30/11/2006 | Yazar: Kaos GL

AIDS insan bağışıklık sisteminin tükenmesi ile ortaya çıkan bulgular topluluğu diye tanımlanıyor. HIV ise insan bağışıklık yetmezlik virüsü olarak adlandırılıyor. Temel olarak çoğalmasını sağlayan çok kısa bir DNA-RNA yapısına ve hedef hücrelerini belirleyerek bu hücrelere yapışmasını sağlayan yapışıcı algaça sahip. 1981 yılında ilk kez ABD’de hastalık bulunuyor ve 1983 yılında, 2 yıl gibi kısa bir sürede virüs tanımlanıyor. Afrika’da bulunan bir maymun türünün bağırsaklarında bulunduğu ve buradan insanlara geçtiği tahmin ediliyor. Amerika’da CIA ve kilise işbirliği ile laboratuarda üretildiği de ikinci bir iddia. İkisi de mümkün görülüyor. Amerika’da ortaya çıktığı zaman sadece eşcinsellerde görüldüğü düşünülerek hiç de ilgi görmüyor. Araştırmalar için para ayrılmıyor. Daha sonra ‘ünlü kişilere AIDS tanısıyla’ hastalığa ilgi artıyor.

AIDS insan bağışıklık sisteminin tükenmesi ile ortaya çıkan bulgular topluluğu diye tanımlanıyor. HIV ise insan bağışıklık yetmezlik virüsü olarak adlandırılıyor. Temel olarak çoğalmasını sağlayan çok kısa bir DNA-RNA yapısına ve hedef hücrelerini belirleyerek bu hücrelere yapışmasını sağlayan yapışıcı algaça sahip. 1981 yılında ilk kez ABD’de hastalık bulunuyor ve 1983 yılında, 2 yıl gibi kısa bir sürede virüs tanımlanıyor. Afrika’da bulunan bir maymun türünün bağırsaklarında bulunduğu ve buradan insanlara geçtiği tahmin ediliyor. Amerika’da CIA ve kilise işbirliği ile laboratuarda üretildiği de ikinci bir iddia. İkisi de mümkün görülüyor. Amerika’da ortaya çıktığı zaman sadece eşcinsellerde görüldüğü düşünülerek hiç de ilgi görmüyor. Araştırmalar için para ayrılmıyor. Daha sonra ‘ünlü kişilere AIDS tanısıyla’ hastalığa ilgi artıyor.

Bulaşma yolları I-cinsel ilişki, II- kan ve kan ürünleri, III-anneden bebeğe. Heteroseksüel/eşcinsel, vajinal, oral ve anal her türlü cinsel ilişki ile bulaşıyor. Cinsel ilişki ile bulaşma riski, partner sayısı, partnerdeki HIV enfeksiyon dönemi ve genital yaraların varlığı ile artıyor. Eşcinseller de ise HIV bulaşma riskini artıran faktörler şunlar:

• pasif anal cinsel temasta bulunanlar

• anal gonore (bel soğukluğu)

• anal ülseratif lezyonlar (yaralar)

• çok eşli cinsel temas

• anal temasta travma

Kan ve kan ürünleriyle bulaşma ise, test edilmemiş kan ürünleri, kirli enjektör kullanımı, inravenöz (damardan) ilaç kullanımında ortak malzeme kullanımı, kan bulaşmış kesici aletler, test edilmemiş organ ve doku nakliyle oluyor.

Anneden bebeğe bulaşma olasılığı ilaç tedavisi yapılmazsa %33, ilaç tedavisiyle bu olasılık %8-10 oluyor. HIV+ bir annenin bebeğini emzirmemesi isteniyor.

Günlük yaşamdan, öpüşmeden, terden, tükürükten, tuvaletten, bardaktan bulaşmıyor HIV virüsü. Çünkü vücut dışında 10 dakikada hiçbir dezenfektan kullanmadan inaktive hale geliyor. HIV virüsü vücudun savunma sistemini sağlayan hücreleri belirli sayının altına düşürdüğü zaman AIDS oluşuyor. Savunma sistemi çöküyor ve hasta bir çok hastalığı (virütik ve bakteriyel) artarda yaşamaya başlıyor. Bu hastalıkların dışardan tedavisi yeterli olmuyor, çünkü buna vücut savunma sistemi yardım etmiyor, ve HIV+ birey bu hastalıklardan birinden (çoğunlukla zatürree) ölüyor. HIV+ bir bireyin AIDS dönemine geçiş süresi 2-12 yıl. İlaçla tedavi ile 14-16 yıla çıkabiliyor bu süre. İlaçların düzgün kullanılması halinde AIDS dönemine kadar hayat kalitesinde bir düşme yaşanmıyor.

HIV+ AIDS

||Ülke|| ||1993|| ||1994|| ||1996(Haziran)||
|Dünya| |14 milyon| |17 milyon| |21.8 milyon|
|Kuzey Amerika| |1 milyon| |1.5 milyon| |780.000|
|Güney Amerika| |1.5 milyon| |2 milyon| |1.3 milyon|
|Afrika| |8 milyon| |10 milyon| |14 milyon|
|Avrupa| |500 bin| |750 bin| |478.000|
|Eski Sovyet grubu ülkeler| |50.000| |50.000| |50.000|
|Kuzey Afrika| |75.000| |75.000| |200.000|
|Uzak Doğu| |25.000| |50.000| |50.000|
|Avustralya| |25 bin| |25 bin| |48.000|
|Asya| |1.5 milyon| |3.5 milyon| |4.8 milyon|



Görüldüğü gibi hastalık dünyada 2.5 yılda yaklaşık %60 artış gösteriyor ve hızla artıyor. Kuzey Amerika’da 93’ten 94’e %50’lik bir artış varken 1996 haziranında %50’lik bir azalma görünüyor. Bu azalmanın temel neden, ABD’nin bu konuda eğitim ve araştırma için hatırı sayılır bir para ayırmaya başlaması. Özellikle eşcinseller çok iyi eğitiliyorlar. Ama araştırmacılar bu görüntünün zahiri olduğunu, çünkü bu işi kendileri için ciddiye almayan heteroseksüeller için yayılmanın artacağını söylüyorlar. Afrika’da durum bir trajedi oluşturuyor. Dünyadaki AIDS’li nüfusunun yarıdan daha fazlası Afrika’da yaşıyor. Hızla yayılıyor hastalık. Önlem ve ilaç tedavisi de yok ortalıkta. Dünya için HIV korunma maliyeti 2.5 milyar dolar. Bu dünyada kolayca harcanan paradan daha düşük bir maliyet. Peki bu parayı Afrika’ya kim verecek? Hiç kimse! HIV+ bir annenin çocuğuna süt vermesi yasak! Afrika’da HIV+ bir anneden doğan bebek ya emzirilmeyip hemen ölüme terk edilecek, ya da emip 2 yıl sonra ölecek! Avrupa’da yaşanan azalma zahiri bir görüntü olabilir, çünkü heteroseksüeller hala yeterince korunmuyor. Eski SSCB grubu ülkelerde bir artış görülmüyor. Ama bunun bir politikanın sonucu olduğu görülüyor. Uzak Doğu, yaşanan seks turizmiyle birlikte oldukça riskli bölgelerden birisi. Asya’ya geldiğimizde bir patlama yaşanıyor. 1.5-3.5-4.8 milyon, rakamlar her yıl yaklaşık ikiye katlanıyor.

Bir Asya ülkesi olan Türkiye’de de resmi kayıtlara göre yaş ve cinsiyete göre 28 Şubat ’97 (Sağlık Bakanlığı) tarihli dağılım şöyle.


||Yaş grupları|| ||Erkek|| ||Kadın|| ||Toplam||
|0| |3| |1| |4|
|1-4| |2| |1| |3|
|5-9| |1| |4| |5|
|10-12| |2| |0| |2|
|13-14| |1| |1| |2|
|15-19| |9| |4| |13|
|20-24| |56| |18| |74|
|25-29| |94| |25| |119|
|30-34| |118| |29| |147|
|35-39| |61| |12| |73|
|40-49| |56| |15| |71|
|50-59| |34| |14| |48|
|60+| |12| |7| |19|
|Bilinmeyen| |55| |16| |71|
|Toplam| |504| |147| |651|


Son verilere göre 651 vaka var. Bu tablonun Türkiye nüfusuna dağılımı çok uygun. Seksüel yaşamın aktif olduğu genç grupta oldukça yoğun gözüküyor. Tabi bu riski oldukça artırıyor. HIV virüsünü kadınların alma olasılığı erkeklerinkinden yaklaşık 17 kat daha fazla, bu tablodaki tam tersi durum da oldukça ilginç.

28 Şubat ‘97’de, risk gruplarına göre vaka ve taşıyıcı dağılımı (Sağlık Bakanlığı) da şöyle:


||Risk grubu|| ||Vaka|| ||Taşıyıcı|| ||Toplam||
|Homo/Biseksüel| |34| |30| |64|
|IV madde bağımlısı| |30| |46| |76|
|Homo/Biseksüel + madde bağımlısı| |2| |2| |4|
|Hemofili hastası (kan) | |5| |9| |14|
|Transfüzyon (kan) alanlar| |16| |16| |32|
|Heteroseksüel| |95| |175| |270|
|Anneden bebeğe geçiş| |3| |4| |7|
|Bilinmeyenler| |50 |134| |187|
|Toplam| |235| |416| |651|


Dünyada bilimsel standartlara göre de AIDS hastasına karşılık 50 adet HIV+ bireyin bulunduğu saptanmış. Bu anlamda ülkemizde yaklaşık 12.000 HIV+ bireyin bulunması gerekiyor. Ama kayıtlara göre 416 adet HIV+ birey var. Yani kayıtlar işlemiyor. Yani 11.500 birey HIV+ birey HIV+ olduğunu bilmeden hastalığı bulaştırıyor. Tabloya göre heteroseksüel bulaşma, eşcinsel bulaşmaya göre yaklaşık 4 kez daha fazla. Kişisel kanaatim bu görüntünün zahiri olduğu. Toplumda eşcinsel ilişkiyi yaşayan pek çok insan kendini heteroseksüel olarak tanımlıyor. Çünkü bu ülkede bir eşcinsellik trajedisi yaşanıyor. Bir zamanlar yurtdışında yaşamış bir AIDS hastasını öldükten sonra eşi bu hastalıktan öldüğünü öğreniyor. Kadına da aynı tanı konuyor. Kadın şu an hastanede yatıyor. Ve hiçbir tedavi kabul etmiyor. Nedeni de 20 yıllık kocasının eşcinsel olduğunu öğrenmesi. Bunu çocuklarına ve çevresine söylemiyor. Bu sırrın (onun için bu utancın) kendisiyle birlikte mezara gömüleceğini söylüyor.

Yine başka bir hastanede HIV+ teşhisi konulan bir hasta evlenmekten ya da bu konuda eşine karşı kendini gizlemekten vazgeçmiyor. Birçok eşcinsel ilişki, kayıtlara heteroseksüel olarak geçiyor ve bu ülkede şartlar eşit olarak görülüyor. Kadınların erkeklere göre, eşcinsel erkeklerin de kadınlara göre daha fazla bulaşma riski olduğu biliniyor. Buna göre eşcinsel erkeklerin daha çok korunması ve dikkat etmesi gerekiyor. Bunun için de Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi her eşcinsel bireye kendisi için korunma ve etrafındaki eşcinsel bireyleri bilgilendirme (özellikle KAOS okurları için), ikna etme ve bir anlamda AIDS Savaşçısı olma görevi düşüyor.

Hastalığın teşhisi için en çok kullanılan test Elisa pratik ve kolay uygulanabilen, güvenilirliği %95,5 olan bir test. Yine yeni piyasaya sürülen INSTI isimli, evde de yapılabilen ve çok kısa sürede sonuç veren bir test mevcut. Güvenilirliği Elisa kadar yüksek. Fakat her iki testte de %5 yalancı pozitif sonuç verme olasılığı var. Bunun için pozitif sonucun mutlaka Westen blok yöntemiyle onaylanması gerekiyor. Bu yöntem zaman alan ve pahalı bir yöntem. Ama tamamen güvenilir. Şunun da kesinlikle iyi belirlenmesi gerekiyor. HIV virüsü bulaştıktan sonra 2-6 hafta (bazen 6 aya kadar) hiç bir belirti vermiyor ve testlerle belirlenemiyor. HIV enfeksiyonu akut döneminde ateş, baş ağrısı, deri dökülmesi halsizlik, öksürük ve gastrointestinal belirtiler görülüyor. Bu akut dönemden sonra hiç bir belirtinin olmadığı bir dönem başlıyor. Daha sonra HIV enfeksiyonunun seyrinde 1-5 yıl içerisinde %30-40’ında yaygın bir lenf bezi büyümesi gözleniyor, ateş ve diyane oluşuyor. %10 kilo kaybı, geçmeyen uçuklar ve ağızda mantar oluşuyor. Bağışıklık sistemi yetmezliği ile fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserler oluşuyor.

İlaçla tedavinin yıllık maliyeti 25.000 $. Çok sayıda ilaç alınması gerekirken, bu ilaçların, ilaç etkileşmeleri çok fazla olduğu biliniyor. Tedavi temelde iki şekilde yapılmaya çalışılıyor. 1-Virüsün çoğalmasını engelleyen ilaçlar, 2- Fırsatçı enfeksiyonları ve kanseri engelleyen ilaçlar. Tedavi şu an mümkün değil ve aşısı da yok. Yakın gelecekte umut da yok.

Bunun için tedaviyi düşünmek yerine hastalığa karşı korunmayı ön plana almak gerekiyor. IV ilaç bağımlılarında bulaşmayı önlemek için ortak enjektör kullanımı engellemek gerekiyor. Bazı ülkelerde bu konuda temiz enjektör bulabilecekleri, belirli merkezler kurulmuş bile. Sağlık personeline bulaşma, evrensel yöntemlerin uygulanması ile mümkün olabilir. Yani sağlık görevlileri, her hastasını HIV+ kabul edip buna göre önlemler almak zorundalar. 1993 yılı dünya sağlık örgütünün hastalığı önleme konusundaki tavsiyeleri şunlar:

Kondom’un (prezervatif) sosyal pazarlaması,

Okul eğitimi,

Yazılı ve görsel basınla yönlendirme,

Seks işçileri/müşteri kondom eğitimi,

Kan güvenliği,

İğne ve enjektör güvenliği.

Prezervatifin insanların en kolay ulaşabileceği, ücretsiz şekilde sunulması gerekiyor. Tabii ki bu konudaki sosyal sorunun halledilmesi gerekiyor

Okul eğitimi, bizim için 8 yıllık temel eğitim gibi tartışmaların arasında nasıl yapılması gerekiyor bilmiyorum ama bir şekilde bu da oluşturulmalı. Amerika’da ünlü bir liseye prezervatif kullanımı ve korunma konusunda 1 yıl eğitim veriliyor. Eğitim öncesi prezervatif kullanımı %18 iken 1 yıllık eğitim sonucunda %21’e çıkıyor. Yani 1 yıllık eğitim sonucu insanların hareket yanlışlıklarını değiştirme (düzeltme) oranı sadece %3. Yani bir konuyu bilmek, risklerini bilmek de, insanların hareketlerine, davranış değişikliklerine sadece %3 oranında yansıyabiliyor.

Tekrar belirtelim; 1994 yılında bu korunma önlemlerinin yıllık maliyeti 2,5 milyar dolar olarak belirlendi. Bu korunma maliyeti ile 2000 yılındaki vaka sayısı 20 milyondan 10 milyona inebilecekti.

Burada tekrar belirtmek gerekir ki; turizm, doğu bloğu ülkelerinden gelen seks işçileri gibi risklerin yanında, bu ülkede, bu toplumsal koşullarda eşcinsel olmak da bir risk. Bu koşullarda bu sorumluluğu, bu savaşımı almak gerekiyor. Bilgilenmek ve bilgilendirmek sorumluluğunu üstlenmek gerekiyor.

Bu konudaki danışma hatları:

Sağlık Bakanlığı, 0.800.314 79 79

TAPD (Türkiye Aile Planlaması Derneği), 0.312.435 20 47 / 48

İstanbul AIDS Savaşım Derneği, 0.212.533 47 73

AIDS ile Mücadele, 0.232.278 05 40

Ankara AIDS Savaşım Derneği, 0.312.286 19 16

Hacettepe İnf.Hast.Serv., 0.312.311 12 71




Kaynak: Kaos GL, Mayıs 1997, Sayı 33


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret