03/12/2012 | Yazar: Berkant Çağlar

I. Ayrımcılık Karşıtı Günler, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, Eşit Platform Kulübü tarafından 27-28-29 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi.

Ayrımcılık Karşıtı Günler’in İlki İzmir’de Tamamlandı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

I. Ayrımcılık Karşıtı Günler, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, Eşit Platform Kulübü tarafından 27-28-29 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi. Etkinlik süresince içinde serbest sunumların yapıldığı bir panel, birçok atölye, video gösterimi, futbol maçı ve söyleşi gerçekleştirildi.

Ayrımcılık Karşıtı Günler, üniversitelerde giderek azaltılmaya çalışılan öğrenci örgütlülüğünü güçlendirmek, ayrımcılık karşıtlığına dair ortak bir duruş ve kültür yaratabilmek ve ayrımcılığa uğrayan gruplar ile diyalog sürecinin başlayacağı bir dayanışma yaratma amacı ile başlatılmıştı.

Üniversite içi ve üniversite dışından öğrencilerin ve akademik personellerin de katıldığı etkinlikler ile ayrımcılık karşıtı politikalar konusunda okulda büyük bir görünürlük sağlandı. Etkinliklerin afişlerinin okulun panolarına bir hafta önceden asılması ile başlayan süreç, üç günlük dolu dolu geçen etkinlikler ile gerçekleştirildi.

Kulüp olarak bu yılı İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Ayrımcılık Karşıtı Yıl olarak ilan eden Eşit Platform Kulübü, yıl boyunca bu konuya odaklanarak okulda buna yönelik politikalar geliştirecek.

Etkinliklerden Kısa Kısa Notlar:

Uzay Boşluğu: Serbest sunumların yapıldığı etkinlikte, Efe Mehmet Carlık, ayrımcılığın tarihsel bir çözümlemesini ve bu konuda tartışmak için ihtiyaç duyacağımız temel kavramların felsefi bir sorgulamasını yaptı. Ardından, Aslıhan Ulu, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin ayrımcılığa bakışını ölçtüğü anket çalışmasının sonuçlarını paylaştı ve mücadele alanı için önemli bir kaynak sundu. Ardından, Berkant Çağlar, eleştirel pedagoji yönteminin ana hatlarını tanıtıp bu yöntemin alternatif bir eğitime olanak sağlayıp sağlayamayacağını ve eğitim sistemindeki iktidar ilişkilerine odaklandığı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumların ardından katılımcıların katılımı ile kapsamlı bir tartışma gelişti.

Video Seçkisi: Hayal Turan ve Oğuz Ediz tarafından ayrımcılık karşıtı politikalara ilham verecek videolardan yapılan seçki ile tartışma ortamı yaratıldı ve video çalışmaları üzerinden konuşuldu.

Örgütlenme ve Slogan Atölyesi: Atölyede, üniversitelerdeki örgütlenmenin yolları üzerine konuşuldu, deneyim aktarımları gerçekleştirildi ve üniversitede yapılabilecek ayrımcılık karşıtı yönergenin olabilecek temel yapısına dair konuşuldu.

Özgürlüğü Herkes İçin İstiyoruz Söyleşisi: İkinci günün ilk etkinliği Tuğçe Devecioğlu ve Cihan Yılmaz tarafından gerçekleştirilen Özgürlüğü Herkes İçin İstiyoruz Söyleşisiydi. Etkinlikte, Kürt siyasi hareketinin tarihsel gelişimi üzerine bir aktarımda bulunularak süreç açlık grevlerine kadar getirildi ve açlık grevleri tartışıldı. Ardından etnik kimliğe bağlı oluşan ayrımcılıklar üzerine konuşuldu.

Beden Atölyesi: İlay Ertetik’in katılımı ile beden üzerine bir atölye gerçekleştirildi. Atölyede, beden bilincinin ve politikalarının oluşması sürecinde cinsiyetin etkisi, bedenin kontrolü, taciz, trans kimlikler, performans ve beden-iktidar ilişkilerini sorgulayan bir tartışma gelişti.

Makyaj Atölyesi: Günül Arslan ve ekibinin katılımı ile yapılan makyaj atölyesinde ise katılımcılara makyaj malzemelerini kullanarak yüzleri üzerinde istedikleri değişikliği yapma imkânı sağlandı. Kimileri toplumsal cinsiyeti sorgulayan kadın-erkek makyajları yaparken, bazıları da yüzlerini deforme ederek yaralanmış bir yüz ya da zombi görünümlü makyajlar yaptı.  Yüze yapılan gökkuşağı da yapılan çalışmalardandı.

Bu da Bizim Futbol Maçımız: İkinci günün son etkinliği ise Fransızca Bölümünden Utkan Boyacıoğlu’nun hakemliğini yaptığı bir futbol maçıydı. Hâkim futbol anlayışını sorgulayan, karma şekilde gerçekleştirilen maçta, futbolun şiddetten ve erkek söyleminden arınabileceği, aslında kadın ve erkek arasındaki güçler eşitsizliğini yaratanın mevcut sistem olduğu anlaşıldı. Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği bölümünden Kadir Onur Unutulmaz’ın da  katıldığı maçta eşitlik kazandı ve maç 6-6 bitti.

Yeni Medyada Ayrımcılık ve Nefret Suçları: Üçüncü günün ilk etkinliği Yeni Medyada Ayrımcılık ve Nefret Suçları adındaki eğitim çalışması ile Şule Sayın tarafından gerçekleştirildi. Ayrımcılığı ve nefret suçlarının altyapısının daha iyi anlaşılmasını amaçlayan oyunların da yapıldığı eğitim, öğretici olmakla birlikte; medyanın çok sık şekilde kullandığı ayrımcı, nefret dolu dilin farkındalığını yaratmak için büyük imkân sağladı.

Transfobi Söyleşisi: Transfobi söyleşisine, Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nden Deniz Solmaz ve Demet Yanardağ katıldı. Trans bireylerin gündelik hayatta yaşadıkları ayrımcılıklar ve bu konularda yürütülen aktivizm konuları üzerinde duruldu. Katılımcıların soracak çok fazla sorusu vardı. Uzun ve güzel bir tartışma gerçekleşti.

Bu Bir Veda Değil Ki: Ayrımcılık Karşıtı Günler’in kapanış etkinliğinde, üç gün, katılımcılar tarafından olumlu ve olumsuz yanları ile değerlendirildi. Etkinliklerde çekilen fotoğraflardan bir slayt gösterisi yapıldı ve Deniz Uludağ ve Olgu Sırman tarafından akustik bir performans gerçekleştirildi. Son olarak da I. Ayrımcılık Karşıtı Günleri kutlayan bir pasta kesildi. Bunun bir veda olmadığı, etkinliklerin gelecek yıllarda da gelenekselleşerek yeni başlıklar altında gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Etkinlikler, keyifli ve eğlenceli geçti. En önemli çıktı, ayrımcılığa uğrayan grupların diyalog içinde dayanışma göstermesinin gerektiğiydi. Bir kez daha söylemekte yarar var. Örgütlenmek Güzeldir!


Etiketler: yaşam
nefret