15/04/2016 | Yazar: Elif Avcı

‘Herkes için eşitlik’ talebini LGBTİ’leri dışarıda bırakmadan yapıyor olabilmek LGBTİ aktivizmi içinde büyüyen biri olarak bu çalıştayın beni en çok heyecanlandıran noktalarından oldu.

Herkes eşit, bazıları daha eşittir. Bunu zaten çoğumuz günlük hayatta edindiğimiz deneyimlerden biliyoruz. “Beyaz, erkek, heteroseksüel, cisgender, Müslüman” olanların “diğerlerine” kıyasla daha eşit olduğu bir dünyada eşitliği anayasanın 10. maddesinde yazan bir şey olmaktan çıkarıp gerçekten gündelik hayatımıza katmak ve bunu yaparken hiçbir toplumsal grubu dışarıda bırakmamak mümkün mü gerçekten?

Bu sorunun cevabını kurumsal olarak arayanlardan biri olan Şişli Belediyesi Toplumsal Eşitlik Birimi, yerel yönetimlerde kurulmuş olan Eşitlik Birimlerinin güçlü ve zayıf yönlerini konuşabilmek amacıyla 7-8 Nisan 2016 tarihlerinde “Eşitliğin Yerelden İnşası” başlığyla 1. Eşitlik Birimleri Çalıştayı'nı düzenledi.

Türkiye’de sınırlı sayıda belediyede kurulmuş olan, bazılarında ise kuruluş aşamasında olan eşitlik birimlerinin yaptığı çalışmalar birbirinden oldukça farklıyken ve bu birimlerden çok azı LGBTİ'lerin eşitlik mücadelesine alan açarken bir kamu kurumu çatısı altında, AKP, MHP, CHP ve HDP'li belediyelerden temsilcilerin bulunduğu bir ortamda “herkes için eşitlik” talebini LGBTİ'leri dışarıda bırakmadan yapıyor olabilmek LGBTİ aktivizmi içinde büyüyen, gelişen ve bu mücadele içerisinde güçlenen biri olarak bu çalıştayın beni en çok heyecanlandıran noktalarından oldu.

Sayısal olarak baktığımızda ilk günü herkese açık olan çalıştaya ilk gün 230 kişi, ikinci gününe ise sadece Eşitlik Birimi olan veya kuracağını beyan etmiş 11 farklı ilden 17 belediye (Adıyaman, Akdeniz, Antalya Büyükşehir, Beşiktaş, Beylikdüzü, Çankaya, Diyarbakır Büyükşehir, Eskişehir Büyükşehir, Gaziantep Büyükşehir, İzmir Büyükşehir, Kadıköy, Karabağlar, Kars Büyükşehir, Nilüfer, Muratpaşa, Odunpazarı ve Şişli Belediyeleri) toplam 23 temsilci ile katıldı.

Eşitlik politikaları kentin mimarisinden, belediyelerin bütçesine kadar pek çok detayın konuşulduğu çalıştayın ilk gününde; yıllardır tartışılan toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarında bile yerel yönetimlerce yeterince kavranmadığı belirtildi. Toplumsal cinsiyet ifadesinin “Toplu Seks” şeklinde anlaşıldığı gibi uç örneklerin dahi var olduğunun belirtildiği konuşmalarda tüm yerel yönetimlerde acil olarak toplumsal cinsiyet eğitimlerinin yapılması ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme çalışmasının hayata geçirilmesinin altı çizildi.

Yerel eşitlik politikalarının cinsiyet eşitliği ile sınırlı kalmaması, engelli, yaşlı, çocuk, LGBTİ, mülteci gibi tüm dezavantajlı grupları kapsayacak şekilde planlanması gerektiğinin altı çizildi. Eşitlik politikalarını yalnızca Eşitlik Birimlerinin sorumluluğunda olmadığı, Belediye Başkanından temizlik işçisine kadar tüm ekibim bu politikaların uygulayıcısı ve takipçisi olması gerektiği belirtildi.

Eşitlik tartışmalarının yapıldığı birçok toplantıda odada bir LGBTİ aktivisti yoksa dile getirilmeyen LGBTİ eşitlik mücadelesi bir kamu kuruluşunun herkese açık programında yer almaya başladıysa bu hepimizin çabasının bir sonucudur. (Bu noktada sevgili dostumuz Boysan Yakar'a bir selam çakmayı görev bilirim.) Eminim ki belediyeler içerisinde LGBTİ aktivistlerinin sayısı arttıkça ve LGBTİ örgütleri yerel yönetimlerle daha çok temas ettikçe bu ve benzeri çalışmaların sayısı giderek artacak.

Bu nedenle içeride ve dışarıda mücadeleye devam!

Çalıştay sonuç bildirisinin tamamına şu linkten ulaşabilirsiniz.


Etiketler: yaşam, siyaset
nefret