17/05/2011 | Yazar: Ömer Akpınar
Esmeray Özadikti, kendi yaşamından yola çıkarak
Esmeray Özadikti, kendi yaşamından yola çıkarak hazırladığı “Cadının Bohçası” adlı oyunu 10 Mayıs günü Bilkent Üniversitesi’nde sahneledi. Oyun, Esmeray’ın Kars’tan İstanbul’a olan yolculuğunda kendini var etme sürecini Kürt ve LGBTT olmak, feminist hareket, seks işçiliği ve sokak satıcılığı üzerinden anlatıyor. Esmeray, zaman zaman seyircilere laf atarak, midye ikram ederek ve sorular sorarak tüm salonu oyuna dâhil ediyor.
Bilkent Üniversitesi’nin resmi LGBTT topluluğu olan Bilkent Renkli Düşün tarafından düzenlenen etkinlik izleyicilerden ayakta alkış aldı. Oyunu izleyenlerden bazılarının görüşleri şöyle:
Özgür Çakmak: Doğu'da kadın olmak, trans bir birey olmak ve üstüne üstlük Kürt olmak, hepsi oyun süresince dengeli şekilde öğütüldü. Esmeray feminist diskura ağırlık vermek adına "toplumun diğer ötekileştirilenlerini" unutmadı kanaatindeyim. Aslında ne ararsanız vardı, emekçi bir çocuğun başına gelenler, seks işçilerinin durumları, erkek egemen değerlerin atadığı toplumsal cinsiyet rolleri, seyyar satıcıların hayatlarından kareler, büyük şehirlere göç sorunsalı, işsizlik, hatta Türkiye solu ya parça parça incelendi ya da daha derin bir tahlile sunuldu. Hal böyle olunca bu kadar kafa dengim olan, fazlasıyla kafa yorduğum meseleleri böylece toparlayıp harmanlayan bir performansı ayakta alkışlamaktan başka bir şans tanınmadı bana da.
Aslı P.: Hayatımda izlediğim en içten, en etkileyici ve görüş açımı bir kez daha genişleten oyunlardan biri.
“Cadının Bohçası” İstanbul’da son sezonunu oynuyor; fakat Esmeray gelen istekler üzerine oyununu diğer şehirlerde sahnelemeye devam ediyor. Esmeray’ı ayrıca Muzaffer İzgü’nün yazmış olduğu “Sınır” adlı oyunda da izleyebilirsiniz.
“Cadının Bohçası” ile ilgili: http://www.evrensel.net/news.php?id=1370
“Sınır” ile ilgili: http://www.tiyatrodunyasi.com/haberdetay.asp?haberno=4642&kt=1
Etiketler: insan hakları, eğitim
