07/10/2005 | Yazar: Kaos GL

İslamiyet’in eşcinselliği yasakladığı gerekçesiyle geylerin hapis cezası veya sokak ortasında fiziksel şiddetle karşılaştığı Arap dünyasında, Lübnan'da kurulan Helem adlı bir örgüt, Arap toplumlarındaki bu tabuya karşı savaş açtı. Sayıları giderek artan geyler kurdukları Helem adlı örgütle konferans düzenliyor, dergi çıkarıyor.

İslamiyet’in eşcinselliği yasakladığı gerekçesiyle geylerin hapis cezası veya sokak ortasında fiziksel şiddetle karşılaştığı Arap dünyasında, Lübnan'da kurulan Helem adlı bir örgüt, Arap toplumlarındaki bu tabuya karşı savaş açtı. Sayıları giderek artan geyler kurdukları Helem adlı örgütle konferans düzenliyor, dergi çıkarıyor.

KAOS GL

Helem, Hıristiyan nüfusun yoğunluğu dolayısıyla Lübnan'da daha rahat çalışıyor. Suudi Arabistan'dan Mısır'a uzanan bir coğrafyada, toplumda suçlu muamelesi gören geylerin haklarının iadesi için yeni bir kampanya başlatan örgüt, bir dizi propaganda çalışmasının yanı sıra 'Barra' (dışarı) adlı bir de dergi çıkarıyor. Ancak, eşcinselliğin 'Arapları ahlaksızlaştırmak ve dini inançlarını zayıflatmak için Amerika ile İsrail'in yaydığı bir hastalık' olduğu komplosunun yaygın kabul gördüğü bu topraklarda, işleri hiç de kolay değil.
Helem'in tek ücretli çalışanı olan Georges Azzi, üniversitelerde konferanslar düzenleyerek farkındalığı artırmaya çalıştıklarını söylüyor. Azzi, "Artık geylere dostça yaklaşılan barlar var. Mayısta Lübnan'da ilk kez Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günü için etkinlikler düzenlendi" diyor. 200 kişinin katıldığı etkinliklerde, ABD'deki Arap eşcinselleri anlatan 'Ben Varım' adlı belgesel gösterilirken, 'Sen kahveyi, ben çayı tercih ediyorum. Bu, birimizin anormal olduğu anlamına mı gelir?' yazılı broşürler dağıtılmış.

Arap geylerin anıları da son derece ilginç. Bir yandan evlenip, diğer yandan eşcinsel ilişkilerini sürdürerek ikili hayat yaşamayı reddeden Ahmed Mahfuz gibi... Müslüman bir üniversite öğrencisi olan Ahmed, bu sırrını annesine ilk açtığında, 'antidepresanlarla geçecek bir hastalığa' yakalandığı fikri ile hemen psikiyatra gidilmiş. Bu işe yaramayınca annesi onu bu kez, kadınlarla flörte zorlamış. Ahmed, "Beni ne zaman görse, artık o an eline ne geçerse üzerime fırlatıyor. Cep telefonumu almaya kalkıyor. Beni gey yaptığına inandığı müzikleri dinletmiyor" diyor. Bir gün annesinin 'azabından' kurtulmayı uman Ahmed, onu nasıl yatıştırdığını ise tebessümle anlatıyor: "Bir kadınla beraberim dedim. Ama o kadın, lezbiyen bir dostum".

21 yaşındaki Bilal Şeref de, İslamiyet’te eşcinselliğin günah olduğunu kabul ederken, gökyüzünü göstererek, "Ama bu karar, insanlar tarafından değil, yukarıda verilecek. O ana dek, keyfime bakıyorum" diyor.

Dansçı Teddy ise Lübnan'daki görece toleransın aslında ironik olduğunu belirterek "Burada kızlı erkekli gezilebildiği için sadece erkeklerle gezenler dikkat çekiyor. Halbuki Suudi Arabistan'da kadınlar ve erkekler ayrı gezmek zorunda. Yani orada hayat daha kolay" diyor. Teddy gelecek hayallerini ise şu sözlerle anlatıyor: "Lübnan'da ve Arap dünyasının geri kalanında 'gay'lerin haklarını koruyan bir örgütün başkanı ve insan hakları alanında ünlü bir avukat olmak istiyorum."

Meraklısına: Halem, Arap dünyasında geylerin haklarını savunmak için kurulan ilk sivil toplum örgütü.

Kaynak: Radikal, 7 Ekim 2005


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam