26/09/2012 | Yazar: Özlem Sönmez Ertem

‘Sanatçı Zeki Müren mini ve maksi etekle sahneye çıkmasının bazı çevrelerde büyük tepki yaratması üzerine ‘İcap ederse günün birinde dünya çapındaki bir revüde Adem ile Havva’nın ‘Adem’ini temsil eder bir tek yaprakla sahneye çıkarım. Bu biraz cesaret işidir,’ demiştir.

Ne daha önce böyle "karikatürize" edilişini görmüştüm ne de “savunmasını” okumuştum. Bir önceki kayıtta sözünü ettiğim “Uzayda Bir Elektrik Hasıl Oldu: 1960’larda Müzikli Türkiye” isimli sergi vesile oldu ve Zeki Müren ile toplum arasında şimdiye kadar “sessiz” olduğunu düşündüğüm anlaşma, içinde öfke ve suçluluk da olmak üzere pek çok duyguyu barındıran “yüklü” bir çerçeveye dönüştü.
 
24 Eylül’de, ölümünün 16. yılında anılan Zeki Müren’in, niçin mini ve maksi etek giydiğini açıkladığı aşağıdaki metni de, yanda gördüğünüz “karikatürü” de acıklı buldum. “Alkışlarınız neticenin müspet olduğunu göstermeseydi devam etmezdim” diyen Müren için, politik bir dil geliştirmedi eleştirileri haksız sayılmaz ama Halil Kandok’un Kaos GL’de yer alan “Keşke açıkça ‘Zeki Müren eşcinseldi’ diyebilseydik” başlıklı yazısında ifade ettiği gibi, karmaşık ve yalnız iç dünyaların yatıştırıcısı olması da son derece anlaşılabilir:
 
“Topluma karışan, toplumun parçası olan bir eşcinsellik sergilemeyip, eşcinselliği yaşam kültürünün bir parçası haline gelebilmesine katkı sağlamamış olabilir ama, bazı eşcinsellerin yalnız olmadıklarını hissettirip kendilerini keşfetmelerini sağlamıştır belki. Kırsaldaki eşcinsellerimiz demezler mi hep, ‘Dünyada bir Zeki Müren var bir de ben var zannederdim,’ diye. Belki de kendimizle barışmamızı sağlamış, eşcinselliğimiz adına farkında olmadığımız özgüveni aşılamış olabilir bizlere.”
 
Belki de kimileri için “mutabakat”ın bile eşitsizliği vurguladığı bir söylemin kapılarını açmıştır Zeki Müren. Zira bu metnin neyi haklılaştırdığını kestirmek güç:
 
“Sanatçı Zeki Müren mini ve maksi etekle sahneye çıkmasının bazı çevrelerde büyük tepki yaratması üzerine ‘İcap ederse günün birinde dünya çapındaki bir revüde Adem ile Havva’nın ‘Adem’ini temsil eder bir tek yaprakla sahneye çıkarım. Bu biraz cesaret işidir,’ demiştir. Zeki Müren’in bu konudaki yazısı aşağıdadır:
 
1. Yıllar önce sahneye çıktığım ilk sezonda papyonuma işlettiğim bir tek inci ve giydiğim bordo renkli smokin için neler yazılmış neler söylenmişti… Hâlbuki bugün?
2. Artist sahnede her şey yapabilir… Ben yeniliklerimi caddede tatbik etmiyorum ki…
3. Futbolcular maça pijama ile mi çıkıyorlar? Boksörler ringde tulum mu giyiyorlar? Pehlivanlarımız mayo ile güreşmiyorlar mı? Judo veya barfiks yapanların veya trapezcilerin suspansuarlarına sözümüz var mı? Zeybeklerimizin kıyafetinde diz kapakları kapalı mı?
4. Cinsilatif dediğimiz cici hanımlarımızın süper mini modasına uyduğu son yıllarda benim, eski Romalılardan, gladyatörlerden, Antuan’dan, Sezar’dan modernize ettiğim bir kıyafeti giymeye neden hakkım olmasın?
5. Pek çok hanım sanatçının göbek ve göğüslerinin ve mevzun bacaklarının teşhir edildiği sahnelerde benim lame çizmemin üstünden bir karış fazla görünen sarı tüylü bacağımın sözü olur mu? İyi ki oldu… İnsan estetiğine güvenemediği yerini açabilir mi?
6. Asırlardır pileli mini etek giyen İskoç askerlerine ne buyurulur?
7. Bu bikini devrinde plajlarda uzun don mu giymeliyiz acaba?
8. Dünya seyahatimde batıda son entarili erkek modasını önce ben de hayretle izledim. Artık uzun saçlı rengârenk kılıklı erkeklerin sokaklarda rahatça dolaştığı memleketimizde nasıl olsa başkaları tatbik edecekti bunu… Sahne yeniliklerinin “naçizane” öncüsü olarak erken davrandım… İyi yapmadım mı? Alkışlarınız neticenin müspet olduğunu göstermeseydi devam etmezdim.
 
Gelelim Maksiye…
1.  Dedelerimiz evlerinde entari giymiyorlar mı?
2. Padişahlar sırmalı elmaslı kaftanlarının altına ne giyerlerdi?
3. Kafkas beylerinin çizme üstüne giydikleri kıyafet maksi değil de nedir?
4. Rahipler kadın mıdırlar?
5. Mevlevi’ler kloş etekleri ile semaya varmıyorlar mı? O ne ulvi bir görüntüdür.
6. Arap ülkelerinde yere kadar giyilen entarilere söz edilebilir mi?
7. Bir sanatçı bahsedilmediği gün bitmiş tükenmiş demektir.
8. “Yıldırımlar yüksek tepelere düşerler…” demiş atalarımız. Sizler benim siperisaikamsınız."
 
Derin saygılarımla
Zeki Müren

Etiketler:
İstihdam