11/03/2008 | Yazar: Umut Güner

‘Klişe yazışmalardan sonra yazdığımız kişinin görüntü itibariyle bize uygun olup olmadığını anla

Camdan Cama (Cam to Cam) Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı ‘Klişe yazışmalardan sonra yazdığımız kişinin görüntü itibariyle bize uygun olup olmadığını anlamak için onu birebir görmek istiyoruz. Gereken güven ortamı sağlandıktan sonra da karşılıklı olarak görüntü paylaşımı yapıyoruz. Web kameraları bu görevi başarıyla üstleniyor.’ Ege Tanyürek’in kaleminden.

Eski Türk filmlerini bilmeyen yoktur. Özellikle aşk ve sevgi temalarını işleyenleri, şimdilerde bize yabancı olduğu halde kimi zaman kullanmak zorunda olduğumuz yöntemler konusunda bize rehberlik eder. Nasıl mı? Şöyle ki; hiçbir iletişim aracının olmadığı o dönemlerde kendi sokağında kimi zaman karşı binadaki biriyle gönül münasebeti olan kahramanlarımız o dönemlerin kaçınılmaz camdan cama bakışmaları konusunda uzmanlaşmıştır. Zaten başka bir şekilde iletişim kurmalar hem ayıp hem de kabalık olurdu.

Bu erkekle kadın arasındaki (heteroseksüel) ilişki olarak malum filmlerde epeyce üzerinde kafa patlatılan bir konu. Eşcinsel birey o dönemlerde tabiri caizse saman altından su yürütmek zorunda kalıyordu. Zaten ülkenin zor dönemleriydi ve insanlar birçok şeye kafa patlatırken ailede bir eşcinsel bireyin olması onları borsada bütün parasını kaybeden bir yatırımcının durumuna düşürürdü. Günümüzde belki tamamen olmasa da aynı yöntem eşcinseller tarafından da kullanılıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birçok insan bilgisayar ve kendi evinde internet bağlantısına sahip olmuş, her gün karşılaştığı ve hayran olduğu karşı komşusuyla normal şartlarda kuramadığı iletişimi internet ortamında rahatlıkla samimiyete dönüştürüyor olabilir.

Taşrada ve bilhassa küçük şehirlerde bir eşcinselin çektiği sıkıntılar hepimizce malum. Hal böyle olunca kimi zaman mecburen kimi zamanda yıldırımların çaktığı ve mantığın ikinci plana atıldığı anların sonucunda gerçek aşkı bulduğunu düşünen birey kendisinden kilometrelerce uzakta olduğunu bildiği halde içindeki ateşe bir nebze olsun su serpmek için interneti kullanır. Teknolojinin bize sağladığı kolaylıklardan biri olan bilgisayar ve internet bir araya gelince bu kaçınılmaz bir son oluyor. Sıkıntının boyutuna göre çözümler bulan bizler yaşadığımız yerde kuramadığımız iletişimi haliyle kendimizi daha rahat hissettiğimiz internet ortamında aramayı tercih ediyor ve çoğu zaman buluyoruz. Klişe yazışmalardan sonra yazdığımız kişinin görüntü itibariyle bize uygun olup olmadığını anlamak için onu birebir görmek istiyoruz. Gereken güven ortamı sağlandıktan sonra da karşılıklı olarak görüntü paylaşımı yapıyoruz. Web kameraları bu görevi başarıyla üstleniyor. Buraya kadar olan kısım birçok kişinin günde belki 10’larca kez yaptığı bir şey.

Gözler devreye giriyor

Doğru kişi bulunmuş, yazışmalar biraz daha samimi bir görünüm almış ve duygu aktarımı başlamıştır. Peki, elektronik bir ortamda nasıl duygu aktarımı oluyor? Bu andan itibaren gözler devreye giriyor. Karşısındaki kişinin her hareketini, mimiklerini dikkatle inceleyerek onu tanımaya ve söylediklerinin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu anlamaya çalışıyor. Ruh ikizini bulan biri zaten pek ayrıntılarla ilgilenmez ve ona hayranlığını ifade edebilmek için elinden geleni yapar. Ne kadar mantıklı bilinmez ama insanlar birbirlerine internet ortamında âşık oluyor ve hatta büyük bir sevgiyle birbirlerine bağlanabiliyor. Bunun canlı birçok örneğine şahit olduğum şu sıralar, insanoğlunun engelleri nasıl bertaraf ettiği konusunda beni yine hayretler içinde bırakıyor.

Sevginin kendi başına bir tehlikesi yok. Ama bilmemiz gereken karşımızdaki insanın her zaman uygun kişi olup olmadığı konusunda iyi düşünmek ve onu yeterince tanımadan kararlarımızı vermemek. Bu bağlamda Kaos GL müptelalarına okuduklarında bu saptamanın ne kadar haklı ve dikkatli olmanın ne kadar gerekli olduğunu anlayacaklarını düşündüğüm yaşanmış bir olayı bir sonraki yazımda paylaşacağımı bildirmek istiyorum.

MADALYONUN BİR DE DİĞER YÜZÜ VAR DEĞİL Mİ?

*Muhabirimizin diğer haberleri

[[Taşrada eşcinsel olmak – III]]

[[Taşrada eşcinsel olmak – II]]

[[Taşrada eşcinsel olmak – I]]


Etiketler: medya
nefret