30/10/2015 | Yazar: Janset Kalan

Dünya Tabipler Birliği 66. Genel Kurulu’nda translara dair bir bildirge yayımlandı.

Dünya Tabipler Birliği’nden trans bildirgesi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Dünya Tabipler Birliği 66. Genel Kurulu’nda translara dair bir bildirge yayımlandı.

Ekim 2015’te Moskova’da gerçekleşen 66. Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’nda translara yönelik verilen sağlık hizmetlerine dair tavsiyeleri de içeren bir bildirge yayımlandı.

İlk olarak Pembe Hayat’ta yayınlanan çevirisiyle bildirgenin tam metni şöyle:

Giriş

Birçok kültürde, bireyin cinsiyeti doğum esnasında fiziksel cinsiyet özelliklerine bakılarak atanır. Bireylerin kendilerini atanmış cinsiyete (cinsiyet kimliğine) göre tanımlaması ve bununla ilişkili baskın ve öznel kültürel normlara (cinsiyet ifadesi) göre davranması beklenir. Cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi birlikte toplumsal cinsiyet kavramını oluşturur.

Doğumda atanan cinsiyetleriyle ilişkilendirilen toplumsal cinsiyetleriyle genellikle uyumlu olmayan, farklı toplumsal cinsiyet beyanları deneyimleyen bireyler vardır. Transgender terimi doğumda atanan cinsiyet ile bir kişinin toplumsal cinsiyeti arasındaki uyumsuzluğa işaret eden bir tanımlama olarak toplumsal cinsiyet uyuşmazlığı deneyimleyen kişiler için kullanılır.

Dünya Tabipler Birliği, bunun karmaşık bir etik mesele olduğunu kabul ederken, hekimlerin translara ve onların ailelerine yönelik sunduğu talep edilen işlemlerde verilen danışmanlık ve tavsiyelerde önemli bir rol oynadıklarını kabul etmektedir. Dünya Tabipler Birliği yayınladığı bu metinin hasta-hekim ilişkileri açısından bir rehber olmasını ve hekimlerin bilgisini artırmayı, translara ve transların karşılaştığı özgün sağlık meselelerine dair daha duyarlı olmalarını sağlayacak daha iyi eğitimleri sağlamayı hedeflemektedir.

Trans şemsiyesi altında, anatomik olarak tanımlanabilen bir cinsiyetleri olmasına rağmen, karşı cinsiyete mensup bir kişi olarak yaşayabilmek için birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerini ve toplumsal cinsiyet rollerini değiştirmeyi amaçlayan kişiler (transseksüel) vardır. Diğerleri ise kendi toplumsal cinsiyetlerini erkek veya kadın ikicil cinsiyet/toplumsal cinsiyet kutusunun dışına düşen bir toplumsal cinsiyetle tanımlarlar (genderqueer/kuir cinsiyet). Genel terim “transgender” tüm bu grupları yaftalama veya patolojik (hastalık) nitelemesi olmaksızın tanımlama çabasını temsil eder. Aynı zamanda olumlu bir kendinden tanımlama olarak da kullanılır. Bu bildirge, sadece belirli bir tarzda ya da geleneksel olarak karşı cinsiyetle ilişkilendirilen bir usulde giyinen (ör. travestiler) veya her iki cinsiyetin de fiziksel yönleri ile doğmuş olan, birçok çeşitliliği dahil (interseks) kişilere özellikle işaret etmemektedir. Ancak kendisini transgender olarak tanımlayan travestiler ve interseksler de vardır. Travesti veya interseks olmak bir kişinin transgender olmasına mani değildir. Son olarak, şunu belirtmek önemli ki, transgender cinsiyet kimliği ile alakalıdır ve kişinin cinsel yöneliminden bağımsız olarak değerlendirilmelidir.

Transgender olmak kendi içerisinde herhangi bir akıl bozukluğu anlamına gelmese de, transların kendi toplumsal cinsiyetlerini anlamalarına yardımcı olacak ve bu durumun etkilediği karmaşık toplumsal ve ilişkisel meselelere dair yönlendirecek bir danışmanlığa ihtiyaç duyabilirler. Amerikan Psikiyatri Derneği’nin Tanısal ve İstatistiki Kılavuzu (DSM-5), toplumsal cinsiyet uyuşmazlığından kaynaklı klinik olarak belirgin bir sıkıntı deneyimleyen kişileri sınıflandırmak için “cinsiyet hoşnutsuzluğu” terimini kullanır.

Bulgular gösteriyor ki cinsiyet hormonları veya cerrahi müdahaleler içeren uygulama, cinsiyet geçişi amaçlayan, uzun süreli ve belirgin cinsiyet hoşnutsuzluğu olan kişiler için faydalı olabiliyor. Ancak birçok şeyin yanı sıra, sağlık sigortası sağlayanların politikaları ve ulusal sosyal güvenlikten faydalanma planlamaları veya sağlık hizmeti sunanlar arasında ilgili klinik ve kültürel becerinin eksikliği nedenleriyle translar sıklıkla uygun ve mali güçleri yetebilecek trans sağlık hizmetlerine (ör. cinsiyet hormonları, ameliyatlar, ruh sağlığı hizmetleri) erişememektedirler. Translar ayrımcılığa uğrama kaygısı nedeniyle çoğu zaman sağlık hizmetlerinden vazgeçebilmektedirler.

Translar sıklıkla hem mesleki olarak hem de toplumsal olarak dezavantajlılardırlar ve doğrudan ya da dolaylı ayrımcılığı aynı zamanda fiziksel şiddeti deneyimlemektedirler. Eşit sivil hakların reddediliyor olmasına ek olarak, diğer azınlık grupları koruyan ayrımcılık karşıtı yasalar da transları içerecek kapsamda olmayabiliyor. Dezavantaj ve ayrımcılığı deneyimliyor olmak, fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor.

Tavsiyeler

Dünya Tabipler Birliği herkesin kendi toplumsal cinsiyetini belirleme hakkı olduğunun altını çizer ve bu anlamda farlılıkların olabileceğini tanır. Dünya Tabiler Birliği, hekimleri, her bireyin cinsiyete ilişkin kendini tanımlama hakkı olduğunu savunmaya çağırır.

Dünya Tabipler Birliği cinsiyet uyuşmazlığının kendi içinde bir akıl bozukluğu olmadığını savunur; ancak bu durum cinsiyet hoşnutsuzluğu (DSM-5) olarak bahsedilen huzursuzluk ve sıkıntıya yol açabilir.

Dünya Tabipler Birliği genel olarak, sağlıkla ilişkili herhangi bir prosedür veya kişinin transgender durumu ile alakalı (ör. cerrahi müdahale, hormon terapisi veya psikoterapi) muamelenin hastanın rızasına ve özgür şekilde bilgilendirilmesini gerekli kıldığını beyan eder.

Dünya Tabipler Birliği, belirgin cinsiyet hoşnutsuzluğunu önlemek veya azaltmak için cinsiyet uyuşmazlığı deneyimleyen herkes için mümkün kişiselleştirilmiş, çok uzmanlı, disiplinler-arası ve ekonomik trans sağlık hizmeti (konuşma terapisi, hormon tedavisi, cerrahi müdahaleler ve ruh sağlığı hizmetlerini de içeren) alımını mümkün kılacak her türlü emeği teşvik eder.

Dünya Tabipler Birliği bütün baskıcı tedavi yöntemleri veya zorla davranışsal değişim yöntemlerini reddeder. Trans sağlık hizmetleri transların mümkün olan en iyi yaşam kalitesine ulaşmalarını sağlamayı amaçlar. Ulusal Tabipler Birlikleri bu hizmetlere dair engelleri belirlemek ve bunlarla mücadele etmek için eyleme geçmelidirler.

Dünya Tabipler Birliği hekimlere verilen uzmanlık eğitimlerinde uygun programda ve hekimlerin ayrımcı uygulamalardan kaçınmalarını ve bunların neler olduğuna dair farkındalık geliştirebilecekleri, aynı zamanda translara uygun ve trans sağlık hizmetlerinde hassasiyet sağlayabilecek koşulların sağlanması çağrısında bulunur.

Dünya Tabipler Birliği ayrımcılık, yaftalama ve translara karşı şiddete dair her türlü davranışı kınar ve transların eşit sivil haklarını korumaya yönelik ilgili yasal tedbirlerin alınması çağrısında bulunur. Örnek modeller olarak, bireysel hekimler bu anlamda her türlü önyargı ila mücadele için tıbbi bilgilerini kullanmalıdırlar.

Dünya Tabipler Birliği olarak hiç kimsenin cinsiyeti, etnik kimliği, sosyo-ekonomik durumu, tıbbi durumu veya engelliliği nedeniyle baskılanan ya da zorunlu kısırlaştırmaya tabi tutulamayacağına dair tutumunu (Dünya Tabipler Birliği Baskılanan ve Zorunlu Kısırlaştırmaya Dair Bildirgesi) tekrar eder. Bu aynı zamanda cinsiyetin yeniden atanmasını takiben resmi evraklarda kayıtlı cinsiyetin düzeltilmesi için bir şart olarak kısırlaştırmayı da kapsar.

Dünya Tabipler Birliği ulusal hükümetlerin translara yönelik verilen sağlık hizmetleri haklarındaki çıkarlarını göz önünde bulundurarak sağlık hizmetlerine dair ulusal düzeyde yapılan araştırmalar yapmaya ve bu verilerin sonuçlarının sağlık ve tıp politikalarının gelişimi için kullanarak çalışmalarına devam etmelerini tavsiye eder. Buradaki amaç her birey için en iyi tedavi yönteminin belirlenmesi amacıyla her bir trans birey için işlevsel, cevap verebilen bir sağlık hizmetleri sisteminin oluşmasıdır.


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret