Hacker Manifestosu (A Hacker Manifest) adlı kitapta kod dili şiirsel dile benzetilmekte ve hacktivizmin temel amacının eskinin yerine yeni bilgiyi koymak, bu yolla yeni sanatsal, felsefî ve bilimsel üretimlere yol açmak olduğunu ifade ediyor. Hacktivizm aynı zamanda elektronik ortamda sivil itaatsizlik eylemleri örgütlemenin de yolunu açıyor. Zapatista Tactical FloodNet adlı çalışmayla, internet siteleri üzerinde yoğun bir trafik yaratarak tamamen yasal bir şekilde dönemin Meksika devlet başkanı Ernesto Zedillo’ya karşı girişilen politik mücadeleye siber bir mücadele de eklenmiştir.
Yeni medya sanatı, Dada ve Pop Art’ta olduğu gibi küresel tüketim kültürüyle de ilişkili eserler ortaya çıkarmıştır. Sanat izleyicisi tarafından farklı yorumlara açık olan bu ilişki, alışveriş sitesi eBay’de en önemli örneklerinden birini vermiştir. 2000 yılında, o zaman 16 yaşında olan Michael Daines bedenini ‘heykel’ kategorisinde satışa çıkarmış ve çok büyük tartışmaların fitilini ateşlemiştir.
Yeni Medya Sanatı’nda kimlik
Yeni medya sanatında teknolojik olanaklar ve bunun en başında gelen internet, kimliklerin inşa ve algılanış süreçlerini araştırma bakımından önemli bir aygıt olmuştur. Irk, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, ulus gibi pek çok kimlik yeni medya sanatının mercek altına aldığı ve ürünler verdiği alanlardır. Shu Lea Cheang’ın geçiş sürecindeki bir transın gerçek hikâyesini anlattığı Brandon adlı yapıtı, cinsiyet kimliğine dair bir keşif sürecini sunmaktayken, yukarıda da bahsi geçen mouchette.org online kimliklerle ırk, toplumsal cinsiyet, ulus ve diğer kimliklerin yapaylık konusundaki benzerliğini açığa çıkartıyor.
Son söz ve teşekkür
Bu yazıda anlatmaya çalıştığım yeni medya sanatına dair ne söylemeye çalıştıysam eksik kalmıştır. Yeni medya sanatı, adı gibi yeni bir alan olmasından kaynaklı keşfedilmeyi ve bu keşifle birlikte üretilmeyi bekleyen çok büyük bir hazine.
Bu yazının temeli, uluslararası arenada yer alan Türkiyeli yeni medya sanatçısı ve hocam Genco Gülan’ın dersinde yaptığım sunumdur. Bu vesileyle, yazıyı beni yeni medya sanatıyla tanıştıran Genco Gülan ve eserlerine büyük bir hayranlık duyduğum Shu Lea Cheang’a adıyorum.
*Bu yazı ilk olarak Kaos GL dergisinin “Sanal Alem” dosya konulu 147. sayısında yayınlanmıştır.
Etiketler: medya