26/12/2013 | Yazar: Behiye Erinç Taş

"Büyük Haz"ın kendisiyle ve hazzıyla ilgilenmem, ayın 20’sinde Randevu İstanbul Film Festivali kapsamında gittiğim onu anlatan bir belgeselle oldu.

Büyük Haz Her Gece Beni Yiyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Başlığım bir yönetmen, şairin dizelerinden, sanatçının da takma adı "Büyük Haz". Kendisiyle ve hazzıyla ilgilenmem, ayın 20’sinde Randevu İstanbul Film Festivali kapsamında gittiğim onu anlatan bir belgeselle  oldu. Filmden çıkınca götüm başım oynamaya başladı (Belki size de oluyordur, "Vay anasını! Böyle insanlar da yaşamış bu kahpe dünyada!" diye, mutlu olma hali). Sonra da aklıma annemin 1000 kere söylediği “Bit pazarına nur yağdı, artık yeni bir şey çıkmıyor, eskiler yeni bir şeymiş gibi yeniden keşfediliyor, yeniden satılıyor evladım" sözü geldi. Ben de 1999’da ölen James Broughton’ı böylece yeni bir sanatçıymış gibi böyle tanıdım. Bu sanatçı beni niye çarptı yaw?
 
*Şiirleri beni çok etkiledi,1948’den beri çektiği filmlerde de şiirselliğiyle beni benden aldı. 
 
*62 yaşındayken, 26 yaşında öğrencisi Joel Singer’a âşık olup karısını boşayıp çatır çatır aşkını yaşaması, aşkıyla filmler çekmesi, aşkını anlatan bir sürü aşk şiiri yazması...
 
*Aşkıyla çektiği filmlerle LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) aktivistliği yapması çok içten ya!
 
*Cannes’da "Fantastik Şiirsel Film" ödülünü alan "Pleasure Garden" ve "Baths" gibi filmlerindeki çıplaklık, sürrealizmi, şeffaflığı ve yineliyorum şiirselliği bence dâhice.
 
"Big Joy!" belgeselini de bari sene bitmeden izlemiş oldum. Defalarca tavsiyeler ederim. Bu arada James Broughton akrep burcu çıktı, çıkmasa şaşardım. İyi seyirler.

Video Haber İkon  İlgili Video:


Etiketler: kültür sanat
nefret