11/01/2016 | Yazar: Umut Güner
Geçtiğimiz günlerde kendisini hakemlikten men eden Türkiye Futbol Federasyonu’na açtığı davayı kazanan hakem Halil İbrahim Dinçdağ KaosGL.org’a konuştu.
Geçtiğimiz günlerde kendisini hakemlikten men eden Türkiye Futbol Federasyonu’na açtığı davayı kazanan hakem Halil İbrahim Dinçdağ KaosGL.org’a konuştu: “Çok zorluklar yaşadım ama LGBT derneklerinin desteğiyle bugünlere geldik. Bu kazanım hem LGBT hareketinin hem de ayrımcılık karşıtı herkesin başarısı.”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesinin düzenlediği, “LGBTİ’lerin Çalışma Hakkı ve Çalışma Yaşamında Karşılaştıkları Ayrımcılık Toplantıları” kapsamında 9-10 Ocak 2016’da Ankara’da hekimlerle buluştu.
İki eğitime Hakem Halil İbrahim Dinçdağ da katıldı. Halil İbrahim Dinçdağ ile kazanımla sonuçlanan dava sürecini konuştuk.
“İbne hakem sloganını üst düzey yöneticiler bile destekliyor”
Dinçdağ, eşcinsel olduğu için hakemlikten men edilme sürecini şöyle anlattı:
“2008 yılında askeri yoklama kağıdı geldi. GATA’da ruh sağlığı kliniğinde 10 gün kaldım. Çok yıpratıcı bir süreçti. Raporu aldım, psikoseksüel bozukluk olarak geçti. Daha sonra hakemliğe döndüğümde, rapor aldığım ortaya çıkınca, hakemlik yapamayacağım söylendi. Çünkü hakemlikte bir madde var, sağlık sorunu nedeniyle hakemlik yapamaz. Ama ben hasta olmadığımı sadece eşcinsel olduğumu söyledim, hasta olmadığıma dair rapor aldım doktorlardan. Hatta avukatımla üst yönetici görüştüğünde bana, ‘Halil İbrahim’in adı ve soyadını değiştirelim, öyle hakemlik yapsın’ dendi. Çünkü futbolda eşcinsel bireyler olmaz anlayışı hakim. Çünkü ibne hakem sloganının üst yöneticiler bile destekliyordu. Şimdi gerçekten eşcinsel hakemleri var, bu onlar için bile zor. Ama adımı ve soyadımı değiştirmedim, kendi kimliğimle kabul görmek istedim. Çok baskılandım, futbolun erkek hegemonyasının fay hattını kırmış olduk, artık daha güçlüyüz.”
“Bu dava, LGBTİ hareketinin kazanımıdır”
Dinçdağ, uzun yıllar süren dava sonucu ayrımcılığın cezalandırıldığını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:
“Buraya gelirken zafer kazanmış bir komutan edasıyla geldim. Federasyonda homofobi ile mücadele devam ediyor. 29 Aralık 2015 tarihindeki duruşmada maddi ve manevi tazminat talebi davamı kazandım. Bu dava sadece tazminat davası değil aynı zamanda futbolda homofobinin yenilmesi anlamında bir zaferdir. Hem LGBTİ hareketinin zaferidir Hem de futbolda ayrımcılıkla mücadele eden herkesin davasıdır. Benim hakemlikten atıldığım dönemde, Hatay’da Alevi, doğuda Kürt diye görev verilmeme durumları oluyordu ve bu hakemler de bana ulaşıyordu. Bu dava bu yüzden sadece eşcinsel hakemin davası değil, futbolda ayrımcılığa uğrayan herkesin davası.”
“Radyodan atıldım, kanser tedavisi gördüm”
Altı yıldır homofobiye karşı mücadele ettiklerini belirten Dinçdağ, işsiz olduğunu ve 18 yıldır çalıştığı radyodan da atıldığını anlattı. Homofobiye karşı mücadeleyle geçen o yıllar Dinçdağ’ın anlatımıyla şöyle:
“6 yıldır avukatımla birlikte futbolda homofobiye karşı mücadele ediyoruz. İşsizim, 18 yıldır çalıştığım radyodan atıldım, en büyük destekçim annemi kanserden kaybettim, 2009 yılında ben de kanser olduğumu öğrendim, onu yendim. Davamı kazandım, ama maddi ve manevi anlamda zarar gördüm, temyiz mahkemesine gireceğim, tekrardan futbol federasyonuna başvuracağım, bu süre içinde hiçbir görüşme kabul etmediler. Bu zaferle birlikte avantajlıyım artık ama işe alınma sürecini bekleyip göreceğiz ya da işe alındıktan sonra ne kadar görev verecekler göreceğiz.
“Dava süreci beni çok yordu. Kanser tanısı kondu, kanseri yendim. Annemi kanserden kaybettim. Sağlığımı kaybettim. Ekonomik olarak bütün birikimim gitti, her şeyimi kaybettim, işimle birlikte 32 yılımı toprağa gömdüm, işsiz kalmamla birlikte hiç sayıldım. Ama artık güçlüyüm, mücadeleye etmeye devam edeceğim. Avukatımın, LGBT derneklerinin, aktivistlerinin desteği ile bugünlere geldim. Sosyal medyadan çok fazla destek mesajı alıyorum: “Mücadeleyi bırakmayın devam edin” diyorlar. Annemi kaybettikten sonra, hayatın anlamı kalmadığını düşündüm ama annem benimle mücadele etmişti, şimdi de annem için mücadele ediyorum. Mücadele etmeye devam edeceğim, homofobiyle mücadeleyi her alanda sürdüreceğim.
“Futbol Federasyonu’na karşı kazandığımız bu dava sadece futbol alanında değil, çalışma hayatında sorun yaşayan LGBTİ’ler içinde bir kazanım. Biliyoruz ki, birçok gey, lezbiyen, biseksüel, trans sadece cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğruyorlar. Üniversite ile ilişiği kesilenler, ordudan, polislikten atılanlar, görevlerinden uzaklaştırılanlar oldu. Bu anlamda bu dava LGBTİ’lerin çalışma hakkına erişim için verdikleri mücadeleyi de güçlendiriyor.”
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
