03/04/2020 | Yazar: Kaos GL

Boysan’ın Evi, #EvdeKal çağrısı ile birlikte evde canı sıkılan lubunyalar için yeni film listesi yayınladı.

Boysan’ın Evi’nden yeni öneriler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Boysan’ın Evi uyarılar doğrultusunda hem ziyaretçilerini korumak hem de COVID-19 salgınının yayılmasını engellemek amacıyla Mart ayında gerçekleştirmeyi planladığı tüm etkinlikleri ileri bir tarihe ertelediğini duyurmuştu.

Bu duyurunun ardından Boysan’ın Evi, #EvdeKal çağrısı ile “Hepinizin malumu salgın nedeniyle bir süre evlerimizdeyiz. Boysan’ın Evi olarak evlerimizde olduğumuz süre boyunca düzenli aralıklarla siz lubunyalara dizi ve film önerilerinde bulunmaya karar verdik. Çoğunu online mecralarda bulabileceğiniz dizi ve film önerilerimizin ilkini sizlerle paylaşıyoruz” diyerek önerilerini listelemişti. 

Filmler

Boysan’ın Evi’nin hazırladığı yeni film listesi ise şöyle:

Paris is Burning (1990)

Yönetmenliğini Jennie Livingston’ın yaptığı Paris is Burning filmi New York City balo sahnesinin en önemli tarihsel belgelerinden biri. Queer toplulukların sanat ve kimlik etrafında yakınlık kurdukları dünyanın gücüne, zarifliğine ve trajedisine odaklanıyor.

God’s Own Country (2017)

Yönetmenliğini Francis Lee’nin yaptığı God’s Own Country, bir Yorkshire yerlisi çifti ile Rumen bir göçmen işçi arasında gelişen ilişkiyi konu ediniyor. Koyun çiftliği sahibi Johnny Saxby ve Romanyalı göçmen Gheorghe çiftliğe yardımcı kâhya olarak gelince, ikisi arasında duygusal bir yakınlık filizleniyor.

Booksmart (2019)

Yönetmenliğini Olivia Wilde’ın yaptığı Booksmart filminde, Kaitlyn ve Beanie’nin liseden mezun olmanın arifesinde, dört yıllık eğlenceyi tek bir geceye sığdırmaya çalışıyor.

And Then We Danced (2019)

2013’te saldırıya uğrayan Onur Yürüyüşü’nden etkilenerek eşcinsel gençlerle uzun söyleşiler sonucu yönetmenliği üstlenen Levan Akin’in And Then We Danced filmi, “hayatı önceden belirlenen” Merab’ın o belirlenmişlik içinde rakabet ve arzu arasında gidip gelen duygularına odaklanıyor.

Una Mujer Fantastica (2017)

Yönetmenliğini Sebastián Lelio’nun üstlendiği film, sevgilisinin ölümünün ardından yalnız kalan trans kadın Marina’nın hikâyesini anlatıyor.


Etiketler: kültür sanat, yaşam
nefret