18/07/2011 | Yazar: KAOS GL

Sanatçı, aydın ve insan hakları savunucuları, Aynur Doğan’a destek için 21 Temmuz saat 19.00’da Tünel Meydanı’nda "Barışalım Yeter" adlı bir yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladılar.

Sanatçı, aydın ve insan hakları savunucuları, Aynur Doğan’a destek için 21 Temmuz saat 19.00’da Tünel Meydanı’nda "Barışalım Yeter" adlı bir yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladılar.
 
Sanatçı, aydın ve insan hakları savunucuları, Aynur Doğan’ı  cuma günkü (15 Temmuz) konserde Kürtçe şarkı söylerken izleyicilerin yuhalaması ve sahneye pet şişe atmasını kınayan bir açıklama yaptı.
 
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 18. İstanbul Caz Festivali kapsamında Aynur, Buika, La Shica ve Sandra Carrasco’nun yer aldığı "Suyun Kadınları" konserinde, Aynur bir kısım seyircinin yuhalamaları sonucu konserini yarıda kesmişti.
Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan basın açıklamasını aralarında Banu Güven, Kardeş Türküler, Derviş Zaim, Derya Alabora, Halil Ergün, İclal Aydın, Jülide Kural, Mehmet Ali Alabora, Yılmaz Erdoğan, Yavuz Bingöl gibi birçok kişi imzaladı.
 
"Yanıbaşındakiyle halay çekemeyen nesiller..."
Açıklamayı okuyan sanatçı Yasemin Göksu, Aynur’un sanatına, müziğine ve kimliğine yapılan hakaret üzerine sahneden indiğini, ancak sahneye yeniden dönerek hem diline ve kimliğine, hem de bu topraklarda yeşerecek barışa sahip çıktığını söyledi.
"Yıllardır barış umutlarını güçlendirmeye çalıştığımız her solukta, yeni ölümlerle savaşın içine çekildik. Yanı başındaki insanın şarkısına tahammül edemeyen, onun şarkısıyla halay çekemeyen nesillerin büyüdüğü bu ülkede ölümün tahammülsüzlük, tahammülsüzlüğün ise yeni ölümler getirdiği bir girdaba çekiliyoruz. Son 30 yılımız bu gel gitlerle geçti; ama barış çabalarının sesi, umudun gücü hiç kesilmedi."
 
"Bizi birleştirecek olan şarkılarımız, danslarımız"
Aynur’a yapılan tahammülsüzlüğü ve ölümleri kışkırtan anlayışı kınadıklarını söyleyen Göksu, herkesi  Kürt halkının demokratik taleplerini dikkate alarak barışı sağlamaya çağırdı.
"Bunca acının ardından bizi barıştıracak olan şarkılarımız ve danslarımızdır. Birlikte şarkılarımızı her dilde söyleyelim. Birlikte dans edelim..."
 
Şair Sennur Sezer: Bir ulusu, dili, şarkıyı mahkum etmenin sonu yoktur. Bunun adı demokrasi değil ırkçılıktır. Ne zaman toprağa mayından başka bir şey döşeyeceğiz. Durun, arkanıza bakın, neden diye sorun.
 
Türk Tabipleri Birliği eski başkanı Gençay Gürsoy: Başbakan, "bizden iyi niyet beklemesinler" diyerek niyetini belli etti ve ölümleri teşvik etti. Bu olayda da bundan sonrasında da sorumluluk Başbakan’a aittir.
 
Oyuncu Adnan Özyalçıner: Olanlar siyasi bir provakasyondur. İktidar özgürce türkü söylemeyi düğümledi. Aydınların buna dur deme zamanı çoktan geldi de geçiyor. İnsanların düşüncelerini ve türkülerini özgürce haykırabilmeleri için buradayız.
 
Şair Gülsüm Cengiz: Yüzyıllardan beri gelen Türk-İslam sentezi ırkçılığı çocukların kitaplarına, masallarına, tekerlemelerine sinmiştir. Sanatçılar olarak biz ırkçılığa karşı barış için daha çok dans, şiir, oyun üretmeliyiz.
 
Yönetmen Hüseyin Karabey: O konserde yuhalayanlar bir avuç insan değil, salonun üçte ikisiydi. Orta ve üst sınıf ırkçılığını açıkça deklare etti. Bundan sonra barış gelse de en büyük sorun ırkçılık olacak.
 
Şarkıcı Züleyha: Birçok konserimde Kürtçe söylememem için uyarılıyorum. Artık kimseden uyarı almak istemiyoruz; her dilde söylemek istiyoruz.
 
Aynur’a destek vernmek için 21 Temmuz’da saat 19:00’da Tünel’den başlayacak "Barışalım Yeter" yürüyüşü yapılacak. (Bianet) 

Etiketler: insan hakları
İstihdam