17/03/2017 | Yazar: Aslı Alpar

İşyerinden HIV pozitif olduğu için uzaklaştırılan T.T.A.’nın Anayasa Mahkemesi başvurusu sonuçlandı. Mahkeme ‘eşitlik ilkesinin’ ihlal edildiğine karar verdi.

İşyerinden HIV pozitif olduğu için uzaklaştırılan T.T.A.’nın Anayasa Mahkemesi başvurusu sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi “eşitlik ilkesinin” ihlal edildiğine karar verdi.

İzmir'de bulunan plastik boru ve profil imalatında faaliyet gösteren bir şirkette, profil üretim operatörü olarak çalışmaya başlayan T.T.A’ya Aralık 2006'da HIV pozitif olduğunu öğrendi.

HIV durumunun çalıştığı şirket tarafından öğrenilmesinin ardından T.T.A., 6 ay boyunca maaşı ödendiği halde iş yeri dışında tutuldu. T.T.A'nın tedavisinin yapıldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2008 yılında sağlık raporu talep eden işyeri hekimine “herhangi bir işte çalışmasına engel olmadığı, herhangi bir maluliyetinin de bulunmadığı” raporu verildi. Buna rağmen, T.T.A.’nın çalışmasına izin verilmedi ve şirket tarafından kendisine uygun başka bir iş teklif edilmedi.

T.T.A. 2009 yılında istifa dilekçesi vererek işten ayrıldı. Ancak T.T.A., şirketin, sağlık durumundan faydalanarak kendisine işyerinden herhangi bir alacağının olmadığına dair bir belge imzalattırıldığını ifade ederek şirket aleyhine Karşıyaka 2. İş Mahkemesinde alacak davası açtı.

İş Mahkemesi davanın gizli görüşülmesini kabul etmedi

T.T.A. dava dilekçesinde kendisinin HIV'le yaşadığının işverence öğrenilmesinin ardından işyerinden uzaklaştırıldığını, ücretinin ödenmesine rağmen çalışmasına izin verilmediğini belirtti. Dilekçesine sağlık bilgilerinin hukuka aykırı olarak açıklandığını ve özel hayatının ihlal edildiğini, “ayrımcılık yasağı” tazminatı ve manevi tazminat talep ettiğini ekledi.

Mahkeme, T.T.A'nın özel hayatının ihlal edildiği iddiasını yerinde bulmayarak, T.T.A.’nın manevi tazminata ilişkin talebini reddetti. T.T.A'nın talebi üzerine davanın üçüncü kişilere kapalı görüşülmesi de mahkemece kabul edilmedi.

Mahkeme, T.T.A’nın "hastalığı gerekçesiyle" 6 ay işten uzak tutulmasını “ayrımcılık yasağı” yönünden kabul ederek davayı kısmen kabul etti ve işçiye tazminat ödenmesine karar verdi.

Kararın temyiz edilmesinin ardından, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin tazminat kararını, “işverenin diğer çalışanlarını koruma saikiyle davrandığı, bu nedenle kusurlu olmadığı” gerekçesiyle bozdu. 

Kararın kesinleşmesi üzerine T.T.A, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, T.T.A’nın, maddi ve manevi varlığın korunması ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

HIV pozitif kişinin işten uzaklaştırılması eşitlik ilkesine aykırı

Anayasa Mahkemesi’nin 1 Şubat 2017 tarihli kararı; Anayasa, İş Kanunu ve Uluslararası Hukuk’a atıfta bulunuyor. Karar, T.T.A.’nın haksız olarak işten ayrılmaya zorlandığı iddiasının derece mahkemesi kararlarında hiç incelenmemiş olduğuna, davanın açık görülmesiyle hasebiyle T.T.A.’nın kişisel verilerinin korunması hakkına müdahalede bulunulduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca karar, T.T.A.’nın sağlık durumundan ötürü iş yerinden uzaklaştırılmasını Anayasanın 10. Maddesi ve İş Kanunu’nun 5. Maddesine göre değerlendirerek eşitlik ilkesine aykırı olduğu hükmüne vardı. Karar T.T.A.'nın işyerinden uzaklaştırmasını eşitliğe aykırı bulduğunu şöyle açıkladı:

“İş Kanunu'nun 5. maddesi ve Anayasanın 10. maddesi eşitliğe ilişkin hükümler içermekte olup 4857 sayılı Yasanın 5. maddesi ‘İş ilişkisinde dil, ırk, cinsivet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayalı ayrım yapılamayacağını’ düzenlemiş olup mutlak ayrım yasağı getirmiştir. İş Kanunu'nun 5. maddesinde savılan haller sınırlayıcı olarak düzenlenmiş olmayıp bu kapsam dışında kalan haller de eşitlik ilkesine aykırılık niteliğinde değerlendirilmelidir.”

Ayrıca Anayasa Mahkemesi, iş yerinde T.T.A.’ya uygun alternatif iş imkânlarının incelenmesi yükümlülüğü konusunda derece mahkemelerinin değerlendirme yapmamasından dolayı “kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve özel hayata saygı hakları bakımından kamu makamlarının pozitif yükümlülüklerini yerine getirmedikleri” kanaatine vardı.

Gizlilik talebinin reddi, kişisel verilerin korunması hakkına müdahale

HIV'le yaşayan kişilerin toplumda uzun zamandır birçok önyargı ve kınamaya maruz kalan zayıf bir grup olduğuna dikkat çeken kararda, tıbbi bilgilerin gizli tutulmasının hayati önemde olduğu ifade ediliyor. Karar ayrıca Karşıyaka 2. İş Mahkemesindeki alacak davasının T.T.A.'nın talebi üzerine üçüncü kişilere kapalı görüşülmesinin mahkemece kabul edilmemesini şöyle değerlendirdi:

“HIV virüsü taşıyıcısı olması nedeniyle davasının kamuoyuna yansıması durumunda bunun çalışma hayatı üzerinde çok olumsuz sonuçlar doğuracağını belirterek yargılamanın üçüncü kişilere kapalı olarak yürütülmesini talep etmiştir. İş Mahkemesince dava dilekçesinin mahiyeti gereği davacı vekilinin gizlilik talebinin reddine karar verilmiştir. Buna göre sağlık durumu nedeniyle yargılamanın üçüncü kişilere kapalı yapılması talebinin yargı makamınca reddedilmesi nedeniyle başvurucunun özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunması hakkına müdahalede bulunulduğu anlaşılmıştır.”

Anayasa Mahkemesi, “eşitlik ilkesinin”, “maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının”, “özel hayata saygı hakkının” ve “makul sürede yargılanma hakkının” ihlal edildiği gerekçesiyle T.T.A.’ya manevi tazminat ödenmesi hükmünü verdi. Karar ile T.T.A.’ya, yargılamanın üçüncü kişilere kapalı yapılması talebinin reddi nedeniyle 8.000 TL ve yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle de 4.800 TL manevi tazminat ödenecek.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam