12/08/2009 | Yazar: KAOS GL

Hilal Sezgin, ’??homofobinin, tek bir toplum ya da dinin değil bütün dünya toplumlarının çağlar boyunca ürettikleri bir egemenlik aracı olduğunu’? Alman devletine hatırlatıyor.

Hilal Sezgin, “homofobinin, tek bir toplum ya da dinin değil bütün dünya toplumlarının çağlar boyunca ürettikleri bir egemenlik aracı olduğunu” Alman devletine hatırlatıyor. 

Zülfukar Çetin, Hilal Sezgin’in Almanca makalesinden “İslam, Eş?cinsellik ve Avrupa” tartış?malarının derlemesini kaosgl.org için hazırladı.

Almanya’da yaş?ayan ve serbest gazeteci olarak çalış?an Hilal Sezgin, Almanya’nın “TAZ” adıyla bilinen Tageszeitung gazetesinde, Alman Hükümetinin Müslüman göçmenlere yönelik entegrasyon politikasında, devletin, eş?cinselliği nasıl kullandığına dair eleş?tiriler yöneltti. Almanya’nın ve Avrupalıların bütün Müslüman Avrupalıları değerlendirirken onları homofobiyle damgaladıklarını gösteriyor.
 
Hilal Sezgin, makalesinde, Avrupalı Müslümanlara dayatılan “Avrupa’ya uygunluk testinde” teste tabi tutulanların homofobik olup olmadığının farklı sorularla tespit edilmeye çalış?ılmasına, çıkan sonuca göre de vatandaş?lık hakkının verilip verilmemesi kararına varılmasına dikkat çekiyor.
 
Sezgin, İslami ülkelerde homofobinin varlığını kabul ederken, bunun yalnızca bir topluma ya da dine mal edilmesini sert bir ş?ekilde eleş?tiriyor. Entegrasyon adına zorunlu bir ş?ekilde dayatılan uygunluk testi ile Müslümanların, Avrupa’da nasıl ırkçı bir biçimde aş?ağılandığının altını çiziyor. Bu uygulamaları destekleyen İslam kökenli entelektüellere de bir hatırlatmada bulunana Sezgin, sadece Müslümanların homofobik olmadığını, homofobinin baş?lı baş?ına bir dünya sorunu olduğunu belirtiyor.
 
Tezini birkaç örnekle kanıtlamaya çalış?an Sezgin, Katolik Kilisesinin eş?cinselliği günah unsuru sayıp bütün kadınları da rahiplik mertebesinden tamamen mahrum etmesine, eş?cinsellikle ilgili ahlaki değerleri 50’li yıllara tekabül eden fazlasıyla Almanın olmasına dikkat çekiyor.
 
Buna karş?ılık tarihi belgelere bakmayı öneren Sezgin, geçmiş?te ne kadar çok Fars, Arap ya da Osmanlı ş?airinin eş?cinselliğe yönelik eser bıraktığını hatırlatıyor. Bu tabii ki günümüzde bütün Müslümanların eş?cinsellere yönelik hoş?görülü olduğu anlamına gelmez, bütün Avrupalıların bu konuda daha özgür ve hoş?görülü olmadığı gibi.
 
Son olarak Sezgin, makalesinde, Alman devletinin vatandaş? olmak isteyen Müslümanlardan entegrasyon ve demokrasi adına beklediği toleransın tamamen çeliş?ik bir durum olduğunu, çünkü bütün dünyada egemen olan homofobinin, tek bir toplum ya da dinin değil bütün dünya toplumlarının çağlar boyunca ürettikleri bir egemenlik aracı olduğunu vurgular. Böylece Sezgin Alman devletinin entegrasyon politikasını sert bir dille eleş?tirirken Almanya’nın multikültürel toplum hayalinin bu politika ile gerçekleş?emeyeceğini dile getirir.(AE) 


Etiketler: yaşam, siyaset
nefret