15/05/2018 | Yazar: Semih Özkarakaş

Özgür Renkler Derneği, Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’yla birlikte toplumsal cinsiyet ve LGBTİ+ farkındalığı eğitimi gerçekleştirdi.

Ayrımcı olmayan sahneler mümkün! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Özgür Renkler Derneği, Uludağ Üniversitesi Oyuncuları'yla birlikte toplumsal cinsiyet ve LGBTİ+ farkındalığı eğitimi gerçekleştirdi.

Bursa’da faaliyet gösteren Özgür Renkler Derneği, Uludağ Üniversitesi Oyuncuları'yla (UÜ Tiyatro Topluluğu) birlikte toplumsal cinsiyet ve LGBTİ+ farkındalığı konulu bir eğitim gerçekleştirdi. Uludağ Üniversitesi Oyuncuları'nın 7 Mayıs Pazartesi günü Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz salonunda gerçekleştirdiği eğitime üniversiteli oyuncular katılıdı.

Özgür Renkler Derneği, oyunculara gün boyu toplumsal cinsiyet, cinsiyet eşitliği, ayrımcılık, LGBTİ+ farkındalığı alanlarında bilgi aktarımında bulundu ve interaktif atölyeler gerçekleştirdi. Düzenli olarak üç yıldır tiyatro festivali kapsamında gerçekleşen etkinlikte ayrımcılığın, homofobinin, transfobinin ve bifobinin yer almadığı tiyatro sahnelerinin mümkün olabileceği mesajı verildi.

“Sadece tiyatro yapmıyoruz”

Üç yıldır gerçekleştirilen bu eğitimlerin neden gerekli olduğunu Uludağ Üniversitesi Tiyatro Topluluğu Oyuncuları’ndan Yağmur şu şekilde aktardı: “Biz zaten Uludağ Üniversitesi Oyuncuları olarak burada sadece tiyatro yapmıyoruz. Ana mottomuz ‘değişmek ve değiştirmek’. Her alanda insanların bilinçlenmesini istiyoruz açıkçası, bundan dolayı da toplumsal cinsiyet bizim için önemli bir konu ve bu yüzden bu eğitimleri gerekli görüyoruz.”

Tiyatro tabuların üzerine gitmeli

Topluluğun oyuncularından Atakan ise eğitimi şöyle değerlendirdi: “İnsanların tartıştığımız konular hakkında açık fikirli olması gerekiyor. Bu konular genellikle tabu olarak bahane edildiğinden konuşulmuyor bile. Tiyatronun varoluşu açısından zaten var olan bir konunun üstü kapatılması ya da duyarsız kalınması yerine daha çok görünürlüğü için çabalamalıyız.”

“LGBTİ+ oyuncular ve izleyiciler kendilerini tiyatronun dışında hissediyor”

Uludağ Üniversitesi Tiyatro Topluluğunda ilk yılı olan Büşra ise tiyatro sanatının heteronormatif yapılanması üzerine şunları paylaşıyor: “Son zamanlarda tiyatroyla daha fazla haşır neşir olmamla birlikte çeşitli amatör ve profesyonel tiyatro ekiplerinde aynı zamanda tiyatro metinlerinde dikkatimi çeken birkaç nokta var. İlişkilerdeki heteroseksizm ve buna bağıntılı olarak seksistlik. Genel olarak tiyatro metinlerini ve tiyatro ekiplerini incelersek birçoğunda insanlar arasındaki ilişkilerin heteronormatif bir çerçevede oluşturulduğunu, cinsiyetlerin kadın-erkekle sınırlı kaldığı ve LGBTİ+'nın metinlerdeki yerinin oldukça az olduğunu görürüz. Yönetmenlerin, dramaturji ekiplerinin oyun yorumlarında bu durum yine devam ediyor. E hâl böyle olduğu zaman LGBTİ+ oyuncular ve izleyiciler kendilerini bu alanın dışında hissediyor.”

“Her cinsiyette ve cinsel yönelimdeki insana sahnede yer vermekten korkmamalıyız”

Topluluğun oyuncularından Büşra, tiyatro oyunlarında rollerin cinsiyet üzerinden dağıtımının da sorunlu olduğunu şu cümlelerle ifade ediyor: “Tüm bunların yanı sıra metinlerdeki kadın ve erkek rollerinin neye göre dağıtıldığına dikkat çekmek istiyorum. Roller genel olarak kadın oyuncuya kadın, erkek oyuncuya erkek şeklinde dağıtılıyor. Bu yapılırken oyuncuların cinsiyet beyanlarının bilinmeden dağıtıldığını görüyorum. Diyelim ki cinsiyet beyanları dikkate alınarak roller dağıtılıyor, o zaman da neden kadınlar erkek rolünü; erkeklerde kadın rolünü oynamıyor? Hatta neden interseks olarak oynamıyor? Eğer metinde verilecek mesaja veya altmetne aykırı değilse neden LGBTİ+'lara görünürlük kazandırılmıyor? Tüm bunların olmaması için herhangi bir sebep görmemekle birlikte cinsiyet sayısına interseks eklenmesinin, rol dağılımının kadına kadın erkeğe erkek şeklinde dağıtılmamasının ve LGBTİ+'lara görünürlük kazandırmasının tiyatro sanatı için daha faydalı olacağını düşünüyorum. Bu yüzyılda kadınların sahnede olmaması gerektiği konuşuluyor, biz sanatçılar ve sanatseverler her cinsiyette ve cinsel yönelimdeki insana sahnede yer vermekten korkmamalıyız.''

“Ayrımcılığın olmadığı sahnelerin de mümkün olabileceğini herkese göstermek istiyoruz”

Son olarak Özgür Renkler Derneği'nden Mert Güzel de konuyla ilgili Özgür Renkler Derneği’nin Uludağ Üniversitesi Oyuncuları'yla üç yıldır düzenli olarak bir araya geldiğini belirtti. Güzel, “LGBTİ+ farkındalığını arttırmaya çalıştığımız bu eğitimi beraber düzenliyoruz. İnteraktif olan bu eğitimlerle ayrımcılığın olmadığı sahnelerin de mümkün olabileceğini herkese göstermek istiyoruz. Ben, Uludağ Üniversitesi oyuncularına üç yıldır bu taleple bize geldikleri ve özverili davrandıkları için teşekkür ediyorum. Özgür Renkler olarak da umarız ki bu eğitim çalışmaları amatör, profesyonel bütün tiyatro gruplarında yaygınlaşır” dedi.


Etiketler: kültür sanat
nefret