08/07/2011 | Yazar: KAOS GL

Federal Alman Meclisi, saatler süren tartışmaların ardından ‘embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemine’ sınırlı koşullarda izin verdi.

Federal Alman Meclisi, saatler süren tartışmaların ardından “embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemine” sınırlı koşullarda izin verdi. Sakat doğum ihtimallerinin belirlenebildiği yöntem, etik açıdan eleştiri topluyordu.
 
Meclis’te yapılan hararetli tartışmaların ardından embriyo testine yalnızca belirli koşullar altında izin veren yasa tasarısı kabul edildi.
 
Tasarı, farklı partilerden 326 milletvekilinin oyu ile kabul edildi. 260 milletvekili, “embriyo aşılanması öncesi tanı yönteminin" yasaklanması yönünde oy kullanırken, 8 milletvekili çekimser kaldı.
 
Anne rahmine yerleştirilmeden önce embriyonun kalıtsal hastalıklara karşı test edilmesine dayanan yöntem, etik açıdan uygun olmadığı gerekçesiyle büyük eleştiri alıyordu. Yönteme karşı çıkanlar, bunun çiftleri, bebekleri “önceden dizayn etmeye” yönlendireceği gerekçesiyle tepki gösteriyordu.
 
Oylama öncesinde meclis grubu bağlayıcılığı kaldırılarak milletvekillerinin vicdanlarına göre özgürce oy kullanmalarının önü açılmıştı. Nitekim hem sağ hem de sol kesimde yöntemi savunanlar kadar karşı çıkanlar da vardı. Tasarının hazırlanması sürecinde katkıda bulunan Hür Demokrat Partili Ulrike Flach, "Embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemine onay verilmesi kötü bir olay değil. Çünkü burada yılda yüzden az bir vaka söz konusu. Alınan karar, Almanya’yı onlarca yıldır embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemini sorumlu bir biçimde yürüten Avrupalı komşularımızın tarafına götürecektir" şeklinde konuştu.
 
Doğum öncesi tanı yöntemi
Yeşiller Partili Katrin Göring-Eckhardt ise embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemi için getirilen kısıtlamaların çok hızlı bir şekilde yumuşatılmasından endişe ediyor. Göring-Eckhardt, doğum öncesi tanı yöntemiyle yaşanan tecrübeleri örnek gösteriyor: "Başlangıçta sadece istisnai durumlar için düşünülen doğum öncesi tanı yöntemi, bugün standart bir muayeneye dönüştü. Bugün adeta insanlar büyük bir baskı altında bırakılarak yöntemi uygulamaları öneriliyor. Burada kişinin karar verme hakkı, kesinlikle güvencede değil.”
 
Federal Meclis’teki oturumda, yöntem karşıtları, kişinin hangi embriyonun yaşayıp hangisinin yaşamayacağına karar verme hakkına sahip olmasını reddediyor. Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili Wolfgang Zöller, "Embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemi, bir seçim anlamına geliyor. Suni olarak üretilen embriyolar arasından bazıları seçilirken bazıları bir kenara ayrılıyor. Bu adeta deneme amaçlı bir dölleme işlemi gibi" dedi.
 
Nasyonel Sosyalistlere atıfta bulunuldu
Sosyal Demokrat Partili milletvekili Wolfgang Thierse de benzer bir argüman öne sürdü. Yeşiller Partili politikacı Jerzy Montag ise konuşmasında Nasyonal Sosyalistlere atıfta bulundu. Montag, "Bu kavramla ilgili çağrışımlar bizi Almanya’nın en karanlık dönemlerine götürüyor. Kadınların, yaşamaya değer olmayan bir canlının reddedilmesi ya da bir seçim yapmaya zorlanmasını reddetmek için sadece bu neden bile yeterli" şeklinde konuştu.
 
Hrıstiyan Demokrat Peter Hintze gibi yöntemi savunanlar ise genetik rahatsızlıklara sahip ebeveynlerin durumunda yöntemin önemine dikkat çekti: "İlk çocuğunun kör, sağır ve dilsiz olmasını yaşamak zorunda kalan, çocuğu acı içinde kollarında can veren ve bunu tekrar yaşamaktan korkan bir kadına ne diyebiliriz? Senin kaderin de buymuş, kabul etmen gerek, çünkü ceza hukuku bunu yasaklıyor mu diyeceğiz? Yoksa yardım etmemiz gerekmiyor mu?”
© Deutsche Welle Türkçe
 

Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam