29/03/2009 | Yazar: Murat Cömert

Atina - Bir öpücük alt tarafı bir öpücüktür

Bir öpücük asla alt tarafı bir öpücük değildir Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Atina - Bir öpücük alt tarafı bir öpücüktür

Bu ilk değildi, ne ikinci ve elbette ne de sonuncusu! Homofobi hem çevremizde hem de içimizde sistemli bir biçimde gelişip yayılırken bedenlere, arzulara, dokunma biçimlerimize, kullandığımız dile, aşktan ne anladığımıza kadar her şeyi egemenliği altına almaya can atıyor. Homofobi bu dünyanın yalnızca bir yüzünü yansıtıyor. İtaatleri, normallikleri ve sınıfsallık-bireysellikleri hiçbir çekinceye ya da hayale açık kapı bırakmayacak biçimde üreten ilişkiler ağının orta yerinde yer alıyor.
 
Ama bedenlerimiz önemli ve onları birilerine kaptıracak değiliz. Şurası kesin ki, homofobi geçmişe ait bir şey, biz ise şimdiki zamana ait olmakla birlikte, aynı zamanda gelecekten de geliyoruz. Zaman ve mekân kırılmaya uğruyor ve bizden önce bedenlerinin bir anlamı olduğuna inanarak yaşamış olanların eyleminin peşine takılıyoruz. Verili yanıtları kabul etmeyi reddedenlerin, sorular üretmeye kalkışanların, içinde anlam ve sevgi taşıyan birer yaşam sürmeye çalışmış olanların peşinden gidiyoruz.
 
Bizim burada olmamızın nedeni, eserlerin Opera’da yönetmenin istediği biçimde oynanması değil. Devletin kurumlarını ya da soyut bazı hakları korumak değil. Sansüre karşı olan itirazımızı göstermek de değil.
 
Bizler, bedenlerimizin barındırdığı gayet somut ihtimaller adına buradayız. Bize öğretilenlerin, suçluluğun, utancın, haksızlığın, kendinden nefret etmenin çizdiği sınırı aşmak için buradayız. Hep birlikte yeni bir dil, yeni varoluş biçimleri yaratmak; içimizde barındırdığımız özellikleri yönetmek yerine onlara yer ve söz hakkı veren biçimler bulmak için buradayız.
 
Toplu olarak var olma, bir Cumartesi gecesi şehrin merkezinde öpüşüp birbirine dokunabilme sevinci için buradayız. Bu şiddet, yasaklama, kontrol, erk, çirkinlik dünyasını savunan ‘vicdanlar’ ile yüzleşmek için buradayız. O dünya ki, kendi ürettiği çöplerin içinde korkuyla boğulmakta…
 
Sokakta öpüşmek için buradayız bu akşam. Özgürlüğü öğrenelim ve arzuya sahip çıkalım diye. Bedenlerimiz, özgür bedenler, bu arzuyu ifade edecek, tehlikeli bedenler olacak.
 
Bir öpücük asla alt tarafı bir öpücük değildir.
 
14 Mart 2009 Cumartesi akşamı, Opera Sahnesi’nin önü
 
‘kızları’ öpüyorum 
  
‘oğlanları’ öpüyorum
 
‘kadınları’ öpüyorum 

‘erkekleri’ öpüyorum 

 
Nasıl öpüşüyoruz?
 
Öpücükler zevk ve sevinçtirler o yüzden:
 
Baskıya uğramadan öpüşüyoruz
 
Canımız istediği için öpüşüyoruz ve canımızın istediği kişiyi öpüyoruz (yeter ki o da istesin)
 
Kafamıza estiği biçimde öpüşüyoruz, her türlü öpücük doğrudur
 
Ezmiyoruz ve ezilmiyoruz
 
Hem kendi bedenimize hem de başkalarınınkine saygı gösteriyoruz
 
Öpücüklerden başka, sıkı sıkıya sarılmalar da güzel gider
 
 
(Üstte) ‘Rousalka’
(Altta) BİR ÖPÜCÜKTEN KORKMA

İlgili haber:
http://kaosgl.org/content/gey-trans-lezvies-streit-ke-amfi-fili-fili-fili-sti-liriki


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam