07/06/2020 | Yazar: Yıldız Tar

Beylikdüzü’nde bir erkek grubu 18 yaşındaki eşcinsel bir genç ve arkadaşlarını taciz etti, saldırdı ve üzerlerine araba sürdü.

Beylikdüzü’nde homofobik nefret saldırısı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

UYARI: Bu haber şiddete ilişkindir. Detaylara girilmese de yaşananlar aktarılmaktadır. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir. Böyle bir durumda size destek olabileceğini düşündüğünüz ruh sağlığı uzmanına ulaşabilir, şehrinizdeki LGBTİ+ oluşumu ile bağlantıya geçebilir veya destek için danisma@kaosgl.org a mail atabilirsiniz.

LGBTİ+’ları hedef alan nefret saldırıları sistematik olarak devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Maçka Parkı’nda nefret saldırısı ve 4. Levent’te ayrımcılığın yanı sıra; 5 Haziran’da 18 yaşındaki bir genç de Beylikdüzü’nde saldırıya uğradı.

Homofobik taciz ve saldırı

Bir grup erkek Han ve iki arkadaşı Beylikdüzü’nde yolda yürürken arabayla yaklaştı, taciz etti, ardından arabayı üzerlerine sürdü ve Han’a şişeyle saldırdı. Han, yaşadıklarını KaosGL.org’a şöyle anlattı:

“Ben arkadaşlarımın yanına Beylikdüzü’ne gitmiştim. Eve dönmek için dışarıya çıktım. Yanımda iki arkadaşım vardı. Bir araç geldi. Bana laf attı ‘bacakların çok güzelmiş’ diye. Gittiler, tekrardan geldiler ve bu sefer arabayı üzerimize sürdüler. Yine laf attılar. ‘Hey sen şortlu’ diye bana sesleniyorlardı. Arkamı döndüm, gözünün içine baktım “Erkeğin kaşarı” dedi bana. Ardından arabadan hızla indi. Elinde viski şişesi vardı. Şişeyle yüzüme vurdu. Yüzüme vurunca olayın acısıyla hissetmedim. Gözümün içine kan dolduğunu hissettim. Üstüm başım kan oldu. Yere düştüm, arkadaşlarım çığlık attılar. Ben yerdeyken beni tekmelediler. Ölmek istemiyorum diye ağladım. Bağırdım çağırdım ama hâlâ vurdular. Arkadaşlarımdan biri çok fena çığlık atınca arabaya bindiler kaçtılar.”

Karakolda ilgilenmediler

Han’ın arkadaşları şikayetçi olmak için arabanın plakasını da aldı. Han, olayın gerçekleştiği ilçedeki polis merkezine gitti ancak polisler ilgilenmedi. Han’ın aktardığına göre ifadesi alındı ancak tutanağa imza attırmadılar, isim ve irtibat numarasını almadılar. Polisler, “Bir şey olmaz” deyip yolladı. Bunun üzerine Han yaşadığı ilçedeki emniyet müdürlüğüne gitti ve orada ifade verdi.

Han yaşadıklarını sosyal medyada paylaştıktan sonra gördüğü destekten çok mutlu olduğunu söylüyor:

“Destekten dolayı çok mutluyum. Arkadaşlarım da sağolsunlar destek oldular. Ama sokağa çıkarken korkuyorum. Tek başıma çıkamıyorum. İnanır mısınız Taksim’e hiç gitmemiştim, dün arkadaşlarımla gittim. Ama ekmek almaya bile tek çıkarken korkuyorum.”

Türkiye’de nefret suçları

Kaos GL Derneği’nin 2019 Yılında Türkiye’de Gerçekleşen Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu’na göre homofobi ve transfobi temelli nefret suçlarının üçte ikisinde failler iki veya daha fazla sayıda kişiden oluşuyor. 2019’da bildirilen 150 vakadan 41’inde yani dörtte birinden fazla oranda olayda failler üç kişiden fazlalar.

beylikduzu-nde-homofobik-nefret-saldirisi-1

2019 yılı araştırmasının sonuçlarına göre 150 vakadan sadece 26’sı polise bildirildi. Bildirmeme gerekçesi olarak ise en çok “başvurunun işe yarayacağına inanmama”, “polis tarafından aileye ya da medyaya ifşa edilmekten sakınma” ve “polis tarafından ayrımcılığa uğratılmak istememe” dile getiriliyor:

beylikduzu-nde-homofobik-nefret-saldirisi-2

“Bu yanıtlar LGBTİ+ hak sahiplerinin polis özelinde devlet organlarına duydukları güvensizliği resmediyor. Türk Ceza Kanunu’nda geçen fiziksel şiddet, cinsel taciz, tehdit, şantaj, alıkonulma ve hatta tecavüz gibi apaçık suçlara maruz kaldıklarında dahi adalet aramak yerine daha da fazla “hak ihlaline uğramamak” için polise gitmemeyi tercih ediyorlar. Maalesef ihbar edilen vakalarda polisin nasıl bir tepki verdiği sorusuna verilen yanıtlar da bu tercihi kısmen anlaşılır kılar nitelikte. 2019 yılında ihbar edilen 26 vakadan yaklaşık yarısında polis “ilgisiz” ve yaklaşık üçte birinde “aşağılayıcı ya da ters” davranmış. Bu bulgu, homofobi ve transfobi temelli ayrımcılığın toplumsal olduğu kadar kurumsallaşmış nitelikler de gösteren kökenlerine işaret ediyor. Çoğu vakada polis, suçluları mazur, mağdurları suçu hak etmiş kişiler olarak görüyor.”

beylikduzu-nde-homofobik-nefret-saldirisi-3


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam