22/05/2013 | Yazar: Ömer Akpınar
17 Mayıs’ta çoğu başarılı geçen etkinliklerin yanı sıra Kenya’dan Gürcistan’a şiddet, tehdit ve baskı olayları yaşandı. Kutlamalar, temelde ortak bir çağrıyı dile getirdi: Bizi susturamazsınız!
17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün, haftasonu boyunca 100’ü aşkın ülkede daha önceden görülmemiş bir etkinlik programıyla kutlandı. Çoğu başarılı geçen etkinliklerin yanı sıra Kenya’dan Gürcistan’a şiddet, tehdit ve baskı olayları yaşandı. Kutlamalar, temelde ortak bir çağrıyı dile getirdi: Bizi susturamazsınız!
Pek çok hükümetin görmezden gelmeye çalıştığı kutlamalara yüksek düzeyde destek veren ülkeler de vardı. Lahey’deki IDAHO Uluslararası Konferansı’na katılan Hollanda Kraliçesi Màxima bunun öne çıkan bir örneği oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon da yaptığı etkileyici açıklamada “çok uzun zamandır dünyanın her yerinde lezbiyen, gey, biseksüel ve transların acıları iktidarın koridorlarında sessizlikle karşılandı. Genel Sekreter olarak, sesimi yükseltmeyi taahhüt ediyorum,” dedi.
Burkina Faso, Senegal, Malezya, Cezayir, İran, Bangladeş ve Pakistan’ın yer olduğu “diğer uçta” ise 17 Mayıs cinsel azınlıkların haklarını gündeme getirme konusunda özel bir yere sahip oldu. Örneğin Somali’de, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği meselesi ülke tarihinde ilk kez kamusal olarak tartışmaya açıldı.
Ne yazık ki, her yıl olduğu gibi bu yıl da şiddet kutlamalara gölge düşürdü. Muhtemelen en kötü haber yüzlerce kişilik bir grubun göstericilere saldırdığı Gürcistan’da yaşandı. Şok eden görüntülerde saldırılara papazlar öncülük ediyordu. Olay sonrası, Ortodoks kilisesi yaşanan linç olaylarını destekleyen bir açıklama yaptı. Washington Katedrali gibi diğer yerlerde ise ilerici dinî sesler, barışçıl ve kapsayıcı bir dünyada tüm dinlere düşen rolden bahsediyordu. Kenya’da ise polis güçleri gösterilere müdahale etti. Saint Petersburg’da da “Gökkuşağı Flashmob’u” saldırıya uğradı. Rusya’nın şimdiye kadarki en büyük LGBT eylemlerinden biri olan Flashmob, Vladislav Tornovoy ve diğer homofobik nefret suçu kurbanlarına adandı. Polis Çin’de LGBT aktivistlerini tutukladı. Olayları aktaran IDAHO Komitesi’nin sitesi ise hacker’lar tarafından kitlendi.
17 yaşındayım. Hükümet var olmadığımı, millyetçiler öldürülmem gerektiğini söylüyor. Yaşayacağım!
LGBT’ler medyada bu yıl her zamankinden daha fazla yer aldı. Sosyal medyada da milyonlarca insan 17 Mayıs’la ilgili tivitler atıp, yazı ve görselleri beğendi.
LGBT insan haklarına dair görüşlerde de hızlı bir değişim yaşanıyor. Eşcinsel evlilik gibi tartışmalı konularda bile ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz ve Latin Amerika’daki pek çok ülkede aktivistler toplumun çoğunluğunun desteğini almayı başardı.
Fransa’da Herkes İçin Evlilik Yasası’nı hazırlayıp sunan Senatör Esther Benbassa da 8. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma için Ankara’daydı. 18 Mayıs’ta, ülkesinde sağcıların yasaya verdiği tepkileri ve kendi mücadelesini anlatan Benbassa, 19 Mayıs’ta da Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’te Ankara’daki homofobi ve transfobi karşıtlarıyla birlikte yürüdü.
Bir dahaki 17 Mayıs için önümüzde yüzlerce gün var; fakat o zamana kadar tüm dünyada LGBT’lerin görünürlükleri ve kazanımları daha da artacak.
Etiketler: yaşam, dünyadan
