26/01/2010 | Yazar: Kaos GL

Murathan Mungan'ın 'Cenk Hikâyeleri' kitabındaki öyküsünden uyarlanan 'Binali ile Temir', Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneleniyor.

Murathan Mungan'ın 'Cenk Hikâyeleri' kitabındaki öyküsünden uyarlanan 'Binali ile Temir', Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneleniyor.

‘Binali ile Temir’de Ahmet Özaslan, Gün Koper, Haldun Ergüvenç ve Uskan Çelebi rol alıyor.

Murathan Mungan'ın 'Cenk Hikâyeleri' kitabındaki öyküsünden uyarlanan 'Binali ile Temir', Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneleniyor. Oyun, insanlardan uzak bir dağda çoban Temir ile yaralı eşkıya Binali arasında geçiyor.
 
Çoban Temir ormanda bir yaralı buluyor ve ona yardım ediyor. Ancak bulduğu yaralı sıradan biri değil, namlı eşkıya Binali’dir. Temir ne namlı bir eşkıyanın ne de gücün korkusunu taşır içinde. Binali ise iktidar sağlamaya alışmış bir eşkıyadır. Ve yaralı olması iktidardan vazgeçiremiyor onu, kendisine yardım eden Temir’e buyruk vermeye kalkışıyor. Ancak bu tavır buyruk almayı bilmeyen Temir’in hiddetiyle karşılanıyor. Ve Temir, Binali’ye karşı bir cengi başlatıyor. Tabii iyileşmeyi bekleyen Binali’nin de cenk sırası gelecektir. Silahlarıysa ‘erkeklik’, ‘cesaret’ ve ‘güç’tür.
Modern yaşamdan, insandan uzak bir yerde, ‘ben’, ‘öteki’, ‘ötekisizlik’ kavramları üzerinden ‘erkeklik’ ile ‘cesaret’i tartışan, Binali ile Temir’in yaşadığı bu hesaplaşma öyküsü, Murathan Mungan’ın kaleminden dökülüyor.

Murathan Mungan'ın Cenk Hikayeleri kitabında yer alan "Binali ile Temir" adlı hikayesi Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde 20 Ocak 2010 tarihinden başlayarak sahnelenmeye başlandı.

Haldun Ergüvenç, Yıldırım Fikret Urağ ve Gün Koper'in rol aldığı oyunun sahne tasarımı Barış Dinçel, giysi tasarımı Gamze Kuş, müzikleri Çiğdem Erken - Uskan Çelebi ve ışık tasarımı Mustafa Türkoğlu'na ait. 
 
Murathan Mungan, oyunun program dergisi için yazdı:
Sahne üstündeki "Binali ile Temir"
 
"Binali ile Temir" doğrudan sahne için yazılmış bir metin değil. Öte yandan Cenk Hikayeleri kitabım içinde yer alan bu öykünün, biri yurtdışı yapım olmak üzere beşinci kez sahnelenişi bu… 1991'de Ankara Deneme Sahnesi tarafından, 1999'da gene Yıldırım Fikret Urağ rejisiyle Adana Tiyatro Atölyesi tarafından, 2005'te "Theatre Orient" tarafından Diyarbakır Sanat Merkezi'nde, 2008'de Almanya'da "Con Tempo" topluluğu tarafından Frankfurt'ta sahnelendi.
 
Sanırım öykülerimdeki dramatik yoğunluk, çatışan güçlü figürlerin varlığı, bunlar arasındaki gerilimin mizansen yatkınlığı, tiyatrocularda metni sahne üstüne taşıma arzusu uyandırıyor. Doğrusu, bu durumun tiyatroya gönül vermiş, disiplinlerarası ilişkilerden özel olarak hoşlanan benim gibi bir yazar için gönendirici bir şey olduğunu söylemeliyim.
 
Daha önce Lal Masallar kitabım içinde yer alan "Muradhan ile Selvihan ya da Bir Billur Köşk Masalı" da 1987'den başlayarak ilki Fransa'da, ikincisi Türkiye'de, üçüncüsü Almanya'da olmak üzere sahnelenmiş, Yedi Kapılı Kırk Oda kitabımda yer alan "Dumrul ile Azrail" adlı öyküm "Beşinci Sokak Tiyatrosu" yapımı olarak 2000 yılından başlayarak birçok ülkede gösterilmiş ve çeşitli festival programlarında yer almıştı.
 
Bunların yanı sıra, şiirlerimden ve öykülerimden oluşturulan birbirinden değişik gösterilerin, performansların Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki amatör, yarı amatör ve üniversite toplulukları tarafından sürdürüldüğünü gördükçe mutluluk duyuyorum.
 
Burada "Binali ile Temir" üzerine özel olarak söz alacak değilim. Onun, benim olduğu kadar, 1986'da yapılan ilk baskısından bu yana Cenk Hikayeleri kitabımı okuyan ve seven herkesin hatırasının bir parçası olduğunu seziyorum.
 
Kuşkusuz her yeni yapımla birlikte her yönetmen kendi okumasını aktarıyor sahneye, metin bu aktarım üstünden yeniden anlamlanıyor, anlamlandırılıyor; oyuncuların, dekorun, kostümün, müziğin sahneleme düzeni içindeki eylemin ve ışığın gövdelendirdiği bir uzamda yeni bir katmanda cisimleşiyor.
 
Öykü ile sahne oyunu birbirinden farklı türler elbet. Bu tür uyarlamalar ve yorumlamalar içinse bir yazarın "metne sadakat" konusunda en önemli beklentisi, kendisine bu öyküyü yazdıran temel derdinin saklanmış, korunmuş olduğunu ve bunun sahne üstünden seyirciye aktarılabildiğini görmek; okuruyla olduğu gibi, seyircisiyle de o noktada buluşabilmektir.
Emeği geçenlere teşekkür eder, herkese iyi seyirler dilerim.”

‘Binali ile Temir’ 22-30 Ocak arasında Haldun Taner Sahnesi’nde. Tel: 0216 349 04 63
 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam