12/05/2015 | Yazar: Ömer Akpınar

Özellikle Onur Yürüyüşü için heyecanla beklenen haftaya ilişkin hazırlıkları Onur Haftası Komitesi kaosGL.org’a anlattı.

23. Onur Haftası: Aşkımızdan, neşemizden, hazlarımızdan ödün vermeyeceğiz Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası bu yıl 22-28 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Özellikle Onur Yürüyüşü için heyecanla beklenen haftaya ilişkin hazırlıkları Onur Haftası Komitesi kaosGL.org’a anlattı.
 
Her yıl on binlerce insan Haziran’ın son Pazar’ında LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) Onur Yürüyüşü kapsamında İstiklal Caddesi’ni baştan sona yürüyor. Her şey kendiliğinden gelişiyor gibi gözükse de lolipoplardan bayraklara, sloganlardan  yürüyüşten önceki hafta gerçekleşen etkinliklere kadar ciddi bir hazırlık süreci var. LGBTİ Onur Haftası nasıl hazırlanıyor, Onur Haftası ekibi kimlerden oluşuyor?

Onur Haftası, sene başında yapılan toplantı duyurularıyla bir araya gelen, örgütlü ya da örgütsüz, gönüllü olarak bu işi beraber yapmak isteyen insanların gerçekleştirdiği bir organizasyon. Bu ekibe ilk kez katılan birçok kişi daha sonra örgütlü olarak LGBTİ hareketinin içinde kalmaya devam etti. Ya da Onur Haftası ekibi içinde tanışan insanlar yeni örgütlenmeler, yeni dayanışma ağları kurdular. Yani onur haftası surecinin kendi içinde de üretici bir tarafı var. Yılların deneyimi olmasına rağmen her sene yeniden keşfeder gibi çalışılıyor. Bunun işleri zorlaştırıcı bir yanı da var ama bir yanıyla da yaratıcı ve amatör ruhu koruyarak sürekli yeni formlar bulunmasına imkân sağlıyor.

Öğrencilerden tasarımcılara, beyaz yakalıdan emekliye her yaş ve iş grubundan insanlar geliyor, toplantılar herkese açık olarak yapılıyor. Yılda bir kez sadece bu iş için bir araya gelen, zaman zaman birbirinden oldukça farklı görüşlere sahip olan insanlar haftalarca uzerine düşünüp konuşarak, aynı zamanda bütün teknik işlerin de takibini yaparak o yılın temasını, panelleri ve atölye içeriklerini belirliyorlar. Tabii bu süreci baştan sona yaşayan kişiler için onur yürüyüşü demek; slogandan megafona, bayraklarla lolipopların dağıtılmasından toplanmasına, o gün bile bir dolu işin peşinde koşturmak olduğundan, gün sonu katarsisi de çok daha güçlü bir şekilde yaşanıyor.

Geçtiğimiz yıl Onur Haftası’nda interseks aktivizminden engelliliğe, yerel LGBTİ örgütlerinden İranlı LGBTİ’lerin mücadelesine pek çok farklı konu ele alınmıştı. 23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası’nda hangi konu başlıklarının öne çıkması düşünülüyor?
 
Senenin geri kalanında gerektiği kadar konuşulmayan, yeteri kadar görünürlük elde edemeyen ya da gündemimizi oluşturmaya devam eden konuları tekrar tekrar konuşmakta bir sorun görmüyoruz. LGBTİ hareketinde henüz tüketilmiş olup da dosyası kapatılacak bir konu yok. Bunlar bir tarafa, bu sene dozu gittikçe artan sistematik baskı ve şiddet ile yeni direniş çatlaklarını konuşacak, okları bir yandan kendimize de çevirerek hareketin içindeki şiddet ve baskı hallerini irdeleyecegiz. Heteroseksist ve normatif baskının üzerimize nasıl sindiğini, ahlâkçılığı hangi şekillerde içselleştirerek birbirimize yansıttığımızı ve birbirimizi baskıladığımızı da sorgulamak istiyoruz.
 
Bununla beraber, hak mücadelesinin kendi mahremimizde istediğimizi yapma hakkı değil, kamusal alanda özgürce var olmaya dair bir talep olduğunu, normalleştirici bir dayanışmayı değil farklılıklarımızın gözetildiği bir siyasetin arayışında olduğumuzu vurgulayarak sadece dayanışmaya değil, hareketin içerisi ve dışarısı arasında bir ayrım yapmadan herkesi heteroseksizm ve normativiteyle yüzleşmeye çağırıyoruz. Aşkımızdan, neşemizden ve hazlarımızdan ödün vermeden, kendi dünyalarımızı da açmak, konuşmak istiyoruz.
 
Onur Haftası’na destek toplamak amacıyla Indiegogo üzerinden bir kampanya başlattınız. Geçtiğimiz yıl masraflar ne ölçüde oldu, bu yılki öncelikli ihtiyaçlar nelerdir? 

Her yıl sıfırdan bir Onur Haftası düzenlediğimiz için, bu aslında sıfırdan bütçe yaratmak demek. Sabit bir gelirimiz olmadığından her yıl farklı kaynaklar yaratmaya çalışıyoruz. Onur Haftası bütçesinin en önemli kısmını yürüyüş sırasında kullandığımız bayraklar, lolipoplar, basılı materyaller ve yerel örgütlerden aramıza katılacak aktivistlerle panel katılımcılarının ulaşım masrafları oluşturuyor. 

Bu yıl bu masrafların altından nasıl kalkacağımıza gelince: Geçen yıldan farklı olarak, bu yıl Indiegogo’ya ihtiyaçlarımızı kalem kalem yazdık. Müstakbel destekçilerimiz için de tarafımızca hazırlanacak küçük hediyeler hazırladık. "2015 İstanbul LGBTİ Onur Haftasına Destek Ol" başlığıyla bir kampanya açarak, yukarıda saydığımız tüm bu masraflarımız için destekçilerimizden yardım istedik. 

Yeri gelmişken açıkça söyleyelim, henüz bu konuda çok dikkat çekmeyi başaramadık galiba. Bütçemiz hâlâ oldukça minik ve bu açıdan küçük-büyük demeden her türlü maddi katkıya ihtiyacımız var. Onur Haftası’nı hep birlikte örgütlemenin bir yolu da bu olacak. Etkinliklerle partilerin ücretsiz olduğu güzel bir gelecek ve hep beraber hazırlayacağımız bir Onur Haftası için, herkesi Indiegogo’da adını belirttiğimiz kampanyaya girip miktarı ne olursa olsun destek vermeye çağırıyoruz. 

Onur Haftası’na yerel yönetimlerden destek ne ölçüde?

LGBTİ hareketinin içinden, açık eşcinsel kimlikli arkadaşlarımızın belediye meclis yönetimlerine katılması, LGBTİ’lerin ihtiyaçlarının söz konusu belediyeler açısından önceliğini arttırdı. Şişli Belediyesi geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da etkinliklerimiz için mekân sağlıyor; broşür, lolipop ve afişlerimizin baskı masraflarını üstleniyor. Aynı şekilde Beşiktaş Belediyesi de matbaa giderleri ve gökkuşağı bayrakları için Onur Haftası’na destek oluyor.

İstanbul LGBTİ Onur Haftası’na cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun farklı kesimlerden insanlar katılıyor. Hiç bilmeyen birine “bu haftaya şu yüzden destek olmalısınız” diyecek olsanız ne derdiniz? LGBTİ’ler neyin mücadelesini veriyor?
 
LGBTİ mücadelesi bizlerin yaşam hakkı ve cinsel özgürlük mücadelesi olduğu kadar, varoluşları tektipleştiren egemen düşünceye karşı farklı oluş ve kimlikler için de aynı talepleri dillendirdiğimiz bir alan. Bizler yalnızca kendimiz için değil; erkeğin, gücün ve paranın egemen olduğu; dinsel, cinsel, ırksal, bedensel farklılıklara yer bırakmayan düzenin tamamına karşı mücadele ediyoruz. Homofobiye, transfobiye, heteroseksizme, heteronormativiteye, ataerkilliğe, ırkçılığa, militarizme, milliyetçiliğe, kapitalizme yıllardır esaslı eleştiriler yönelten bir hareket olarak, bunların birbiriyle iç içe geçmiş bir şekilde sürekli yeniden üretildiğini, toplumsal ilişkilerin de bu düzenin altyapısını oluşturduğunu ve birbirimizle kurduğumuz ilişkiler bütünüyle dönüşmediği sürece bu döngüden tek başına hiçbir grubun kurtulamayacağını düşünüyoruz.
 
Bizim heteronormatif düzende oluşturacağımız çatlakların benzer bir his ve mücadele içinde olanlara da alan açmasını umuyoruz. Bizler aile, toplum tarafından inşa edilen cinsiyet ve heteroseksüellik normlarına karşı taviz vermeden hizayı bozan tüm bedenlerin cesaretine, bu düzene sığmayan arzuların, ilişkilerin, cinselliklerin kudretine inanıyoruz. Bu nedenle, farklı toplumsal mücadelelerle bireysel varoluşların taleplerini de yanımıza alarak, Haziran’ın son Pazar günü LGBTİ hareketi içerisindeki tüm renklerle birlikte yürümek ve gülmek için herkesi yürüyüşe çağırıyoruz. 

Etiketler: yaşam
nefret