20/01/2019 | Yazar: Cem Öztürk

Joana hikayelerini KaosGL.org’a anlattı.

“Benim adım Joana ve bu mülteci bir çiftin hikayesi” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Joana, Tunuslu bir trans kadın. Tehdit ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam için partneri Mado'yla Türkiye’ye geldi ancak Türkiye’de de şiddete maruz kaldılar. Joana hikayelerini KaosGL.org’a anlattı.

İllüstrasyon: Serpil Odabaşı-No Border

Uyarı: Bu haber şiddete ilişkindir. Detaylara girilmese de yaşananlar aktarılmaktadır. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir.

Joana* ve Mado*, Türkiye’de yaşayan mülteci bir çift. Hikayeleri ülkemizdeki çoğu LGBTİ+ mülteciden farklı değil. LGBTİ+ mülteciler, hayatlarının her alanında yabancı düşmanlığının yanı sıra homofobi ve transfobi ile de mücadele etmek zorundalar. Dahası, Türkiye’de mültecilere yönelik mevzuat ve uygulamalardaki sistemsizliğin kendisi bir politika ve bir sistem halini almış durumda.

Joana ve Mado, Türkiye’ye geldikleri 2016 senesinden bu yana çok sayıda şiddet ve ayrımcılık olayına maruz kaldılar. Bu olayların hemen hepsinde kolluk ve idare, üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi. Bulundukları şehirdeki Göç İdaresi Müdürlüğü, can ve güvenlikleri tehlikede olmasına rağmen şehir değişikliği başvurularını defalarca reddetti. Polis, şikayetleri ile ilgili yürütülmesi gereken soruşturmayı gerçekleştirmedi. Çift, kendi güvenliklerini sağlayabilmek için sürekli ev değiştirmek zorunda kaldı.

Joana ile ilk kez Mart ayında, yaşadıklarını anlatacağı birini ararken tanıştık. Yaptığımız haber ilgi görmüş ama Joana umduğu desteği bulamamıştı. Aradan geçen aylarda gelişmelerle ilgili konuşmaya devam ettik. Şehir değişikliği talepleri Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından reddediliyor veya daha güvensiz olacağı şehirlere gitmesi teklif ediliyordu.

Joana geçtiğimiz günlerde sesini duyurabilmek amacıyla Twitter’da #StandWithJoana etiketiyle paylaşımlar yapmaya başladı. Yaşadıklarını bu kez de KaosGL.org için anlattı.

“Merhaba, benim adım Joana. Tunuslu bir trans kadınım, 25 yaşındayım. Partnerim Mado Lübnanlı, 29 yaşında” diye tanıtıyor kendilerini Joana. Türkiye’ye neden geldiklerini ise şöyle anlatıyor:

“Tehdit ve ayrımcılıktan uzak, normal bir hayat yaşayabilmek için ülkelerimizden kaçtık. Katar’da yaşarken karşılaştığımız sorunlardan kurtulup daha güvenli bir yere yerleşmek için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) başvurduk.”

Joana ve Mado, 2016 Şubat’ında Türkiye’ye gelmiş ve Karadeniz Bölgesi’nde küçük bir şehre yerleşmiş:

“BMMYK’da kaydımızı yaptırdık ve bize uluslararası koruma verdiler.”

Çift, bundan hemen sonra kendi ülkelerinde yaşadıklarından çok daha büyük sorunlar yaşamaya başladıklarını söylüyor:

“Bunlardan ilkini ev kiraladığımızda yaşadık. Evimizi kiralayınca sonunda güvendeyiz demiştik. Ama bundan kısa süre sonra ev sahibi geldi ve bagajlarımızı çalarak bizi evden kovdu. Çünkü ona göre biz ‘ibne’ydik.”

İkinci olay, Mado’nun işyerinde yaşanmış:

“Paramız olmadığı için Mado bir restoranda çalışmaya başlamıştı. Günde 12 saat çalışıyordu. İşe girdikten bir hafta sonra patronu Mado’ya tecavüz etmeye çalıştı. Adamı reddedince kavga çıkmış ve Mado da kendini bulduğu bir bıçakla savunmuş. Polise gittik ama hiçbir sonuç alamadık.”

Üçüncü evlerine taşındıklarında, silahlı bir grubun evlerine saldırdığını söylüyor Joana:

“Saldırganlardan biri Mado’ya tecavüz etti. Saldırıdan iki gün sonra Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’ne (ASAM) gittik ve birlikte BMMYK’ya başvurduk. Bundan sonra evimize başka bir adam gelmeye başladı. Eve girmiyordu ancak her akşam camlarımızı kırıp gidiyordu. Dördüncü sorunu kendisi de mülteci olan bir erkekle yaşadık. Gey ve trans olduğumuzu herkese söylemişti. Beşincisi, bu olaydan sonra bütün bir mahalle tarafından tehdit edilmemizdi. O mahalleye girmemiz veya yakınından geçmemiz artık yasaklanmıştı.”

Joana daha sonra sokak ortasında yaşadığı saldırıyı anlatıyor:

“Altıncı olayı bir gün bir arkadaşımla sokakta yürürken yaşadım. İçinde beş kişi bulunan beyaz büyük bir araba birden önümüzü kesti. Arabadakiler bize, ‘Defolun, şehrimizi terk edin ve bir daha geri dönmeyin’ diye bağırdı. Herkesin gözü önünde beni sokak ortasında dövdüler.

“Bize güvenliğimiz için başka bir şehre taşınmamızı tavsiye ettiler. Bunun için beş defa başvuru yaptım. Ancak Göç Müdürlüğü şehir değişikliği için hiçbir başvuruma izin vermedi. Bu nedenle aynı şehirde kalmaya devam ettik.”

Çift tekrar ev değiştirdikten sonra bir aylığına huzura ermiş. Ancak bir gece birisi kapılarına dayanmış. Joana neler olduğunu şöyle anlatıyor:

“Bir adam kapıyı kırıp içeri girmeye çalıştı. Kapı neyse ki onun kıramayacağı daha sağlamdı. Bu arada polisi aradık. Geldiklerinde bize saatin geç olduğunu, etrafı temizleyip ertesi gün gelmemizi söylediler. Sabah olunca karakola gittik. ASAM’dan bir tercüman da bizimle birlikte geldi. Şikayetimizi yaptık.”

Bundan bir hafta sonra yağmurlu bir gece Joana ve Mado evdeyken elektrik kesilmiş: “Mado ne olduğuna bakmak için balkona çıktı. Aniden gözüne bir taş isabet etti. Tekrar polise gittik, sonra hastaneye gittik. Ama bir şey değişmedi. Tekrar şehir değişikliği için Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduk. Ama tekrar reddedildik.”

Çift bunun üzerine yine ev değiştirmiş ve yine kısa bir süreliğine güvende kalmışlar:

“Ta ki bir gün bir adam çıkagelip iznim olmadan evimize zorla girene kadar. Adam telefonumu kırdı ve salonda içki içip sarhoş oldu. Bir şekilde polisi aradık. Polis geldiğinde ‘Sarhoşun teki, şikayetçi olsanız bile bir sonuç çıkmaz’ dedi. Saymayı bıraktım ama artık onuncu olay da yiyecek almak için dışarı çıktığımızda yabancı bir arabanın bizi ezmeye çalışması oldu. Ve sonuncusu, tanımadığım başka bir Türkiyeli erkeğin bana tecavüz teşebbüsü.”

“Sonuç olarak, bu anlattıklarım Türkiye’de başımıza neler geldiğinin bir özeti. Son seçeneğim ve son umudum, basın yoluyla sesimi duyurmak. Çünkü artık umudumu kaybediyorum. Bu yüzden, yanımızda durmaları için herkese yalvarıyorum” diyor Joana.

“Bu defa sesimi duyurabilmek için Twitter’da #StandWithJoana etiketini başlattım. Umarım bu kez birileri çıkıp bize yardımcı olur. Lütfen bize destek olun.”

“Benim adım Joana ve bu, gey ve trans mülteci bir çiftin hikayesi.”

*Bu yazıdaki isimler, kişilerin güvenliği gözetilerek değiştirilmiştir.


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam