21/07/2018 | Yazar: Yıldız Tar

“Sıcakta tutuluyoruz, ne kadar kalacağımızı bilmiyoruz, yemek yok, tuvalete çıkmak sorun, lütfen bizi buradan çıkartın.”

Azerbaycanlı iki trans kadın ve gey keyfî gözaltında! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Azerbaycan’daki toplu polis operasyonunda işkenceye maruz kalan iki trans kadın ve bir eşcinsel erkek İstanbul’da gözaltına alındı. Kendilerine yöneltilen herhangi bir suç olmamasına rağmen dört gündür polis merkezinde tutulan üç kişi kötü muameleye maruz bırakılıyor: “Sıcakta tutuluyoruz, ne kadar kalacağımızı bilmiyoruz, yemek yok, tuvalete çıkmak sorun, lütfen bizi buradan çıkartın.”

Azerbaycanlı iki trans kadın ve bir eşcinsel erkek dört gündür İstanbul Kartaltepe Polis Merkezi’nde tutuluyor. Polis merkezinde tanık sıfatıyla gözaltında tutulan üç kişi kötü muamele ve homofobik, transfobik hakaretlere maruz kalıyor.

Kadınlarla Dayanışma Vakfı'nın (KADAV) yaşananları öğrenmesi üzerine Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan Av. Ferdi Yamar, polis merkezine gitti. Av. Yamar'ın verdiği bilgilere göre; Türkiye’ye sağlık durumundan dolayı tedavi olmak için gelen Azerbaycanlı trans kadın R., ona refakat etmek için yanına gelen başka bir trans kadın arkadaşı O. ve yine Azerbaycanlı bir eşcinsel erkek arkadaşları dört gündür Kartaltepe Polis Merkezi’nde gözetim altında tutuluyor.

“Tanıklar” ama polis merkezinde tutuluyorlar!

Dört gün önce “ihbar üzerine” eve gelen polis, evdeki dört kişiyi gözaltına aldı. Azerbaycanlı trans kadın R.’nin yaşadığı eve kefil olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı arkadaşı ifadesinin ardından serbest bırakılırken; evdeki üç Azerbaycan vatandaşı kişi Kartaltepe Polis Merkezi’nde tutuluyor. Evde bir kişinin seks işçiliği yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan üç Azerbaycan vatandaşı da “şüpheli” sıfatıyla değil, “tanık” sıfatıyla gözetim altında.

“Transfobik önyargı var”

Av. Yamar yaşananları KaosGL.org’a şöyle aktardı:

“Evdeki kişiler arasında trans kadınlar olduğu için seks işçiliği yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınıyorlar. Ortada ciddi bir transfobik ve homofobik önyargı var. Eğer ki gözaltına alınan kişiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsalardı ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılacaklardı. Ki Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre seks işçiliği suç değil. Türk Ceza Kanununda ‘Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişinin’ cezalandırılmasından bahseder ve devamında seks işçisi için ‘Fuhşa sürüklenen kişi, tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir’ der. Yani seks işçisinin cezalandırılmasından bahsetmez. Ortada ‘fuhuş’ iddiası olsa da ‘fuhuşun olduğuna’ dair somut hiçbir delil bulunmamakla birlikte kanunda tanımlanan cezanın da unsurları oluşmamıştır.

“Ortada herhangi bir delil olmadığı gibi, arkadaşlarıyla evde oturdukları, yemek yedikleri için gözetim altında tutuluyorlar. Aslında bir gözaltı işlemi de yok çünkü gözetim altında tutulan üç kişi de ‘şüpheli’ sıfatıyla değil; ‘tanık’ sıfatıyla tutuluyor. Bu kişilerin nezarette tutulmaması gerekir. Ancak dört gündür hukuksuz ve gerekçesiz bir şekilde nezaretteler. Henüz bir sınırdışı kararı da yok. Göç İdaresi Müdürlüğü’nden yazı bekleniyor. Eğer bir sınırdışı kararı alınırsa dahi polis merkezinde değil Göç İdaresi’nde tutulmaları gerekir. Ki bu örnekte sınırdışı kararı alınması da hukuksuzluk olur. Bu üç kişi de isnat edilen olayın ‘şüphelisi’ değil, tanığı.”

“Her yerim ameliyatlı, lütfen bizi buradan çıkartın”

Kartaltepe Polis Merkezi’nde tutulan R. ise yaşadıklarını avukatı ve arkadaşlarına şöyle anlattı:

“Bakırköy Kartaltepe’de tutuluyoruz. Kanunsuz bir şekilde buradayız. İfade için getirdiler ancak burada zorla tutuluyoruz. Üzerimize iftiralar attılar. Ev kapımızı tuttular. Sıcakta yemek bile vermiyorlar. Her yerim ameliyatlı, hasta bir insanım. Ne kadar burada kalacağımızı bilmiyoruz. Dosyamız bile yok. Rica ediyorum bizi buradan çıkartın. Bize küfür ediyorlar. Bodrum katta kalıyoruz.”

Polis merkezinde tutulan diğer trans kadın O. ise şöyle dedi:

“Türkiye’ye geldim. İstanbul’dayım. İstanbul’u sevdim ancak burada gözaltına alındım. Herkesten destek bekliyorum. Hakaret ediyorlar bize.”

Polis merkezinde kötü muamele

Av. Yamar, gözaltındaki gey ve trans kadınların kötü muameleye, homofobik ve transfobik söylemlere maruz kaldığını da belirtti. “Bir gün gelen polisler gayet iyi davranırken; başka bir gün ‘İbnesiniz’ diyen, demirleri tekmeleyen polislerle karşılaşıyorlar. R.’nin sağlık durumundan dolayı tuvalete daha fazla ihtiyacı olabiliyor ancak polisler tuvaletteyken kapıyı tekmeliyor. Yemek verilmediği günler oldu. Öte yandan R. yakın zamanda ameliyat oldu. Karnında dikişler var ve en ufak bir fiziki müdahalede bu dikişler patlayabilir” dedi.

Av. Yamar, Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazı yazıldığını ve oradan gelecek yanıtı beklediklerini de söyleyerek, “Kötü muamelenin son bulması ve ortada herhangi bir gerekçe olmadığı için sınırdışı kararı verilmemesi için uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.

Azerbaycan’da işkenceye maruz kalmışlardı

Azerbaycan’da polis 2017 Eylül ayında “eşcinsel ya da trans olduğundan şüphelendiği” kişilere dönük gözaltı operasyonu başlattı. Operasyonda çok sayıda kişi işkenceye maruz kaldı. Ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 

R.’nin arkadaşlarından ismini vermek istemeyen bir kişinin aktardıklarına göre; R. İstanbul’da yaşarken geçtiğimiz yıl Azerbaycan’a aile ziyaretine gittiği sırada Bakü’de gözaltına alınmıştı. İstanbul’da R. ile birlikte gözaltına alınan trans kadın arkadaşı O. da Azerbaycan’da gözaltına alınan ve işkenceye maruz kalan kişilerden birisiydi. Eğer sınırdışı edilirlerse Azerbaycan’da tekrar gözaltına alınmak ve işkenceye maruz kalmaktan korkuyorlar.

İlgili haberler:

Azerbaycan’da polisten LGBTİ’lere gözaltı ve işkence!

Azerbaycan’dan: ‘Saçım kesildi, bilincimi kaybedene kadar dövüldüm’

 


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam