12/06/2015 | Yazar: Hande Çayır

Gezi’deki sigara kutusunu hatırlayan var mı? Fazlası olan bırakıyordu, ihtiyaç duyan alıyordu içinden bir dal.

Aldım verrr’dim Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Gezi’deki sigara kutusunu hatırlayan var mı? Fazlası olan bırakıyordu, ihtiyaç duyan alıyordu içinden bir dal. Hayatımın en zor günlerini geçirdiğim o derin, kasvetli dönemde gözümün önünde iki kelime yanıp sönüyordu: Alıyorum ve veriyorum. İhtiyacı olan nereye gitsin? Bunca teknoloji, imkan neden hafifletemez derdimizi? Adalet, dengesini neden bir türlü yaratamaz? Yapmak istediğim bir işti, ihtiyacı olan ile vermek isteyeni buluşturmak. Ne yapılabilir diye araştırırken verrr’i buldum. Orada zaten bir kısmı yapılmış dileğimin. Bana düşen, yapılmış olana el uzatıp onun büyümesine ses olmakmış belki de. İhtiyaç sahiplerine ulaşır umarım verrr. Aynı şekilde, vermek isteyenlere de. Verrr’in kurucusu Ömer Arı ile paylaşım ekonomisini konuştuk.
 
Verrr’i hayata geçirmek nasıl aklınıza geldi?
 
Kullanmadığımız eşyalarımız vardı. Bu eşyalara çevremizde ihtiyacı olan tanıdıklarımız olmadığı için, ihtiyacı olabilecek kişileri nasıl bulabiliriz diye düşünüyordum. Online bir platformda daha çok kişiye ulaşabileceğim düşüncesi ile böyle bir site kurmaya karar verdim.
 
Hangi yıl kuruldu?
 
Site 1 Ocak 2013’te hizmete başladı.
 
Sistemi anlatabilir misiniz?
 
Tamamen ücretsiz olan üyeliğinizi gerçekleştirdikten sonra kullanmadığınız eşyaların fotoğrafını çekip verrr.com’a eklemeniz yeterli. Siteye eklenen eşyanıza, ihtiyacı olan kişiler mesaj göndererek istekte bulunuyor. Siz de eklediğiniz eşyayı hangi kullanıcıya göndermek istiyorsanız onun adres bilgilerini alıp kargoluyorsunuz. Bu kadar basit. Ayrıca sitede ihtiyacınız olan bir eşya varsa eşya sahibine mesaj göndererek siz de istek yapabilirsiniz.
 
Kargo ücreti kime ait?
 
Eşya sahibi kargoyu karşı ödemeli olarak gönderiyor. İstek yapan üye sadece kargo ücretiyle eşyanın yeni sahibi oluyor.
 
 
Açıkçası yarışmada farklı kategorilerden çok iyi projeler vardı. Sunum öncesi mentorlarla fikir alışverişleri yaparak önemli noktaları netleştirdim. Sunum çok heyecanlı geçti. Kısa zamanda ve etkileyici bir şekilde projeyi jüri ile paylaşmam gerekiyordu. Bu da benim için önemli bir deneyimdi. Sunum sonrasında gelen ödül de çok gurur vericiydi ve çalışmalarımı hızlandırmam için güzel bir motivasyon oldu. O gece web sitesinin ilk betasını yayınladım ve e-posta ile ön kayıt almaya başladım. 
 
Ödül neydi?
 
Ödül bir konferans davetiyesiydi. O konferansa katılamadım ancak o kadar proje içerisinden bir sosyal girişimin ikinci olması zaten kendi içinde bir ödül diye düşünebiliriz (gülümsüyor). 
 
İnternet dışında da paylaşım dolapları var. Kadıköy Belediyesi’nin şu girişimine rastladım. Sizin de var mı böyle bir dileğiniz? Sanaldan gerçeğe taşımak, dokunarak alıp vermek gibi...
 
Gerçek hayatta eşya paylaşımı için mekan ve zaman senkronizasyonu çok önemli. Eşyaları depolamanız ve ihtiyacı olan kişilere o anda erişim sağlamanız gerekiyor. Belediyeler kendi imkanlarıyla bu gibi zorlukların üstesinden gelebilirler. Ama ben sanal ortamda paylaşımı sürdürmeyi düşünüyorum.
 
Dünyada (Türkiye’de de) bu gibi paylaşım ekonomisi uygulamaları var, Freecyle gibi, verrr’in farkı nedir? Onlarla işbirliği yapmayı düşündünüz mü?
 
Freecycle Türkiye dünyadaki oluşumun bir parçası. İletişim grupları ile bir araya gelinen toplantılar ve çeşitli organizasyonlar düzenleniyor. Verrr insanların bir araya gelmeden daha hızlı eşya paylaşmalarını sağlıyor. Elbette üyelerimizden buluşarak eşyalarını paylaşanlar da oldu. Bu gruplarla ortak noktamız hepimizin paylaşım ekonomisi için hizmet etmemiz.
 
Bu uygulamaları ve siteleri incelediğimde takipçi sayılarının 10.000’i bulmadığını fark ediyorum fakat diğer yandan, en önemli meselelerden biri. Sizce neden daha fazla yayılamıyor? Ne yapabiliriz yaymak için? Belki de 10.000 iyi rakamdır, ne dersiniz?
 
Söylediğiniz gibi 10.000 hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Avcılık ve toplayıcılık yapan bir türüz. Ardından yerleşik düzene geçmişiz ancak kapitalist sistemin de içine doğmuşuz ve doğamız dışında psikolojilere sahip olmuşuz. Şu günlerde insanlar birbirine bir merhabayı veya bir gülümsemeyi esirgiyor. Ama bu yabancılaşmanın ötesinde bir de hiç tanımadığı insanlarla iletişime geçerek onlara iyilik yapmak isteyen kişiler var. Rakamsal değerler az görünse de nitelik olarak değerliler. Gerçek değişimlere bu farkındalıktaki insanların vesile olacağını düşünüyorum.
 
Ben, bazen vermek istediklerimi kapının önüne koyuyorum. O eşyalar da yerini buluyordur umarım; ama vermek isteyip de üşengeçlik gösterenlere motivasyon olması umuduyla ne söylemek istersiniz?
 
Verrr’de paylaştığınız eşyanın yeniden işlev kazanacağı yeni ihtiyaç sahibini siz seçiyorsunuz. Kişi sizinle bilgilerini paylaşıyor. Yaşı, yaşadığı şehir; öğrenci mi değil mi? Bu yüzden kapı önüne koyularak sonunu bilemediğimiz eşyaların çöpe gitme ihtimalini engelliyor. Mesela geçenlerde bir eskici arabasında bilgisayarlar ve monitörler gördüm. Belli ki bir miktar para için hurdalığa gönderilecek. Pek çok okulda bilgisayar laboratuvarımız yok. Hiç bilgisayarla tanışmamış öğrenciler var. Bilgisayarların hurdaya gitmediğini ve karşısında oturup merakla onları kurcalayacak minik sevimli yüzleri hayal edin. Bizim için yetersiz olan onlar için yeterli olabilir. Sizin eski diye nitelendirdiğiniz, başkası için yeni olabilir. İhtiyaç sahibi bir öğrencinin hayatında sadece küçük bir kıvılcımı ateşlemek bu.
 
Verrr hayatınızı nasıl değiştirdi?
 
Öncelikle fikirden değere dönüşen bir süreci yaşamaktan çok mutluyum. Tek bir kullanıcının bile site aracılığıyla bir ihtiyacının karşılanmış olması benim için yeterliydi. Ama onlarca ihtiyaç bu site aracılığıyla karşılanmış oldu. Buna vesile olan bir platform oluşturmak çok gurur verici.
 
Bu işten geliriniz oldu mu? Ya da tam tersi, gideriniz?
 
Site tamamen ücretsiz olarak hizmet veriyor. Herhangi bir gelir elde etmiyorum. Sitenin yayınlanması için bir web hosting şirketinden hizmet alıyorum ve ücretini kendim ödüyorum.
 
TEDxİstanbul’da konuşmayı düşünür müsünüz verrr’i yaymak için?
 
TEDxİstanbul’da konuşmayı elbette çok isterim. Bu tür etkinlikler paylaşım ekonomisini daha büyük kitlelere anlatmak için güzel fırsatlar doğuruyor.
 
Hangi şehirler arasında alış-veriş oluyor en çok?
 
Yoğunluk büyük şehirlerde olsa da eşyalar tüm şehirlerden yeni sahiplerine ulaşıyor. Özellikle bilgisayar yardımları doğu bölgelerindeki okullarda daha çok ilgi görüyor. Bunun yanında kıyafet ve ayakkabı gibi eşyalar da sıklıkla el değiştiriyor.
 
Suistimale şahit oldunuz mu?
 
Sitede suistimal olaylarına rastlamıyoruz. Üyelerimiz genellikle ihtiyacı olan eşyalar için istek gönderiyor. Bazı üyelerin birden fazla eşyaya istek gönderdiği durumlar yaşandığında da üye ile iletişime geçerek bu konuda uyarı yapıyoruz.
 
Yapıyoruz derken, operasyon kaç kişi ile dönüyor?
 
Siteye eklenen eşyaların yayınlanması, üyelerle iletişim, verilmiş eşyaların düzenlenmesi gibi... Tüm operasyonu kendim yönetiyorum.
 
Kargo şirketleri ile işbirliği nasıl oluyor?
 
Kargo şirketleriyle birebir anlaşmamız bulunmuyor. Üyemiz eşyayı gönderirken hangi kargo şirketini tercih ederse o şirketi kullanabiliyor. Sadece insanların iletişim bilgilerine daha hızlı ulaşılabilmesi adına en sık kullanılan birkaç yerel kargo şirketlerinin bilgisini verdik.
 
Eşyanın ötesine geçmeyi düşünür müsünüz? Organ bağışı gibi...
 
Bunu Türkiye’de çok iyi yapan dernek, vakıf ve kuruluşlar var.  Hem bahsettiğiniz konu gönüllülük esasına dayanıyor.
 
Eşyaları paylaşmak da gönüllülük esasına dayanmıyor mu?
 
Organ bağışı gönüllülük esasına dayanıyor ancak çok farklı süreçleri ve yasal kontrolleri var. Eşya paylaşımı çok hızlı ve kolayca yapılabiliyor.
 
Paylaşım ekonomisi ile ilgili hangi kaynakları takip ediyorsunuz?
 
Paylaşım ekonomisi hakkında blogları ve yeni oluşan grupları takip ediyorum. Sosyal girişimcilik seminerlerine katılıp sitenin daha büyük kitlelere ulaşması için fikirler geliştirebileceğim etkinliklere katılıyorum. Yeni insanlarla tanışmak, onları dinlemek fikirlerin gelişimi için son derece faydalı oluyor.
 
Hangi siteler mesela?
 
 
Derneklerle işbirliğiniz oluyor mu?
 
Herhangi bir dernek ile işbirliğimiz olmadı.
 
Büyümek için planlarınız neler?
 
Büyüme planı içerisinde daha çok kitleye paylaşım ekonomisinin tanıtılması ve kullanılmayan daha çok eşyanın paylaşılmasını sağlamak var. Bu konuda sosyal medyada paylaşımlarım devam ediyor. Ayrıca kargo şirketleri ile yapılacak bir anlaşmayla eşya paylaşım sürecini daha hızlı ve daha düşük maliyetli bir hale dönüştürmek istiyorum. Bununla beraber bir mobil uygulama ile eşya paylaşımı sırasındaki iletişimi kolaylaştırmayı planlıyorum.
 
Verrr ne kadar vaktinizi alıyor?
 
Site içerisindeki operasyonlar çok vaktimi almadığı için site yönetimini boş zamanlarımda yapıyorum. 
 
Başka bir işiniz de var değil mi?
 
Profesyonel iş hayatımı bir bankanın IT departmanında kullanıcı deneyimi uzmanı olarak sürdürüyorum. Paylaşım ekonomisini ve verrr’in işleyişini aktarmaya çalıştığımız bu keyifli röportaj için teşekkür ederim. 

Etiketler: yaşam
İstihdam