07/03/2016 | Yazar: Gözde Demirbilek

Vegan-anarşist mahkum 2011 yılından bu yana niçin 5 kez açlık grevine girdi?

Dünden bugüne mahpus Osman Evcan’ın vegan yemek mücadelesi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Vegan-anarşist mahkum 2011 yılından bu yana niçin 5 kez açlık grevine girdi?

1992 yılında yasadışı örgüt üyeliğinden müebbet hapsi istenen vegan anarşist mahkum Osman Evcan Türkiye'de gerek vegan-vejetaryen mücadelesi gerek hapishanede temel insan hakkı mücadelesi açısından büyük önem arz ediyor. Bu yazıda 2011'den bu yana hapishanede vegan yemek talebiyle beş kez açlık grevine giren Osman'ın vegan yemek mücadelesini -medyaya yansıyan mektuplarından yola çıkarak- kronolojik olarak inceledik.

İlk açlık grevi

Osman Evcan'ın açlık grevine ilk girişi, Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi'nde talep ettiği vegan yiyeceklerin bozuk gönderilmesiyle başlıyor. Yemeklerin bozuk olmasıyla birlikte gelen tabaklarda kimyasal madde olduğunu kendisi bu mektubunda şöyle aktarıyor:

"26 Şubat 2011 tarihinde, akşam yemeğinde bulgur pilavı ve kuru fasülye verildi. Yemekleri kontrol ettiğimde yenecek durumda olmadığını gördüm. Bulgur pilavının pişirildiği krom tencerenin iç ve dış çeperinin yapışık bir kimyasal madde ile sarmalandığını fark ettim. Ellerime yapışan bu kimyasal maddeyi temizlemekte zorlandım. Oda arkadaşım Sadık Aksu da bu kimyasal maddeyi parmağıyla kontrol etmiştir. Bu kimyasal madde beni kaygılandırdı. Bulgur pilavını bir poşete koyup sakladım. Krom tencereyi sıcak-deterjanlı suyla defalarca yıkamama rağmen temizleyemedim. Tencereyi yıkarken bu madde ellerime bulaştı ve derimi yaktı. Defalarca sabunlu sıcak suyla yıkadığım halde bu maddeyi ellerimden çıkaramadım ve ellerim yapış yapış kaldı. 28 Şubat 2011 tarihinde Cezaevi Müdürlüğü’ne dilekçe yazarak bulgur pilavına katılan kimyasal madde ile ilgili olarak bilgi talep edip sorumlular hakkında soruşturma açılmasını istedim. Cezaevi dilekçeme ilgisiz kaldı."

Sürecin devamında, Cumhuriyet Baş Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Evcan; Cezaevi müdürü İsmail Karaküllah'ın mutfak görevlileriyle konuşmayı vaadetmesi üzerine dilekçesini geri çekmesini sakladığı bulgur pilavını da atmasını talep ediyor. Yemekler birkaç gün iyi geldikten sonra, yeniden bozulmaya başlıyor. Uzun bir süre daha gelen yemekleri döktükten sonra 17 Haziran 2011 tarihinde Evcan yemeklerin düzeltilmemesi hâlinde yemekleri almayacağını ifade ediyor ve beslenme ihtiyacını kendi ekonomik imkanlarıyla karşılamaya başlıyor. Ve 4 Kasım 2011'de Osman'a Yemek kampanyasına sebep olan, süresiz açlık grevine giriyor. Bu açlık grevi muhalif basının yanısıra anaakım medya organlarından birkaçına da ulaşarak, daha geniş bir çevreye duyuruluyor. 43 gün süren açlık grevi zafere ulaşıyor.  Hapishanelerdeki tüm vegan-vejetaryen tutsaklar için büyük bir kazanım olarak çıkarılan yönetmelikle vegan-vejetaryen yemekler garanti altına alınıyor.

"Kimyasal" problemi bitmiyor

Samsun T Tipi Cezaevi idaresi 19 Şubat 2014 tarihinde ön bilgilendirme ve görüşme yapmadan farklı düşünce, alışkanlık ve yaşam kültürü içinde bulunan Atilla isimli bir bağımsız tutsağı Osman Evcan ile aynı koğuşa vermek istiyor. Evcan'ın ve bağımsız tutsak Atilla'nın dilekçeleri sonuçsuz kalıyor. 21 Şubat 2014 tarihinde yeniden açlık grevine başlayan Evcan, acil müdahale ekibinin zor kullanarak eşyalarıyla apar topar hücreye konuluyor. 14 gün süren açlık grevi sonucu cezaevi yönetiminin yeni bir koğuş sözüyle sona eriyor. Fakat vegan-anarşist mahkuma yönelik kötü muamele bitmiyor. Yemeklerde kimyasallar yeniden gündeme geliyor. Evcan sürecin bir kısmını 20 Mart 2014 tarihli mektubunda şöyle aktarıyor: 

"06 Mart tarihinde açlık grevini bitirip yemek yemeye başladım. Çorba türü hafif yemekler verildi. 5 gün boyunca sağlık problemi yaşamamış oldum. 10 Mart tarihinde özel küçük bir tencerede tek kişilik nohut yemeği ile birlikte bulgur pilavı getirmiş oldu görevli mutfakçılar. Vegan olduğumdan dolayı cezaevinde tek kişilik vegan yemek yapılıp tarafıma veriliyor. 10 Mart öğle üzeri verilen bu yemeği yedikten sonra ağzımda, dudaklarımda, boğazımda ve midemde şiddetli bir yanma hissi oluştu. Ağzımın içinde, dilimde,boğazımda, yemek borusunda kimyasal zarar verici bir maddenin neden olduğu bir kavrulma, yaralar oluşması, şiddetli acı, yutkunmada zorlanma oluştu."

Bu süreçte Evcan, 12 Mart 2014'te Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’na yemeğimin içine katılan zarar verici kimyasal madde ile ilgili dilekçeyle suç duyurusunda bulunuyor. Lâkin Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı dilekçeye cevap vermiyor. Cezaevi yönetimi sürekli olarak başka bir cezaevine gitmek istediğini yazan bir dilekçe vermesi için baskı kuruyor.

Bulunduğu Bafra Cezaevi’nden Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen Osman Evcan, kendisine getirilen yemeklerde et olması üzerine yeniden açlık grevine giriyor. Bu grev 20 günün sonunda talep ettiği koşulların kabul edilmesiyle son buluyor. 

Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır

Evcan, 25 Mayıs 2015'te, kaldığı Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi'nde mahkumlar için yönetmeliğe giren vegan vejetaryen yemek hakkına rağmen, gelen yemeklerin sürekli sera ya da konserve olması, taze meyve sebzeye ulaşmanın neredeyse imkansız olması ve bakliyat&tahıl ihtiyacının karşılanmaması sebepleriyle yeniden açlık grevine giriyor. "Vegan-vejetaryen mahkumların yeterli ve sağlıklı beslenmeleri" için gerçekleştirdiği grev 33 gün sürüyor. 26 Haziran 2015 tarihinde, F tipi cezaevleri için bir ilk gerçekleşiyor: dışarıdan gıda alımına izin verilmesi. Bu büyük kazanım, Evcan ve Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde kalan diğer vegan-vejetaryenlerin aylık bir liste hazırlayıp Vegan Dükkan'dan listedeki gıdaların sağlanması ile hayata geçiriliyor. 

Koliler mahkumlara teslim edilmiyor

Dışarıdan gıda alımına izin verilmesi 4 ay sürüyor ve 6 Kasım 2015 tarihinde kargo uygulaması keyfi bir şekilde engelleniyor. Vegan Dükkan'dan gelen koliler Evcan ve diğer vegan mahkumların gözetiminde açılıyor, mahkumlara teslim edilmiyor ve depoya kaldırılıyor. Bunun yanısıra mahkumlara navegan yiyeceklerin bulunduğu listelerle psikolojik şiddet uygulanıyor. Evcan süreci 10 Kasım 2015'te yazdığı mektubunda şöyle aktarıyor: 

"Cezaevi idaresinin bu keyfi uygulamalarının bir başka biçimi ise yemeklerimizin pişirildiği, dağıtıldığı ve haftalık olarak planlandığı Kocaeli Açık Cezaevi Kurum Müdürlüğü tarafından gönderilen 12 Kasım 2015 tarihli Haftalık Vegan Yemek Listesi mevcut içeriğiydi. Listede bal ve yoğurt gibi tahakküm içeren hayvansal gıdalar bulunmaktaydı. Cezaevi idaresi bir buçuk yıldır vegan beslenme tercihimizi bilmesine rağmen bu tür psikolojik baskı ve saldırılara başlamıştır. Vegan tutsaklar, vejetaryen tutsaklar ve hasta tutsaklar olarak yaşadığımız bu özgün hak gasplarına ek olarak cezaevinde yaşanan ve tüm tutsaklara yönelmiş pek çok sorun yaşanmaktadır. Cezaevi idaresinin uygulamış olduğu otorier, keyfi uygulamalar insani hak ihlallerini ve gasplarını beraberinde getiriyor."

10 Kasım 2015 tarihinde başlayan açlık grevi 39 gün sürüyor. Bu süreç boyunca, Osman Evcan cezaevi yönetimi tarafından yemek yemesi hususunda sözlü baskı ve şiddete maruz bırakılıyor. 18 Aralık 2015'te isteklerinin büyük bir kısmının yerine getireleceği taahhütü üzerine Evcan grevi sonlandırıyor. 

Kazanılmış hak hâlâ keyfi engellemelerde

5 Şubat 2016'da nakledildiği Silivri 6 No'lu L Tipi Cezaevi'nde vegan yemek tahsis edilmemesi ve iletişim hakkının ihlâli üzerine Osman Evcan geçtiğimiz günlerde yeniden açlık grevine girdı. Anayasa Mahkemesi'ne verdiği dilekçede "Cezaevi yönetimi, protein ihtiyacımı karşılayacak sebzeler vermeyerek işkence ve kötü muamele yasağını, vejetaryen olup olmadığımın tespiti için devlet hastanesine göndererek de din ve vicdan hürriyeti ile ayrımcılık yasağını ihlal ediyor" yazması üzerine mahkeme başvuruyu kısmen kabul edilebilir buldu ve “maddi ve manevi varlığın korunması hakkı” ihlali sebebiyle devleti 3 bin lira tazminat ödemesi kararına vardı. AYM ihlalin ortadan kaldırılması için kararın birer örneğini Adalet Bakanlığı ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine hükmetti. Osman Evcan'ın kazanılmış bir hak olmasına rağmen hapishanede vegan yemek mücadelesi 5 yıldır sürüyor. 

(Bu yazıda Osman Evcan'ın mücadelesini anlattığı mektuplar referans alınmış; kaosgl.org dışında osmanayemek.tumblr.com, sosyalsavas.org, bianet.org ve dogahayvanozgurlugu.wordpress.com sitelerindeki Osman Evcan haberlerden yararlanılmıştır)


Etiketler: insan hakları
nefret