05/12/2012 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Amargili kadınlar yaptıkları yazılı açıklama ile Amargi’nin kapandığını duyurdular.

Amargi Yolculuğunu Sonlandırdı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İstanbul Amargili kadınlar yaptıkları yazılı açıklama ile Amargi’nin kapandığını duyurdular.
 
“İstanbul Amargili Kadınlar” imzalı yazılı açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz:
 
Sevgili dostlar,
 
Amargi’nin içinden geçip gidenler, Amargi’ye şu ya da bu biçimde dokunanlar, Amargi’yle birlikte eyleyenler, Amargi’yi tanıyanlar, Amargi’yi uzaktan, yakından takip edenler, bu mektubumuz hepinize.
 
Amargi yolculuğunu sonlandırıyoruz. Ve bunun nedenlerini sizinle paylaşmak sorumluluğunu hissediyoruz. Bu paylaşım, biliyoruz ki, feminist hareketin kendisine de bir ayna olacak.
 
Amargi, pek çoğunuzun takip ettiği gibi, son yıllarda, yaptığımız pek çok çalışmaya rağmen, nispeten içe kapanmış, kendini yenileyemez, eylem üretemez, yeni yollar açamaz olmuştu. Bir yandan Amagi’ye umutla gelen yeni arkadaşların sayısı artıyor, bir yandan da arkadaşlarımızın arka arkaya ayrılmasını engelleyemiyorduk. Öncelikle bilmenizi isteriz ki, kapatma kararımız ayrılmaların bir sonucu değil, tersine ayrılmalar Amargi’nin bu hale gelmesinin sonuçlarından sadece biri. Üstten eleştirip kendini dışarıda tutarak, kimse bu sorumluluktan muaf olamaz. Bunun sorumluluğunu kabul edelim ya da etmeyelim, Amargi’yi biz hep birlikte kapanma noktasına getirdik. Yeterince emek vermemekle, anlayışsızlıkla, bireycilikle, insiyatifsizlikle, küçük hesaplarla, büyük laflarla…
 
Ancak önümüze dikilen en çıplak gerçek ise şu: Amargi deneyimi hepimize çok şey kattı. Erken ayrılanlara da, bugüne kadar getirenlere de, feminist hareketin ve Türkiye muhalif hareketin bileşenlerine de.
 
Amargi’de bizi birleştiren feminist harekete yönelik eleştirilerimiz, farklı bir kanal açma ihtiyacımızdı. Açtık da. Patriarkanın kadınları toplumsal hiyerarşideki yerine göre farklı mekanizmalarla kuşattığını söyleyerek yola çıktık. Toplumsal kimliklerimizin yarattığı hiyerarşileri sorgulayarak, konuşarak ve göstererek. Feminist mücadelenin savaşa, milliyetçiliğe, militarizme, heteroseksizme, kapitalizme, insan merkezciliğe karşı mücadeleyi de içerdiğini söyleyerek ve buna göre davranarak.
 
Amargi, feminist hareketin durgunluğu ve iletişimsizliği yaşadığı bir dönemde, bir enerji yarattı. Monolitik söylemin kırılmasına katkı sağlayarak, söz ve eylemi birlikte kurarak, farklı mücadele alanlarına yayılarak, harekete dinamizm ve derinlik katmaya çalıştık.
 
Amargi bir arayış atölyesiydi. Biz bu atölyede, farklı ezilmişliklerimizle ve ezilenler arasındaki iktidarla, yani birbirimizle ve kendimizle şiddetsiz çatışarak yüzleşmek, kendimizi ve birbirimizi dönüştürmek, özgürlüğe dokunabilmek için birlikte mücadele verdik. 12 yıllık tarihinde, eylem ve söz kapasitemizin arttığı, azaldığı dönemler oldu. Fakat kimimiz başından itibaren, kimimiz daha sonra bu dönemleri farklı bir okul gibi yaşadık. Yatay ilişkilerle büyük işler yapabileceğimizi, şiddet karşıtlığının pasiflik anlamına gelmediğini öğrendik. Herkesin girip çıktığı, kendini yapabildiği kadar katabildiği Amargi mekanlarında güzel kesişmeler, karşılaşmalar, kalıcı dostluklar yaşadık. Özgürlük talebimizi eyleme geçirerek özneleştiğimizi, kendimizi açığa vurabildiğimizi hissettik.
 
Amargi, feminist mücadele tarihinde radikal bir çizgiyi simgeliyor. Keskin değil ama, radikal ve sistem karşıtı bir mücadele içinde yer aldı. Gelinen noktada bu mücadeleyi, geçmişteki canlılığıyla sürdüremiyoruz.
 
Tüm iktidar ilişkilerini hedef alan bir yol çizmek ve buna göre bir mücadeleye girişmek, emek, sorumluluk ve katılım ister. Bizler, son yıllarda nelere karşı mücadele ettiğimizi ve iddiamızı zaman zaman unutarak katıldık çalışmalara. Bu katılım biçimi sistemi, yaşamın örgütleniş kodlarını alt üst etmeye değil de, bunun içinde bazı değişiklikler yaparak kendimizi gerçekleştirmeye denk düştü.
 
Bu daralma, bizim hareket içindeki eleştirel ve eylemsel konumumuzu da zedeledi. Baştan beri ana akım feminist hareketten radikal feministlere kadar feminist politikanın sistem içi bir noktaya evirildiğini söylüyorduk. Ama geldiğimiz noktada Amargi, egemen sistemi muhatap alan, reaksiyoner, örneğin kürtajı hak olarak tanımlayan söylemin, özgürlüğü "serbesti" kazanmaya indirgeyen çizginin parçası oldu.
 
Bir örgüt sabit değildir. Her yeni gelen insan, her bağlantı ona yeni bir şey katar. Kaldı ki o insanların politik pozisyonları ya da idealizmleri, kendini katma güçleri de aynı kalmaz.
 
Bir örgüt, kendini, politik amaçları doğrultusunda sürekli beslemedi mi ya küçülür ya da başka amaçlar doğrultusunda hareket eder. Her birimizin çakışan, çatışan amaçları... Bunlar da her zaman sistem karşıtı olmayabilir.
 
Geldiğimiz nokta bunu gösteriyor. Politik iddiadan uzaklaşınca, çatışma da bitti. Şiddetsiz çatışma yöntemini, eleştiri-özeleştiri mekanizmasını işletememiş olmamız, birbirimize emek vermek yerine gizil şiddet yöntemleri geliştirmeye, gruplaşmaya, etiketlemeye, hedef göstermeye, dedikoduya yol açtı. Kendi aramızdaki hiyerarşileri, farklı ezilme biçimlerini, ülkemizde yaşanan politik gerilimleri (gündemimize) Amargi’nin gündemine almamaya, buna yönelik sorumluluk hissetmemeye başladık. Bu durum, söylemlerin içinin boşalmasına neden oldu. Dolayısıyla, politik tutumlara ilişkin çatışmalar kişisel sorun haline geldi ve birbirimizi karşıt olarak konumlamaya, meseleleri toplantılar yerine farklı ilişkilenmelere dâhil olarak çözmeye yönelerek gruplaşmalar yarattık. Sonuç olarak, temel değerlerimizden olan açıklık, dayanışma, empati ve güven duygusu köreldi.
 
Oysa Amargi’nin bir dönemki fark yaratan etkisinin altında kendini herkese ait kılması vardı. Yola çıkış ilkelerimize uymak şartıyla kendini gerçekleştirmek, söz söylemek, bir şeyler yapmak isteyen insanlar kendilerini Amargi’de var edebiliyordu. Amargi, herkesindi, bir o kadar da dışarısıydı. Zamanla Amargililik bir üst kimliğe dönüştü. Ama bu kimlik kimseyi temsil etmez olmuştu. 
 
Yenileyemediğimiz örgüt işlememeye ve sorunun kendisi olmaya başladı. Biz, onu yenileyemediğimiz için, paylaştığımız çalışmalar sıradanlaştı, daraldı, politik amacından ve müşterek bir eylem alanı olmaktan uzaklaştı. O zaman işler, projeler, idari sorunlar ön plana çıktı. Amargi’de oluşturulan emek ile birlikte değerler dönüştürülüp zenginleşeceğine, kurumu ayakta tutmaya döndü amaç.
 
Ama biz, özgürlüğün, düzenlenmiş, belirlenmiş bir ortamda yaratılmasının mümkün olmadığını, beklenmedik olanı yaratmak için inisiyatif göstermeyle ilgili olduğunu Amargi’de öğrenmiştik. Yani, örgütün amaç değil, özgürlük politikası için bir araç olduğunu. Şimdi de buna göre davranmak istiyoruz.
 
Hepimizin bildiği gibi, özgürlük sınırsız bir kavram. Sınırsız bir arayışı, sürekli bir politikayı gerektiriyor. Durgunluğun olduğu yerde, sisteme entegre olmak kaçınılmazdır. Ateşi sürekli kılmak, insanlara bağlıdır.
 
Biz, şu anda, 12 yıllık tarihinin bu döneminde Amargi’de birleşmiş insanlar, bu ateşi birlikte yeterince harlayamadık.
 
Amargi’yi kapatmak, bizim özeleştirimizdir.                                                  
Aslında diğer önemli bir özeleştiri de, politik hedeflerimiz doğrultusunda, Amargi’ye yeniden ateş vermek, onunla birlikte yeniden doğmak olurdu.
Ama bunu birlikte, şu zamanda yapabileceğimizden emin değiliz. Bu nedenle, en azından, içinde bulunduğumuz durumun adını koymakla yetiniyoruz. Yelkenimizin büyüklüğü, bu rüzgârda bizi istediğimiz yere taşıyamaz. Alabora olmamak için, yelkenimizi indiriyoruz.
 
Daha fazla cepten yememek, ortak yarattığımız güzellikleri daha fazla tüketmemek, Amargi’den geleceğe anlamlı bir iz bırakmak için noktayı koyuyoruz. Gerektiğinde bitirmesini bilmek de feminist ve antimilitarist bir eylem olabilir. Biz şimdi böyle yaptığımıza inanıyoruz. Yeniden başlama gücümüzü kazanmak için. Yani nefes almak, soluklanmak, güç toplamak için.
Dostlar,
 
Amargi’nin yola çıkış manifestosunda belirttiği iddiada bir politik amaç için örgütlenme enerjimiz yok ama özgürlük arayışımız sürüyor. Ve yeni başlangıçlar yapma ihtiyacımız.
 
Amargi’nin arşivinin büyük bir kısmını Kadın Eserleri Kütüphanesine bırakıyoruz. Bizleri ise, özgürlükler için verilen toplumsal mücadelelerin içinde göreceksiniz. Ayrıca, Amargi’de başlattığımız çeşitli aktivite ve girişimlerimizi sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. İyi ki artık feminist hareketin pek çok mekanizması var. Yine birlikte çalışacağız, tartışacağız, eyleyeceğiz, kuracağız. Ve yeni yollar açacağız, belki de açıyoruzdur…
 
Feminist politika tarihinde, Amargi deneyiminin önemli bir yeri olduğuna, bu deneyimin her yönüyle özgürlük arayışçılarına güç katmaya devam edeceğine inanıyoruz.
 
Feminist dayanışmayla!
 
İstanbul Amargili kadınlar
 

Etiketler: kadın
İstihdam