13/06/2014 | Yazar: Ömer Akpınar

2. İzmir Onur Yürüyüşü, 14 Haziran Cumartesi günü 18:30’da Alsancak Garı önünden başlayacak. Yürüyüşe 1 kala, Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nden Erdem Gürsu ile görüştük.

2. İzmir Onur Yürüyüşü, 14 Haziran Cumartesi günü 18:30’da Alsancak Garı önünden başlayacak. Yürüyüşe 1 kala, Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nden Erdem Gürsu ile görüştük.
 
İzmirli homofobi ve transfobi karşıtları yarın 2. İzmir Onur Yürüyüşü’nde buluşacak. Yürüyüş için hazırlık süreci nasıl geçti, anlatabilir misin?  
Geçen seneye göre biraz daha organize bir hazırlık süreci geçirdik. Aslında bir hafta planlıyorduk ama ne yazık ki maddi imkânsızlıklar nedeniyle yalnızca bir yürüyüş günü organize edebildik. Dokuz Eylül Üniversitesi Eşit Şerit Topluluğu, Ege Üniversitesi LeGeBİT Topluluğu, Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu LGBTİ Komisyonu, Gökkuşağının Kızılı İzmir, HDK İzmir LGBTİ Komisyonu, İzmir LGBTİ İnisiyatifi ve Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği iki aydan fazla bir süredir ortak toplantılar alıyorlar. Bu ay başından itibaren de yürüyüşün gönüllüleri için çağrıda bulunduk ve buluştuk. Yürüyüşte bolca bayrak ve lolipop dövizlerimiz olsun istediğimiz için maliyetleri karşılamak amacıyla da çantalar bastırdık.
 
Yürüyüş için Alsancak Garı önünde buluşulacağı biliniyor. Yürüyüş kapsamında neler olacak?
Yürüyüş için buluşma noktası olarak Alsancak Garı’nı belirledik. Bornova Sokağı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden geçilerek Alsancak İskelesi’nde son bulacak. Yürüyüş esnasında gökkuşağı bayraklarımız ve lolipop dövizlerimizle yürüyeceğiz. İzmir Müzisyenler Derneği’nden müzisyenler bize ritmlerle ve melodilerle eşlik edecekler yürüyüş boyunca. Çeşitli kostümler giyerek yürüyüşe katılacak olan arkadaşlar da var. Aynı zamanda çok önemli ve anlamlı bulduğum bir diğer katılımcı grup olan, çocukları LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) olan aileler de bu yürüyüşte bizimle birlikte olacak. Ben yürüyüşün neşeye dair olmasını seviyorum, bir çeşit karnaval havasında geçmesini umuyorum. Yürüyüşün sonunda da Alsancak İskelesi önünde bir sahne kurulacak. Radika Grubu ile Ruşen Alkar ve Grubu da sahneden şarkılarını söylerken biz de hep bir ağızdan eşlik edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda bu yürüyüş İzmir’de gelenekselleşirse daha da iyi işler başarılacağına inanıyorum.
 
Yürüyüş için destek aldınız mı?
Maddi bir destek pek bulamadık ama zaten insanların bizimle birlikte yürüyüp heteroseksizme karşı duruş konusunda samimiyetlerini göstermeleri ondan daha önemli bir destek. Geçtiğimiz haftalarda birçok sivil toplum örgütünü ve yerel yönetimleri tek tek ziyaret ettik ve yürüyüşümüze çağırdık. Katılım gerçekten anlamlı. Çünkü Türkiye’de ve tabii ki İzmir’de LGBTİ’lerin sorunları hâlâ çok fazla ve hâlâ hiçbirinin gerçekçi bir çözümü yok, hâlâ birçok insan cinsel kimlikleri nedeniyle öldürülüyor, iş bulamıyor, ev bulamıyor, zorla yerinden ediliyor ya da zorla evlendiriliyor. Ve burada hepsini tek tek anmaya başlarsam eğer röportajlar yetmeyecek. Örneğin son zamanlardaki bir gündem olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı olan beden geçiş süreçleri ilgili olan birimi kapatıldı. Çocukları trans olan aileler bu durumu yürüyüşte protesto edecekler. Tüm bu sorunların son bulması ya da çözüm yollarının ortak bir şekilde aranması adına bir adım atılmış olacak. Herkesi İzmir Onur Yürüyüşü’ne, ardından da İstanbul ve Malatya’da yapılacak olan onur yürüyüşlerine de davet ediyorum buradan.
 
Bu yılki yürüyüşten katılım beklentin nedir?
İzmir’de geçen sene ilk defa yürüyüş fikriyle karşılaştığımda "Amaaan kaç kişi katılır" diye düşünmüştüm ama Gezi sürecinin de etkisiyle İzmir için oldukça iyi bir rakama, yaklaşık 1000 kişiye ulaşıldı. İzmir’de ilk defa insanlar LGBTİ konulu bir yürüyüşe bu kadar çok sayıda katılım gösterdi. Bu yıl da katılım bizim için ayrıca önemli çünkü bir yıl önceki bu birlikteliğin konjonktörden mi kaynaklandığını yoksa geçekten uzun erimli bir birliktelik mi olduğunu göstermiş olacak.
 
İlgili haber:
 

Etiketler: yaşam
nefret