19 Ocak’ta Hrant’ın 5 Yıl Önce Düştüğü Yere

19 Ocak 2012 Hrant Dink’in Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos Gazetesi’nin önünde sırtından vurulduğu günün 5. yıldönümü.  Hrant Dink’i anmak üzere Taksim meydanından Agos Gazetesi’nin önüne, Hrant’ın düştüğü yere varmak üzere Hrant’ın Arkadaşları ve Toplumsal Bellek Platformu tarafından sessiz bir yürüyüş çağrısı yapılmıştı. Bu çağrıya onbinler kulak verdi.

 

Saat 13.00’te başlayan ve müzik grubu Bandista’nın da müziğiyle eşlik ettiği onbinlerle anılan topluluk Agos Gazetesi’nin önüne doğru yola çıktı. 

 

15.00’te Agos Gazetesi’nin önünde Hrant Dink için saygı duruşunda bulunan kalabalığa Hrant’ın şarkılarının yayını yapıldı. Hrant Dink’in kendisine kurulan komployu anlattığı ses kaydı dinletildi. Bu kayıtta Hrant Dink, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in Ermeni bir doktorun kızı olduğuna dair Hürriyet’e yaptığı bir haber dolayısıyla tehdit edildiğini belirtiyordu. Ardından Agos Gazetesi’nin penceresinden Hrant’ın Arkadaşları’ından Karin Karakaşlı yaptığı anma konuşmasında

 

 “Bugün bir anma günü değil, hiçbir zaman da olmadı. Zaten bu topraklarda ayrı ayrı yaşatılmış ne kadar acı varsa, hiçbirinin anma günü olmadı. Herkes acısının yaşatıldığı o tarih geldiğinde kendince bir başına ağlıyordu. Fakat 23 Ocak günü geldi. Bundan 5 yıl önceydi. Türklüğü tahkir ve tezyiften mahkum edilen, Türk düşmanı ilan edilen bir Ermeni gazetecisinin cenazesi hepimizi buluşturdu…

 

O cenaze gününde, 1915’i, Dersim’i , Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı, tekmil faili meçhulleri, ihtilalleri, olağanüstü halleri, bitmek bilmez darbe girişimlerini buluşturdu…

 

Silinen telefon görüşmeleri, karartılan deliller, gizlenen bilgiler, imha edilen raporlar, başlatılmayan ya da üstü kapatılan soruşturmalar, zaman aşımından aklanan istihbarat memurları, emniyet mensupları, jandarmalar hepsi birbirini izledi…” diyerek birçok üstü kapatılan bir çok konuya değindi.  Karakaşlı 1915 Nisan’ında Haydarpaşa Garı’ından trenlere bindirilen Ermenilerin Osmanlı’ya doktor, mühendis, gazeteci, çevirmen, yazar, avukat gibi bir çok meslekten hizmet ettiğini de vurguladı ve içlerinden bazılarının adlarını andı, topluluk ise isimlerin her birine “burda” diyerek cevap verdi. Son olarak Hrant Dink’in adını söyleyen Karakaşlı Dink’in bu ölümlerin son halkası olduğunu belirtti.

 

Son olarak da “Hrant Dink dosya değil ki kapansın o bir yara…Bugün söz söylemek değil söz vermek günüdür”, “İnsanlık daha ölmedi, devlet daha hesabını vermedi, bu dava böyle bitmeyecek” dedi ve son sözlerini Ermenice tekrarlayarak konuşmasını bitirdi.

 

Karin Karakaşlı’nın ardından Hrant Dink’in eşi Rakel Dink topluluğa el sallayarak teşekkür etti.

 

Onun ardından Hrant Dink’in avukatı Fethiye Çetin Agos’un penceresinden topluluğu selamladı.

 

Anmaya katılanlardan Ayşe Akalın; “Bu dava böyle bitmez. Halk iradesi ve herkesin gözünün önünde olayların vuku bulması…Hepimiz katillerin kim olduğunu biliyoruz, sadece adının konulması gerekiyordu. Bunu yapmayan yargı da hükümet de bürokrasi de, herkesin bunda sorumluluğu var. Katili biliyoruz, cezası verilene kadar davanın takibinde olacağız” diyerek duygularını dile getirdi.

 

Yine anmada bulunan insanlardan Yahya Balcı ise “Bugün buraya Kırklareli’nden geldim. Bu dava kararı hepimizi son derece üzdü. Akp ile biraz demokrasi beklentimiz vardı. Bu dava ile birlikte bu beklentimiz de sona erdi. Maalesef ülke eski günlerdeki gibi planlanmış cinayetlere, faili meçhullere tekrar gebe olduğunu gösterdi” diyerek düşüncelerini belirtti.

 

Hrant’ın şarkıları ile devam eden anmada yürüyüşte Hrant’ın ailesinin yanısıra Batman’da tezkeresine günler kala kaza kurşunu ile vurulduğu açıklanan er Sevag Şahin Balıkçı’nın da ailesinin bulunduğu hatırlatıldı. Anma, Agos’un önüne bırakılan mum ve karanfiller ile saat 19.00’da Taksim’den Galatasaray Meydanı’na gerçekleştirilecek olan “Bu dava böyle bitmez” yürüyüşüne yapılan çağrı ile sona erdi.

Fotoğraflar: Mehtap Akbaş/Kaos GL